1. Bölüm

838 10 24
                                    

Öncelikle Melike'nin Allah cezasını versin çünkü size koma olayını nasıl unutturcam diye 50 katrilyon yıl düşündüm. İyi okumalar (Batuhan Kordel dinlemeyi unutmayın)

---------------------------------------------------------

Sabah başımdaki ağrıyla uyandım. Önce duvara sonra yanımda yatan Onur'a baktım ... bir dakika !

Benim yatağım tek kişilikti ve Onur salonda uyumuştu ?
Yoksa...

O gerçek sandıklarım Onur'un bana ayrılalım demesi,koma olayı uykumdan , rüyadan mı oluşuyordu? Ben bunları düşünürken içeriden Gece'nin sesi geldi.

"Bak ben senden uzunum!" Ve ikisininde kahkahaları...
HEPSİ KOCA BİR RÜYADAN İBARETTİ .

Sessiz ama hızlı adımlarla banyoya gittim. Yere çömelip mutluluktan ağlamaya başladım.
Ama sesli ağladığımın farkında değildim. Bir anda telaş içinde Onur banyoya girdi. Telaşla yanıma geldi ve kollarımı tuttu.

"Güzelim iyi misin!?" Dedi ,sesi telaş doluydu.

Gözyaşlarım arasından konuşmaya başladım.

"Mutluluktan." Dedim zar zor.

Anlamamış şekilde yüzüme baktı. Sonra beni kaldırıp içeri götürdü.
"Ee ne olduda mutluluktan ağlıyordun?" Dedi bende rüyamı anlatmaya başladım.

"Gözlerimi bir hastane odasında açıyordum,bana komadan kalktığımı söylediler." Diye devam ettim.

Bunları anlattıkça kendisini kötü hissediyordu,biliyorum bende garip bişey uydurdum .

"Hatta rüyamda keloğlan ile hayla çektik !" Keloğlanı duyunca ciddiyetini bozdu. Sonra kapı tıklatıldı. Ardından da Güneşin sesi geldi.

"Okula geç kalacağız anne !" Kalkıp kapıyı açtım. Güneş'in yanında Gece de vardı. Üstünde formaları giyiliydi.

"Bugün haftasonu okul yok ama yarın var." Diyip ikisininde yanaklarını öptüm. Bana kafa sallayıp içeriye koşar adım gittiler.

Bende peşleri sıra gittim ve mutfağa girdim.

Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Tavaya 2 yumurta kırdıktan sonra ocağın altını yaktım.

Arkamdan belimi saran iki el hissettim. Onur'un elleriydi boynumu öpüp kulağıma fısıldadı.

"Bir kere benim olan sonsuza kadar benimdir,bırakmam" dedi ve sofrayı hazırlamama yardım etti.

(...)

Yemekten sonra sofrayı toplamaya başlayacaktımki Burak'tan mesaj geldi

Burak: Zeyno şu Merti çağır yoksa elimde kalacak !

Telefonun başında kahkaha atabilirdim ama kendimi tuttum ve yazmaya başladım.

Zeynep:O zaman Allah sabır versin çünkü çağırmayacağım.
Burak:keşke kardeşimi sana vermeseydim Zeyno.

Sonra üst kattan Mert'in ince çığlıkları geldi.

---------------------------------------------------------

Ehhh bu bölüm biraz kısa olmuş olabilir erken atma sebebim ise  2 hafta sonra yazılılarım başlıyor yani erken atmak zorunda kaldım... Ender hala ölmediyse ölmesi dileğiyle hoşçalın !

Kelime sayısı: 331

KARANTİNA 7 || TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now