Bölüm 5 Hoşça kal kib bb

326 38 26
                                    

İyi okumalaaarr

İkram almadan girmeyinn

૮₍  ˶•⤙•˶ ₎ა
./づ~ 🍔

🍓🍰✨🧸🍄

Öğretmen öğrenci fark etmeksizin herkesin başına bela olan, sürekli saçma sapan sebeplerden müdür yardımcısının odasından çıkmayan ama bunu da zerre kafasına takmayan galasız, serseri bir çocuktu Chan. Asla hiçbir şeyden çekincesi yoktu ama şu an sesi çıkmadığı için tam dibinde durup konuşan sarı kapşonlu, minik beden yüzünden vücudunun yandığını hissediyordu.

Sadece neden geç kaldığını ve koluna ne olduğunu sormak istemişti böyle bir temas beklemiyordu ki! Yutkunup başını biraz geriye çekse de hâlâ çok yakınlardı.

"Sonra bir tane kediş gördüm ağaçta kalmıştı onu almak için ağaca tırmandım ama almaya çalışırken dal kolumu çizdi. Kediş de pati attı ama bir şey olmadı sonra da geç kaldım işte." dedi oldukça kısık çıkan sesiyle. Chan yavaşça başını salladı. Titreyen elini küçük olanın bileğine sarıp kaldırdı ve ceketin kolunu yavaşça sıvayıp yaraya baktı.

Dirseğinden bileğine doğru sekiz santim kadar uzun bir çizik vardı. Chan yüzünü buruşturup yaraya bakmayı kesip Changbinin yüzüne baktı. "Gel revire gidelim hadi."

"Olmaz ders var."

Sikmişim dersini diyecekken dilini ısırıp durdu. "Boş ver dersi şimdi gitmezsek yaran mikrop kapar." dedi bileğini tutup onu ikinci kata götürürken. "Ama-" Chan onu duymadan ikinci kata getirip revir odasına soktu.

"Chan bu kez kiminle kavga ettin?"

"Benlik bir şey yok. Changbinin kolu çizilmiş."

"Ay gel bakayım güzelim." Orta yaşlı hemşire Changbini hafifçe yanına çektikten sonra koluna bakmaya başladı. "Temizleyelim sonra pansuman yapalım tamam mı?" Changbin, utandığı için başını hafifçe salladı. Yanında felixler olmadığı zaman olduğundan daha da utangaç oluyordu. Cebindeki telefon titrerken telefonu çıkarıp chana uzattı.

"A-açabilir misin?" Kendisi açmak istememişti çünkü canı acıyordu ve böyle konuşamazdı, Felix ortalığı ayağa kaldırırdı.

"Tabii." Telefonu açıp kulağına götürdü. "Alo?"

"Sen kimsin lan Changbin nerede? Ne yaptın oğluma piç!"

"Sakin ol revirdeyiz."

"Lan Chan! Bekle şerefsiz öldürücem seni!" Kapanan telefonu kulağından çekip ona mahçup bir şekilde bakan Changbine döndü. Başını önemsiz der gibi salladıktan sonra telefonu cebine koydu.

"Arkadaşların geliyor ben gideyim artık olur mu?" diye sordu hafifçe yaklaştıktan sonra. Changbin küçük elini koluna koyup biraz daha aralarındaki mesafeyi kapatıp konuştu. "Şey teşekkür ederim." dedi yüzü biraz kızarıktı ve çok sevimli duruyordu.

Tam dibinde olan yapılı çocuğun gülümsemesi ile daha da utandığını hissetti. Yüzü iyiden iyiye domatese dönerken diğerinin çekilmesi ile titrek bir nefes verdi. "Derste görüşürüz o zaman."

"Hıhı." Bu sevimli hallerine gülüp revirden çıktı Chan.

"Hyunjin acele eder misin çocuğumuz revirde!"

"Bebeğim, sakin ol biraz."

"Felix amına koyarım ittirme beni."

"Yeonjun seni merdivenden sallandırırım çekil şuradan."

Chan duydukları üzerine sadece gözlerini devirip onlarla uğraşmamak adına asansörün düğmesine bastı. Ne değişik insanlar bunlar amına koyayım dedikten sonra gelen asansöre bindi.

my little boy ChanchangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin