"Kimsin sen"

"Bunu öğreneceksin Yelda ama benden önce tanışman gereken çok önemli şeyler var" kaslarını çattı ona elimle bir dakika işareti yaptım ve arkamı döndüm hala gülüyordum.

İşkence masamın üzerine geldim ve baktım. Derin bir iç çektim. Aklıma işkence gelmiyordu anasını satayım. Ama sakın bulurduk daha zamanımız vardı.

Elime önce bıçak aldım. Ama sonra vazgeçtim e çok kullanmıştım bıçağı hevesi kaçtı. Bu sefer elime şiş aldım bu ne amına koyayım neresine saplayayım ben bunu! Daha yaratıcı şeyler arıyordum yakın zamanda işkence setini değiştirsem iyi olacaktı

Acaba eski mitolojilerde ki gibi kazığa felan mı oturtsaydım. Sikilmek neymiş öğrenirdi. Gerçi bilmediğini zannetmem ama neyse.. aklıma gelen şeyle gözlerim büyüdü madem bu kadar cinselliğe önem veriyordu. Bende cinsel organlarını ondan alırdım. Tabi ki memesinden bahsediyorum. Masadaki kendini küçükten ipi aldım.

Yelda ya döndüm ve güldüm

"Hazır ol bebek" dedim ve kahkaha attım yanına gidip üstünü çıkardım bana direnmeye çalıştı ama başaramadı. İki göğsüne de iki ip bağladım. Ağlıyor ve çırpınıyordu. Sadece güldüm. Ve sonra bam. İki meme ucu da ayağımın dibindeydi. Yüzümü buruşturdum. Benim bile içim acımıştı amına koyayım.

Pamuk ve bant alıp kopan yere tampon niyetine yapıştırdım.

"Geçmiş olsuuun" dedim dudağımı büzerek bana büyük bir nefretle baktı

"Orospu" diye bağırdı tabi sikleyen kim?

"Yerinde olsan böyle şeyler söylemezdim Yeldacım. Tabi yerinde asla olmam o ayrı"

O daha kendine gelemeden suratına yumruk attım. Kendime engel olamıyordum. Yumruklarımın devamı geliyordu. Bir süre sonra kendimi geri çektiğimde yürü kandan görünmüyordu. Umursamadan arkamı döndüm. Koltuğa oturdum ve bir sigara yaktım. Başka ne yapabilirsin cansu düşün! Evet ona ne yapacağımı düşünüyorum.

Aklıma gelen şeyle sigarayı dudaklarımın arasına bırakıp masanın yanına gittim. Direkt elime dikenli topu aldım. Yelda nın yanına gittim korkarak bakıyordu.

"Ağzını aç" kafasını iki yana salladı sabrım yoktu ve taşıyordu. Kaşlarımı iyice çattım. O da bu hareketime daha çok korkup ağzını açtı. Topu ağzına sokup arkandan kemeriyle kafasına bağladım geri arkamı döndüm ve bir bıçak aldım. Karşımda bir hedef noktası duruyordu ve o Yelda idi elimde ki bıçağı dönderip sert bir şekilde attım. Omzuna denk gelmişti. Acıyla bağırıyordu ve dikenli top ağzını kesiyordu ağzından kan akmaya çoktan başlamıştı. Çok bağırıyordu tabi ne yapsın hem ağzı hem omzu combo yapmıştım resmen güldüm. Birilerini öldürürken çok gülerdim. Derin bir nefes çektim sigaradan ve geri bıraktım. Tekrar arkamı döndüm. Masadaki keser ve çiviyi elime aldım.

"Yelda sana acıdım" dedim samimi çıkarabildiğim sesimle

Ağzında dikenli top olduğu için konuşamıyordu ve umutla bana bakıyordu.

"O yüzden sana soruyorum yani acıdığımdan değilde ben kararsız bir katilim bu çiviyi ilk nerene çakayım" dedim elimdeki çiviyi göstererek

Gözlerindeki umut kaybolmuştu. Ya öyle yok ederim ben insanı işte.

"Ay unutmuşum senin ağzın dolu. Off yine kararı ben vericem desene" dedim ve güldüm gerçi vücudun bomboş yani çok yer var istediğim yerden başlayayım" deyip ilk çiviyi bacağına çakmaya başladım çığlıkları kulağımı dolduruyordu umursamadım. Çiviyi sonuna bir kaç parmak kala çaktım. Çok kan kaybetmişti ama bu sefer kapatmayacaktım birazdan ölecekti zaten. Diğer çiviyi alıp bacağının üst kısmına aynı şekilde çaktım. Sürekli çivileri bir yere çaktım Bütün vücuduna. Koluna,bacağına,eline ayağına,karnına,omzuna tabi dikenli top sayesinde ağzı artık kan gölü olmuştu. Artık hali kalmamıştı.

"Olmadı bu ya çiviler kötü göründü gözüme yakışmadı vücuduna" dedim ve keserin çivi sökme kısmıyla çivileri sert bir şekilde sökmeye başladım. Ayrı eziyetti hepsi amına koyayım. Sonunda bittiğinde artık hali kalmamıştı. Gerçi benimde kalmamıştı. Bu yüzden bu işin sonuna gelmiştik. Biraz bekledim yine de acıyı biraz daha hissetmeliydi. Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra onun daha sesi çıkmıyordu acıya alışmıştı. Bıraktığım bıçağı elime aldım ve tam kalbine sapladım. Gözleri büyüdü ve sırtı tere düştü artık yerde yatıyordu. Ölmemişti. Güldüm

"Ben kimim diye sormuştun ya Yelda..My name is KARMA bebeğim" dedim ve kahkaha attım o ise gözlerini yummuştu bu işte bitmişti.

Azra'yı aradım ve burayı temizlemesi gerektiğini söyledim. Yorulmuştum ve dinlenmem gerekiyordu. E birazda biz yatalım değil mi?

Karanlığın HÜKMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin