36- Yaramazlık

5.1K 360 56
                                    


SARE'NİN GÖZÜNDEN-

Günler hızlı geçmişti. Büyükdedem Deniz ile bana ceza olarak tüm gün boyunca konaktaki ayak işlerini yaptırmıştı. Neymiş, ayak işi yapmaktan kaçtıysak cezamız da ayak işi yapmak olmalıymış.

" Hadi güzelim." Diyerek elimi tuttu babam.

Evet bugün buradaki son günümüzdü ve herkesle vedalaşıp evimize gidecektik. Burada kaldığımız süre içinde gerçekten çok güzel zamanlar geçirmiştim. Deniz ile çok yakın olmuştuk. Babam ailesiyle bu kısa süre içinde yakınlaşmıştı.

Kısacası üzgündüm. Burada bir süre daha kalmak isterdim ama babamın işleri buna müsade etmiyordu.

" Sık sık gelin oğlum." Dedi büyükannem, göz yaşlarını silerken.

" Artık her yaz tatilinde buradayız anneanane. Siz de gelin İstanbul'a, bekleriz."

Babam gülümseyerek sarıldı son bir kez anneannesine.

" Tamam oğlum. Hadi yolunuz açık olsun."

Yeni tanıştığımız akrabalarımızla uzun süren vedalaşmamızın ardından arabalarımıza binip özel jetimize gitmiştik.

Halam ve Ulaş'ta tüm yolculuğumuzda bizimle birlikteydi.

Eve gecenin bir yarısı varmış ve yorgunlukla kendimizi yatağa atmıştık.

Sabah kahvaltıdan sonra odamı toplamıştım. Evet babamın verdiği ceza tamı tamına beş saatimi almıştı.

Fazlasıyla yorulduğum için kendimi yeni topladığım yatağımın üzerine attım.

" Oh be, sonunda bitti!"

Dedim göz kapaklarımı kapatıp.

____

" Sare'm. Hadi uyan babacım."

Babamın eli saçlarımı okşarken yavaşça açtım gözlerimi. Bana gülümseyerek bakması benim dr gülümsememe neden olmuştu.

" Akşam yemeği yiyeceğiz."

Kafamı salladım ve yatakta oturur pozisyona geçtim.

" Odan toplanınca bir şeye benzemiş." Dedi babam eğlenen bir ses tonuyla.

" Dağınıkkende bir odaydı, şimdi de bir oda baba." Dedim kaşlarımı hafifçe çatarak.

Parmağını çattığım kaşlarımın üzerine koyup düzelttiğinde konuştu.

" Babaya kaş çatılmaz güzelim."

Kim demiş?

" Benim kızım çok acıkmış olmalı." Bir anda kendimi babamın kucağında bulmamla çığlık attım ve kollarımı hemen boynuna doladım.

Babam kucağındaki benle yemek odasına geldiğinde masada halam ve Ulaş vardı.

" Hoşgeldin hala!" Dedim sevinçle. Babam beni yere indirince hemen halama sarıldım.

" Hoşbuldum bebeğim."

Halama sarılmayı bırakıp sandalyeme oturduğumda Ulaş konuşmaya başladı.

" Hani bana yok mu hoşgeldin?"

Ona dil çıkardım.

" Yok." Dedim çorbamdan bir kaşık alırken.

" Barlas kızın gerçekten aynı sen." Dedi Ulaş yüzünü buruşturarak.

Babamsa buna zevkle güldü. " Bu anca beni mutlu eder."

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin