1. Bölüm

14.9K 463 32
                                    

multimedya yakışıklımız SERDAR oluyor ;)

7 YIL ÖNCE

-MERİH'İN AĞZINDAN-

Kulaklıklarımı takmış, son ses dinlediğim müzik eşliğinde evime doğru gidiyordum hızlı adımlarla. Akşamları klasikleşmiş bir durumdu bu benim için. "Her duyulan çıtırtıda tedirgin olmamak için en iyi çözümdür, tavsiye ederim" derdim normalde ama bence denemeyin. Ben de kolumdan tutup neredeyse koparacak olan zebellah gibi bir adam sayesinde öğrendim hata ettiğimi. Adamı görmemle çığlık atmam bir oldu gerçi. Tabi sonrası karanlık...

Gözlerimi açtığımda kollarım ve bacaklarım bağlı olarak yataktaydım. Etrafı inceleyince hala gece olmasına şükredip, gayet sessizce arkamda olan kollarımı önüme getirmeye çalıştım. Başarılı oldum üstelik acı verici olsa da. Esnekliğim ve de zayıflığım için kendime tebriklerimi iletirken bir yandan da ayaklarımı çözmeye çalıştım. - Evet... Farkındayım, salakça eli kolu bağlı bir kızın ortalıkta koşuşturması ama çözdüm ya ona bakın siz!- Sonunda bileğimdeki ipleri de dişlerimle çözünce ses gelmeye başladı içeriden.

Bir adam "Niye çığlık atmadı lan bu kız hala!" diye söyleniyordu kalın sesiyle.

Bir başka kalın ses de "Git bak lan şuna! Öldürdün mü yoksa kızı?" diye gürleyince aklım uçtu... Ama uçmadan önce verdiği son ip ucuyla yatağın bazasına girdim ve kapağı üstüme kapadım. Tozlu, küçük alanda cenin pozisyonu alıp gözlerimi sımsıkı kapadığımda bu sefer de klostrofobim olmadığı için şükretmeye başladım.

Sert ayak sesleriyle beraber söylene söylene yaklaşan adama kulak kabartıp nefes almayı durdurdum.

Galiba az önce bana karı dedi... Uyumak ve rahat da geçti cümle içinde ama daha fazlasını anlamak için ayıgillerden olmak lazımdı ki ben halis muhlis bir insandım. Ama odaya girince ettiği küfürü harfi harfine anladım. Dehşet içindeki sesine kıkırdamamak için de kendimi zor tuttum. Zaten o korkmuş halimi üstümden atmamın zamanı da artık gelmişti. Yanlış mıyım?

Muhtemelen benim zebellah kaçmış olduğumu haykırınca bırakın beni kaçıranları Marslılar bile beni aramak için etrafa saçıldı.

Çemberi genişletmeleri için yüze kadar sayıp, yavaşça ittirerek bazanın kapağını açtım. Zebellahım sağ olsun açık unuttuğu ışık sayesinde kimsenin olmadığını görünce çıktım bazadan. Dikkatli adımlarla odanın kapısına yaklaşıp, boynumu açık kapıdan uzattım. İlk okulda öğretilen trafik kuralını uygulayarak önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakıp, ses çıkarmamaya çalışarak açık olan dış kapıya doğru ilerledim.

Nihayet kulübeden çıktığımda kaldığım odanın ters istikametine doğru hızla koşmaya başladım. Sonra yanlış yaptığımı anlayınca -çünkü yokuş yukarı koşmak cidden zor- ana yolu bulabilmek için bir ağaca tırmanmaya karar verdim.

-ZEBELLAH'IN AĞZINDAN-

O odaya uyuyan, çelimsiz kızı tekmeleyerek uyandırma sevdasıyla girmiştim. Böyle göt korkusu yaşayacağımı bilseydim girmezdim.

Nasıl başarmışsa kaçmış bacaksız! Pencerelerin kulpu yoktu, kapılar kilitliydi... Nasıl başardı ki bu zilli kaçmayı?

Dur lan...

Saklanmış mıydı acaba?

Nasıl saklanacak deve! Odada yataktan başka ne vardı?

YATAK!!!

Yok artık!

Patron öldürmeyecek beni...

Gerçekten... Öldürmez... Öyle bir hale sokar ki ben intihar etmeye çalışırım da başaramam.

TANIK KORUMA-ATEŞ HATTI SERİSİ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin