☆☆

20 4 9
                                    

Kapıdan adımını attığında eski bir eve gelmişti. Diğerleri de geldikten sonra kapı kapanmıştı. Herkes etrafa baktıktan sonra evden bir takım sesler gelmeye başladı. Perdelerin arasından bir şey geçiyor. Dışarıda bulut olmamasına rağmen pencereden şimşeklerin çıkardığı ışıklar görünüyordu. İnsanların hepsi birbirlerine yaklaşıp savaş pozisyonu aldığı sırada karşılarına elinde uzun kabzalı hançer olan biri karşılarına çıktı.

... : hangi ölümlü benim evime girmeye cüret etti.

Bu ürkütücü ses herkesi korkutmuştu. Bütün insanlar tam korkudan altlarına edeceklerken ışıklar açıldı ve o korkuttukları şeyin mor saçlı takım elbiseli bir hayalet olduğunu gördüler. Hayalet sahte bir sinirle ışığı açan hayalete döndü.

Yosei: ışığı niye açtın!?

Işığı açan hayalet görünen gözünü devirip niye arkadaş olduğunu sorguladığı arkadaşına baktı.

Haka: işimiz var gerizekalı. Sonra korkutursun.

Yosei: offff hadi Doa al şunları da gidelim.

Doa: *iç çeker* tamam. Hadi gidelim ama bazı eşyalara dokunmayın benden söylemesi.

Hayaletler önde insanlar arkada yürümeye başladılar. Yürürken Yashiro nun gözüne cama yapılmış resimler takıldı. Toplam 6 tane üzerine resim yapılmış cam vardı. Hepsi de birbirlerinden farklıydı. Tam onlara dokunacakken onları buraya getiren hayalet kolundan tutarak onu durdurdu.

Doa: yerinde olsam yapmazdım. Yani bilmediğin bir hayaletin sınırına gitmek istemezsin değil mi?

Yashiro: *başını sallar*

Doa: *kolunu bırakır* mümkün olduğunca az şeye dokun.

Yashiro bu resimlerin gizemini çok merak etse de diğer herkesi izlemeye devam etti. En sonunda bir kapının önüne gelmişlerdi. Hayaletler o kapıyı açıp insanlara girmelerini işaret ettiler. Kapıdan içeri girdiklerinde ise sınıra gelmişlerdi. Yosei-san ın sınırına... İçerde toplantı alanlarında olduğu gibi sıralar vardı. Sıralarda ise ikisi kız biri erkek 3 hayalet sohbet ediyorlardı.

Yosei: biz geldiiik!

Nami: keşke gelmeseydin sensiz burası çok huzurluydu.

Yosei: burası benim sınırım yalnız.

Nami: umrum dışı. *insanlara göz gezdirir* biz ne yapıcaz şimdi bunlarla?

Haka: olay sırasında orda oldukları için geldiler fazla bir sebebi yok.

Yoru: anlaşıldı. O zaman herkes burada olduğuna göre başlayabiliriz. Sen ne dersin Yui-chan?

Yui: *sakin bir ses tonu ile* başlayalım.

6 hayalet de üzerinde kendi karikatürleri olan tahtlara oturduğunda ortam sessizleşmişti.

Yosei: evettt! Ne yapıyoruz şimdiiii!?

Doa: sadece neler olduğunu anlayıp ona göre ceza vericez Yosei.

Yoru: evet başlayın bakalım. 7 numara söz sende.

Hanako tam derin bir nefes alıp söze başlayacakken içeri biri girdi... Eskilerden kalma eski bir ziyaretçi...

Nami: SEN!? NE İŞİN VAR SENİN BURDA!

Yui gözlerini kocaman açıp gelen kişiye bakmıştı. Şu an onun burada olması onun için pek bir anlam ifade etmiyordu. Sadece gitmesi de öyle. Şu an onun umrunda olan tek şey bu karmaşık uzak kıyıya gitme meselesini çözmekti. Onu Korejoudai'ye emir verip sessizce bağlayıp Hanako'ya döndü.

Yui: seni sonra halledicez. Devam et Hanako.

Hanako: peki Sumiyoshi-san.
.
.
.

Yui: demek öyle ha..? Tsukasa'ya sağlam bir ceza versek iyi olacak. Ama...

Kızın tatlı gülümsemesi çoğu kişinin umrunda değilken Minamoto Teru'nun umrundaydı. Bir hayalet olmasına rağmen nasıl bu kadar güzeldi ki?

Yui: sen ne dersin Nami?

Nami: harika bir fikir Yui! Yosei! Bu üçünü benim sınırıma yolla!

Yosei: emriniz olur efendim!

Birden Tsukasa ve yardımcılarının altında bir portal açıldı. Onlar portala düşerlerken Radyo hayaleti de diğer hayaletlere el sallayarak portala girdi. Ve portal kapanıp gözden kayboldular.

Doa: peki şu zaman işi?

Turuncu saçlı şimdiki zaman bekçisi olan her şeyi anlatıp önlerinde diz çöktüğünde hayaletlerde şaşkınlıkla olayları dinliyordu.

Haka: cidden mi..? Aghh buna ceza vermeye bile değmez!

Doa: haklısın ne de olsa tekrar olacak. O zaman halledecek başka bir şey kalmadıysa geri götüreyim ben onları.

Yoru: iyi olur.

Yui: hızlı ol. Başka işlerimiz de var.

Doa: tamam. Gelin hadi.

Geçit hayaleti misafirlerin hepsini kapıdan geçirdi. Hemen hemen hepsini.

Toru: ben niye geçemiyorum?

Tekrar denediğinde sanki bir bariyer geçmesini engelliyormuş gibi gelmişti.

Toru: noluyo be!?

Doa: hmmm tuhaf.. Ben seni birazdan almaya gelirim Minamoto.

Bunu dedikten sonra kapıyı kapatıp gözden kayboldu. Minamoto Teru etrafa bakarken Kuyu hayaletinin kendisine nefretle baktığını görmüş ama fark etmemiş gibi yapmaya karar vermişti. "Niye bana böyle bakıyor? " Diye geçirdi içinden.
Öte yandan gece yarısı hayaleti davetsiz misafire bakıp başını iki yana sallıyordu.

Yoru: bize iyi bir açıklaman olsa iyi olur Kaena.

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

İvit arklar bu kitabı da Sugelisli nin 6 hayaletin 7. Hayaleti kitabı ile birleştirmiş bulunmaktayız. Bilmeyenler için olay akışı falan aynı olacak sadece bakış açıları faklı olacak hepsi bu belki yazarken bazı olayları atlayabiliriz o yüzden iki kitabı da okuyun lütfen.

Eee bölüm nasıl olmuş? Sonraki bölümde ne olacak sizce? Yorumlarınızı ve tahminlerinizi bekliyorum.

Sağlıcakla kalın hoşça kalın.

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şehrin 6 Hayaleti) /hanako-kun/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin