Tatlı Küçük Gerilimler

beş

Genç oğlan ailesiyle tartışıp akşam üstü ormana doğru bisiklet sürmeye karar verdi. Hava kararmak üzereydi ve eve erken dönmeye niyeti yoktu. Kişisel hayatındaki sorunlardan kaçmayı çözüm olarak görürdü ve bu çözüm yolu onun için ormandan geçiyordu.

Genç, kulaklığını takıp bisiklete asıldı. Saatlerce derinlere kadar turladığını fark etmemişti. Bisikletin fenerini açıp kararan havayla birlikte eve dönmeye karar verdi. Öfkesi dinmişti sonuçta.

Ormanın bu tarafına hiç gelmediğini fark etti. Kendine koyduğu sınırları fazlasıyla aştığına emindi. Ormanın iç açıcı havası gitmiş, yerine ürkütücü ve savunmasız hissettiren bir enerji yerleşmişti. Oğlan gerginlikle hızla eve sürdü. Bu kadar geldiğine pişmandı, feneri yetersizdi ve telefon bu kadar derinde çekmiyordu. Bu yüzden ailesini suçlamak için hazırlanıyordu ki, tekerleği taşa takıldı, ardından sert bir şekilde yere düştü. Bisikletiyle beraber doğrulup üstünü başını çırptı ve bisiklete binerken çarptığı şeyin siyahlığının bir taş için fazlasıyla koyu ve geometrik şekilli olduğunu fark etti. Meraklı kişiliği uyanmışken eğilip yerdeki siyah büyük karaltıyı yakaladı. Eski bir fotoğraf makinesiydi. İncelemek için sepetine atıp yoluna devam etti ve korkunç turu ardından sonunda evine vardı.

Genç, akşam yemeğini bile yemeden fotoğraf makinesiyle odasına çıktı. Fotoğraf makinesi baya kirliydi ve eski bir diş fırçası ve kulak çöpüyle dikkatle temizlemeye koyuldu. Fotoğraf makinelerini severdi ve bu işten keyif almıştı.

Saatin farkında olmadan gece boyu makineyle uğraşıp sonunda verimli sonuç alabilmişti. Yeni gibi değildi tabii, fakat pisklikten arınmıştı.

Fotoğraf makinesini çalıştırmak için saatlerce uğraştı, babasının makinesinin şarj ve bataryasını denedi fakat ümit yoktu. Paslı ve bozuk bir fotoğraf makinesi vardı artık. Pes etti ve çürük kamerayı yatağın karşısındaki masaya bırakıp yorgunluktan yatakta uyuya kaldı. Tüm gece rahatsız şekilde dönüp dolandı ve sabah uykusunu alamadan huysuz şekilde uyandı. Uyandığı andan beri enerjisiz şekilde günün bitmesini dileyecek kadar yorgun hissediyordu.

Gece yatağına girerken kamerada kırmızı bir ışık yanıp söndüğünü fark etti ve direkt masaya atıldı. Heyecanı yorgunluğunu bastırmıştı. Kamerayla biraz oynayıp sonunda çalıştığını görebildi ve birkaç fotoğraf çekti. Çektiği fotoğraflara bakarken eski fotoğrafları fark etti. İçerisinde birçok anlamsız fotoğraf vardı. Bazı yerlerde sarışın bir kızın karanlık mekanlardaki fotoğrafını gördü. Ve ilgisi daha da arttı, çünkü kız onu büyülemişti.

Biraz daha gezindi ve ardından anlamsız mekanlarda anlamsız fotoğraflardan başka bir şey bulamayacağını düşünmeye başlamıştı.

Geri çıkacakken son çekilen fotoğrafa gözü çarptı. Bu kendi yatağına benziyordu. Tıkladı ve iyice inceledi. Uyurken, kamera fotoğrafını çekmişti. Bir an afalladı ama sonrasında biraz da olsa kendine gelebildi.

Kamerayı gece koyduğu yere koyup açıyı incelemek açısıyla eğildi. Masanın boyuna göre fotoğraf açısı daha yukarıda kalıyordu. Endişeyle yutkundu ve yatağın olduğu yere doğru baktı.

Fotoğraf makinesini eline aldı ve titreyen elleriyle yatağının fotoğrafını çekti. Fotoğrafa tekrar bakmak için galeriye girdi ve yatağında yüzsüz, sarışın bir kızın, pembe elbisesiyle oturduğunu gördü.

***
Sizce sonra ne oldu?

Ve neden dönüp dolandığını anlamışsınızdır diye düşünüyorum💀

Eğer çok merak ederseniz belki buna alternatif bir devam yazabilirim. Biraz sanki aklıma bir şeyler geldi gibi

Fotoğraflarla tek tek uğraştım ve eğer bir gün kitabı boşlarsam boşuna mı uğraştın o kadar diyerekten bana psikolojik baskı uygularsanız sevinirim arkadaşlar, teşekkürler

Ha bir de -evet baya konuştum- aklımda muazzam bir fikir var, yeni bölümler için yerinizi alın çünkü güzel ve eğlenceli bir aktivite düşünüyorum