4

75 14 8
                                    

İyi okumalar

"Eda geldi mi" sorduğum soruyla tuğçe başını sallayınca "nerde" diye sordum bu sefer "az önce etüt odasında gördüm ordadır gelir şimdi" dedi kübra. Bugün pazardı ve saat akşam 8 gibi olduğundan eda çoktan gelmişti. Yatağıma oturup onu bekledim. Yaklaşık 15 dakika sonra eda geldi ve yan tarafımdaki yatağına oturdu. "Ülkü bana neden öyle bakıyorsun" diye sordu merakla. Ayağa kalkıp yanına gittim.

"Sen benim telefonumu ne hakla karıştırırsın" dediğimde "ne telefonu ne karıştırması ülkü saçmalama" dedi

"Eda telefonumdan bir arkadaşımın numarasını almışsın. Sen kimsin de benim telefonumu karıştırıp arkadaşımın numarasını alıyorsun" dedim sert bir sesle.

"Arkadaş. Sen ne zamandan beri baran dışında bir erkekle arkadaşlığa başladın" dedi o da ayağa kalkıp.

"Sanane kızım sanane. İstediğimle arkadaş olurum ben. Sen kendini ne sanıyorsun ha" dedim sinirle "önce telefonumu karıştır benden numarayı al kendine at sonra silmişsin benden. Sonra çocuğa demişsin ülküden aldım numaranı diye. Allah'tan çocuk senin kadar salak değilde benim başka birine numarasını vermeyeceğimi biliyor" dedim sinirle.

"Ülkü sorun ne" odaya yeni giren melda olayı anlamadığı için şaşırmıştı. Odalarımız 4 kişilikti ama meldayla eda dışında hepimiz iyi anlaştığımız için genelde bizim odada takılırdı.

"Sorun ne biliyor musun bu arkadaş benim telefonumu karıştırıp bir arkadaşımın numarasını kendisine atmış sonra ben görmeyeyim diye benden silmiş çocuğa da demiş ki ülküden aldım numaranı. Hayır hiç değilse çocuk salak değilde biliyor benim numarasını vermeyeceğimi" dedim meldaya bakarak.

"Cidden yaptın mı böyle bir şey" dedi melda şaşkınlıkla. Eda yanakları kızarınca kendini ele verdi. "Ayıp gerçekten ayıp" dedi melda odaya girip. "Herkes bana numara aldım diye kızıyor ama ülkü bir erkekle konuşuyor, buluşuyor ve hiçbiriniz bir şey demiyor musunuz yani" dedi eda sinirle yerinde tepinerek.

"Ülkü aklı başında yetişkin bir kadın. Kiminle nerde nasıl görüşmesi gerektiğini bilir. Ayrıca o bir yetişkin bir şey yaparken senden izin alacak hali yok" dedi melda. Kübra ve Tuğçe de melda ve bana destek çıkmışlardı. "Ryan bana eğer onu rahat bırakmazsan seni şikayet edeceğini söyledi. Ha ben dersen ryan gidip şikayet etsene diye hemen gider eder orası ayrı ama bir daha o çocuğun peşinde dolanma tatlım yoksa gerçekten seni polise şikayet edecek. Haberin olsun yani" dedim edaya bakarak

Eda sinirle odadan çıktığında derin bir nefes verdim. "Kim o çocuk" meldanın imalı sorusuyla. "Okula erasmusla gelen bir çocuk işte rektör bana emanet etti o yani ona türkçe ögretiyorum ve ilk defa türkiyeye geldiği için numaramı verdim istediği zaman sorusunu sorsun bir dahaki derse kadar beklemesin diye bu kadar yani" dedim

"Eminsin yani" dedi kübra tek kaşını kaldırarak. Hızlıca başımı salladım. "İyi öyle olsun. Kızlar bakın bu çocuk bana yazdı" dedi melda heyecanla telefonunu çıkartıp. "Bende bakabilir miyim" dedim yanlarına giderek. Melda resmini gösterince küçük dilimi yutmuştum adeta. Bu bizim fakültede ki orhandı. "Bu çocuk bizim fakültede" dediğimde hepsi anında bana bakınca korkmuştum biraz.

"Gerçekten mı nasıl birisi" dedi melda merakla

"Sana şöyle söyleyeyim bana bile yazdı hatta fakültede ki tüm kızlara yazdı nerdeyse. Yavşak yani" dedim "ha boşver o zaman" dedi melda mesaj isteğini silerek. Biraz melda ile konuştuk. Akşam yemeği için yemekhaneye indiğimizde hala konuşmaya devam ediyorduk. Yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk ve orda konuşmaya devam ettik. Yemekten sonra da kitaplarımızı alarak etüt odasına gittik.

Ders çalışırken telefonuma mesaj gelince kızların üçü de anında bana bakmıştı. Telefonu açıp mesaja girdim barandandı.

Baran: ülkü müsait misin

Ben: müsaitim baran noldu

Baran: şey sanırım biraz hasta oldum da

Ben: biraz olduğuna emin misin

Baran: açık konuşmak gerekirse yatak döşek yatıyorum arayıp konuşacak sesim bile çıkmıyor. Gelip biraz benle ilgilenebilir misin

Ben: 5 dakikaya çıkıyorum 10-15 dakikaya ordayım

Baran: teşekkür ederim güzelim

Ben: ne teşekkürü baran kardeşimsin sen benim üstümü giyincem şimdi çıkıyorum bekle beni

Bunu yazarken kızlara durumu anlatıp odaya gitmiştim bile. Üstüme hızlıca birşeyler geçirdim başıma da bir başörtü takınca çantamı alıp aşşağıya indim. Giriş çıkış saatlerimizi kaydeden kadınla konuşup çıktığıma dair kağıdı imzaladım ve yurttan çıktım.

Yurttan çıkıp taksi durağına yürürken banklarda oturan birini gördüm. Karanlıkta olsa yüzü biraz seçiliyordu. Yanına gittiğimde onun ryan olduğunu gördüm. "Ryan ne işin var burda" dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı. "Bugünkü derste şarjını kullandı ya ben, bende kalmış onu getirecektim ama ben kayboldu sanırım. Sen nereye gidiyo hava karanlık" dedi havaya bakarak. "Baran hastalanmışta onun yanına gidiyorum" dedim. "Bende gelım mı" dediğinde o kadar hevesli bakıyordu ki kıramadım onu. Birlikte taksi durağına gidip boş olana bindik ve adresi söylediğimde yola çıktık.

Baranın evine vardığımızda onu koltukta yatarken gördüm. "Ülkü" kısık sesiyle konuşunca yanına gittim hızlıca Ryanda peşimden gelmişti. "Nasılsın daha iyi misin şimdi" diyerek elimi anlına koydum. Yanıyordu. "Ryan neden geldi" dedi "yolda karşılaştık gelmek isteyince kıramadım. Konuşma sen zaten sesin çıkmıyor iyice gitmesin. Ryan sen yanında dur ben bir çorba yapıp geliyorum" dedim mutfağa girerken. Ryan tamam diye seslendiğinde tavuk suyuna çorba yapmak için malzemeleri çıkartmaya başlamıştım bile.

Çorbayı yapıp salona gittiğinde ryan'ın Baran'a yardım ettiğini gördüm. "Şurdaki battaniyeyi bana versene ryan" baran ona seslenince ryan hemen kalkıp vermişti. İyi anlaşmaya başlamışlardı sanırım.

Baranın oturduğu koltuğun yanına geldiğimde ryan beni görüp baranın kalkmasına yardım etti. "Teşekkür ederim ryan" baranın cümlesiyle ryan gülümsedi ve "rica ederim" dedi teşekkür cümlelerinin bir kısmını tam olarak söyleyebiliyordu.

Baranın yanıma gidip oturduğumda ryan karşıdaki tekli koltuğa oturdu. Barana yavaş yavaş çorbayı içirmeye başladım.

Çorba bittiğinde baran gülümsedi "teşekkür ederim ülkü" dediğinde "ne demek baran daha iyi misin dur birde ateş düşürücü iç. 1 2 saate ateşinde düşer. Yurdun saati çoktan geçti benim artık gitmem lazım. İyi olmazsan beni yine ara ama tamam mı bir şekilde gelmeye çalışırım" dedim barana ateş düşürücü hapı eline verdim ve mutfaktan aldığım suyu da verdim.

Hapı içtiğinde "iyisin değil mı çıkacağım ona göre" dedim "iyiyim iyi birkaç saate düşer zaten. Saol ülkü seni de yordum baya. Ryan sana da teşekkür ederim bana çok yardımcı oldun" dedi baran gülümseyerek. "Önemli değil" Ryanla aynı anda söylemiştik. Baranın iyi olduğuna emin olunca eşyalarımı ve mutfağı toparladım sonra Ryan ile beraber evden çıktık.

Ryanla benim yurduma doğru yürüyorduk. Yurda gelince elini çantasına attı ve şarj cihazımı çıkartıp verdi. Elinden şarjı aldım ve gülümsedim. "Teşekkür ederim Ryan çok yardımcı oldun bana bugün. Sana bu yardım borcumu nasıl ödeyebilirim" dedim "borç yok bana. Ben istediği için yaptı" dedi başını eğerek. "Olmaz ama öyle" dediğimde "o zaman bir kere benim evde ders yapsak kafe yerine olur" dedi "ona bakarız. Şey o zaman görüşürüz" dedim "görüşürüz ülke, iyi geceler" dedi gülümseyerek. Bende ona iyi geceler diledim ve yurda girdim. Yüzümde ufak bir tebessüm vardı. Odama çıktım ve üstümü değiştirip telefonu şarja takarak yatağa attım kendimi ve uyumaya çalıştım.
Sadece çalıştım ama Ryan sürekli aklıma gelip duruyordu ve uyuyamıyordum. En sonunda zar zorda olsa uykuya daldım.

⁂⁂⁂⁂⁂⁂

Merhaba arkadaşlar

Bölüm nasıldı

Yorum yapıp düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim

𝐹𝐴𝑅𝐾𝐿𝐼 𝐻𝐴𝑌𝐴𝑇𝐿𝐴𝑅 Where stories live. Discover now