0.9

534 69 164
                                    

rynnkenty
Sebastian
baksan mı artık mesajlarıma?
(gönderildi ✅ 07.42)

---

"Uyan aşkım sabah oldu" Haaland konuşurken bir eliyle Sebastian'ın kolunu yatağa bastırıp diğer eliyle Sebastian'ın bacağını çekiştiriyordu.

"Lan ırzıma girmeye mi çalışıyorsun ne yapıyorsun sapık" Sebastian, yatakta çırpınarak Haaland'ın elinden kurtulmaya çalıştıkça Haaland, Sebastian'ın bacağını daha çok çekiştirmeye başlıyordu. "Lan bıraksana bacağımı"

"Ya bir dur iyilik yapıyorum şurda" Haaland, derin bir nefes aldıktan sonra Sebastian'ın koluna bastırdığı elinide diğer ayağına koyup Sebastian'ı yataktan aşağıya sürükledi. "Bu nasıl iyilik gözünü seveyim ya"

"Boyun uzasın diye yapmıştım be, tabi sen ne anlarsın iyilikten" Haaland'ın sözleriyle gözlerini devirmişti Sebastian. "Aman ne uzadım şimdi"

Bir kaç dakika garip sessizlik ve bakışmanın ardından yatağının yanında oturur pozisyonda durup, kollarını birleştirip derin nefes almasınında ardından aklına gelen soruyu sordu Sebastian."Evime nasıl ve neden girdin Haaland?"

"Penceren açıktı ordan atlayıp girdim, hem zaten seni okul için uyandırmalıyım bilirsin bu benim tek ve en önemli görevim." Diyeceği şeyi hatırlamaya çalıştığını belli eden bir kaç derin nefes aldıktan sonra ekledi. "Bu arada sana bir iyi bir kötü haberim var Sebastian."

Sebastian, pek şaşırmamış olduğunu yüz ifadeleriyle belli ediyordu, hala tam kaçmamış olan uykusuna meydan okurken "İlk iyi haberi söyle" dedi hızlıca konuşmayı kestirip atmak istercesine.

"Abim ile Dusan." Haaland'ın ağzından çıkan bu 3 kelime Sebastian'ın geriye kalan uykusunuda kaçırmıştı.

"Ne olmuş abinle Dusan'a?"

"Aynı evde yaşama kararı aldılar"

"Harbi mi? Dusan adına sevindim en azından onun aşk hayatı iyiye gidiyor." Sebastian, sözünü bitirdikten sonra yine bir sessizlik oluştu aralarında. Sebastian, Haaland'ın onun kötü olan haberi sormasını beklediğini biliyordu fakat Sebastian'ın içinden sormak gelmiyordu, o kötü haber her şey olablirdi.

Bir kaç dakika sonra Haaland artık pes etmiş olmalı ki "Kötü haber için hazır mısın?" diye sordu Sebastian'a.

"Hazırım yani sanırsam, bilmiyorum olmayabilirimde, sen söyle hadi fikrimden vazgeçmeden."

"Evden atıldım"

"Yazık olmuş"

"Bu kadarcık mı tepkin? Neden diye sormayacak mısın?"

"Bende ciddi bir şey sanmıştım kötü haber deyince. Sen bir 'Evden atıldım' falan deyince rahatladım. Detaylar pek umrumda değil yani şuan ama madem bu kadar ısrar ettin, anlat bakalım, neden atıldın evden?"

"Ya aslında atılmadım, ayrıldım. Bak şimdi Dusan eşyalarını falan taşıyordu tamam mı sonra bana dediki 'Darısı senin başına inşallah.' Abimde durdu 'Küçücük çocuğa niye öyle diyorsun yanlış anlar bu çocuk.' ama abim öyle diyene kadar yanlışta anlamadım, abim öyle deyincede anlamadım diyr yüzsüz gibi hissettim neyse sonra Dusan'da 'Küçücük çocuk dediğin kişiyle aynı okula giden biriyle beraber yaşamaya başladın farkında mısın?' Abimde 'Ben sevgilimle beraber yaşıyorum o gitse kimle yaşıcak?' dedi. Tabi benim zoruma gitti dedim ki 'Aman istemezseniz istemeyin beni, benim Sebastian'ım var beraber yaşarız biz' dedim."

Sebastian, Haaland'ı dinlerken ayağa kalkıyordu son dediğini duyunca bir anlığa dengesini kaybeder gibi oldu. "Bir dakika, bir dakika... Ne dedin?!"

"Duydun işte. Artık beraber yaşıyoruz."

"Ben buna hiç bir zaman olur demedim yalnız."

"Başka bir şansım yok Sebastian. O kadar racon kestim eğer senle beraber yaşamazsam götüme baka baka geri dönmem gerekicek ve buda bütün havamı siker atar."

"Ya bana ne bundan ben mi dedim racon kes diye?"

"Of Sebastian ya, en yakın arkadaşına bir iyilik bile mi yapmaya acizsin. Hem sadece bir kaç günlüğüne falan beraber yaşarız, hem işinede yararım her sabah kaldırırım seni okula tek gitmek zorunda kalmazsın."

"Bir kaç günlüğüne diyorsan tamam ama 1 aydan uzun sürerse bu seferde ben atarım seni evden." Sebastian'ın sözleri üzerine Haaland kafasını sağlamış ve Sebastian'ın hazırlanması için odadan çıkmıştı.

Aradan bir kaç dakika sonra Sebastian'da hazırlanıp odadan çıkmıştı. Haaland'ın çoktan sahiplenip yayıldığı salona gidip sehpada olan telefonunu cebine atmıştı.

"Ne zaman gidiyoruz?" Sebastian, Haaland'a hazır olduğunu belli etmek için sormuştu aslında bu soruyu.

"Pedri gelince"

"Pedri mi? Ne alaka?"

"Abim götürmeyecek bizi bugün. Nedenini anlayabilirdin bence. Az öncede Pedri aradı. Seni aramış ulaşamamış, merak etmiş. Sana ulaşamayınca beni aradı bende yanında olduğumu söyleyip sabah yaşananları anlattım. Oda 'İyi o halde hazırlanın geliyorum size anlatacaklarım var. Hem sizide bırakmış olurum' dedi." Haaland susunca Sebastian anladığını belli edercesine başını salladı.

---

Aradan yaklaşık 5 dakika falan geçtikten sonra Pedri evin önüne gelmişti. Sebastian ve Haaland ise Pedri gelir gelmez arabaya atlamışlardı.

Pedri ayağında terlikler üstünde ise pijamalarıyla arabanın şoför koltuğunda oturmuş arabaya binen Sebastian'a ters bakışlar atıyordu.

"Telefonun niye kapalı lan senin?" Pedri, sinirli bir şekilde sormuştu sorusunu.

"Dün geceden beri açmıyorum, bu akşama kadar açmayıda düşünmüyorum."

"Salak, sana ulaşamayınca çok merak ettim. İnsan bir haber verirdi 'telefonum kapalı, ulaşamazsanız endişelenmeyin' diye."

"Ya öylede gece Ryan yazdıktan sonra direkt kapattım ona cevap vermemek için, Arda'nın dediğini uygulayacaktım ya hani. Eğer telefonu kapatmasam yazardım ona."

"Sabah açsaydın bari"

"Yok tepkisini merak ettiğim için akşama kadar bekleteceğim."

"Peki sen bilirsin." Pedri yaklaşık bir dakika sessizliğin ardından konuşmaya "Siz beraber kalıyorsunuz değil mi? Bir kaç günlüğüne bende sizle beraber kalabilir miyim?" diyerek devam etmişti.

"Sen bir şey olmadıkça bir şey istemezsin, ne oldu?"

"Gavi'yle aramız biraz sorunlu şu sıralar farketmişsinizdir zaten. Senide bu nedenle aramıştım başta. Gavi'ye bir şaka yapmayı planlıyorum ama yardımınıza ihtiyacım var."

"Ben yardım ederim." diye atladı Haaland.

"Bende." ikisindende olumlu cevabı almasıyla Pedri gülümseyerek "O halde akşam eve gelince size ne olduğunu daha net açıklarım." dedi.

---

düzyazı yazma konusunda çok kötüyüm ama yapacak bir şey yok.

kontrol etmeden atıyorum uyumsuzluklar ve yazım hatası olabilir.

 İstanbul - Ryan' SebastianWhere stories live. Discover now