Ömer ağa Savaş'la özel konuşmak istemişti. Kadınları korkutmamak için onlara duyurmadan çare arayacaktı. Eli kolu bağlı olduğunu hissediyordu. Savaş ile birlikte odaya giderken onlardan bir açıklama bekleyen gözlere bakmadan ilerlediler.

Birlikte odaya girdiklerinde Savaş koltuğa oturdu. Oturdu demek yerine çöktü de diyebiliriz. Ömer ise onun bu haline şaşırmıştı. Dışarıdan asla sarsılmaz denilen adamın sessizliği ağırdı.

"Ömer ağa, bir çaren var mıdır?" diye sorarken Ömer'in gözlerinin içine bir umutla baktı. Tek bir umutla baktığı Ömer'in verdiği o umuda tutunacaktı. Ömer ağa ise çaresiz durumu konuşarak çare aramaya gelmişti.

"Savaş! Zeynep'in hakkında berdel ile evlenmem dediğini duymuştum. Ona bunu yaşatmak istemem. Berdeli de bozarlarsa Zeynep'i vermem. Kardeşim o Ateş'i istemez, bilirim! Biraz düşünmem lazım!" dediğinde Savaş'ın tutunacak dalı kalmadığı için omuzları düşmüştü.

Oysa ne güzel bir gece geçirmişti. Berfin ile konuştuktan sonra daldığı rüyalarda bile mutluydu. Allah var bu kadar güzel uyuduğunu bilmezdi. Meğer uykunun bile bir tadı varmışta Savaş bunca yıl sonra anlar olmuş.

"Sana bir şey diyeceğim Savaş ama sakince dinlemeni istiyorum..." dediğinde Savaş ağır ağır başını kaldırarak Ömer ağaya baktı. Gözlerinin feri sönmüş gibi görünürken Ömer'in ne diyeceğini merak etmişti.

"Eğer elimizden bir çare gelmezse, bacımla evlenir misin?" diye sorduğunda Savaş'ın gözlerinde umut ışık yakmıştı. Yüzünde bir canlanma olan adam iki günlük sevdiği kadınla evlenme fikrine ne diyeceğini düşündü.

Berdel evliliği zordu. Çünkü biri ayrılır veya ölürse berdel bozulurdu. Kimse kalbinde olan kadını vermek istemezdi ama törenin dediği olurdu. Savaş'ın ne diyeceği beklemeden Ömer ağa konuşmaya devam etti.

"Senin hakkında yazılanlar doğru ise bu hayatı bırakman gerekir. Boşanma durumunda da bacını alma hakkın olur ama ben inan vermem. Tüm imkânımla herkesle savaşırım. Zeynep'i alırsam kimse elimden alamaz haberin olsun" Ömer ağa ciddi konuşurken Savaş sessizdi.

"Biliyorum Ömer ağa! O kadar yabancı değilim ama ben aşirete bağlı değilim. Soyadımı değiştirdim ve onlarla ilişkimi kestim. Hem bacınla geçinemezsek diye düşünürüm. Kardeşimin sevdasına da Berfin'in hayatına da gölge olmak istemem. Hem Arslanlı'lar çok yaşamıyor ki? Nasıl söz vereyim?" sesinde acı vardı ama kendisini toparlamak istedi.

Ömer ağa sessizdi. İki öksüzün yaşadıklarını öğrendikçe içi ezilmişti. "Belki de hayat artık onlara acı vermeyi bırakıp mutlu etmeye çalışıyordur?" diye içinden geçirirken "İnşallah gerçek olur. Âmin!" diyerek içinden geçeni duaya döktü.

"Bizim iki yolumuz var. Ya benim Zeynep'i senden istediğimi bugün de söz olacağını diyerek aile arası söz yaparız. Bu sefer sizin için berdel olmasına gerek kalmaz. Ya da berdele sessiz kalırız ve Berfin'le Ateş yerine Berfin'le senin berdel olmanı isteriz" dedi.

Ömer ağa Savaş'ı sinirlendirecek bir şey söyleyeceği için önce derin nefes aldı. "Aşirete bağlı değilsin. Kızma ama Mehmet ağanın kanısın. Bunu öne sürerek seninle berdel kararı verebilirim!" diyerek Savaş'a olacakları anlatmıştı.

"Kardeşimin okulu ne olacak?" diye sorarken sevdası ile ya evlenecek ya da evlenmeyecekti. Kardeşi ise her halükarda evlenmek zorunda kalacağı için kardeşinin okul meselesini de halletmesi gerekiyordu.

"Kardeşin için buradaki okullarda tanıdıklarım var. Burada bölümüne devam etmesini sağlarım. Başka bölüm isterse tekrar gider. Okul sorun değil..." diyerek Savaş'ın dert etmemesini sağladı.

Annemin HikayesiOn viuen les histories. Descobreix ara