" iyi yanından düşün Tu, benimki gibi işi sadece para yiyip haftalar ,aylar bazen yıllar boyunca ortadan kaybolmuyor." Dedim alaylı bir ifadeyle, sözlerim yüzünden düşen yüzü benim için de üzüldüğünü belli ediyordu.  Ben bile kendim için üzülmeyi kesmişken beni önemseyip benim için üzülmesi   içimde bir sıcaklık yayıyordu.

Benim için de düşünen birileri vardı bunu bilmek güzel.

" bazen bir kardeşin ve ya ablan olsa nasıl olurdu diye düşünüyorum. "Dedi yarım bir gülümsemeyle.

"  değişen bir şey olmazdı, bok gibi bir hayata devam."

" bu kadar yalnız olmazdın El." Dedi  ela gözleri gözlerime değerken,  kendimi gülümsemeye zorlayıp  yaslandığım yerden dikleştim.

" Annem gibi birisiyle kesinlikle yalnız olurdum hala."  Diye söylenip barın üzerine bırakılan boşalmış bardakları alıp   tezgahın üzerine koyduğum tepsiye dizmeye başladım.

" yalnız değilsin,"  bardaklardan bir kaçını alıp o da benim gibi dikmeye başlayınca  yan gözle ona baktım. "ben varım." Dedi. Bir şey dememe izin vermeden bardakları dolu olan tepsiyi alıp arkaya götürmeye başladı, oraya götürüp temiz bardakları getirecekti. Arkasından buruk bir gülümsemeyle bakarken derin bir nefes aldım. 

Çıkarıp kenara koyduğum sigara paketini alıp yoğunluk başlamadan kendimi dışarı atabildim,  temiz havayı sonunda çeken ciğerlerim bayram ederken yavaş yavaş kararan gökyüzüne bakmaya başladım.

Sigara paketini açıp içinde  bir dalı dudaklarımın arasına sıkıştırıp ucunu ateşledim,  yanaklarım içe çöken kadar bir nefes çekip sigarayı dudaklarımdan uzaklaştırdım.  Mekanım yanındaki küçük araya girip kenarındaki  taşın üzerine oturdum  kafamı duvara yaslarken   sigaradan bir nefes daha aldım.

8 yaşıma kadar iyi bir aileyleydim , şu an ki halime nazaran daha iyi evet.   Mükemmel değildi evet ama bu kadar da kötü değildi, en azından annem o zamanlar içmiyordu. Babamın ölümü onu tamamen bitirmişti ,eskiden en azından az da olsa eve olan ilgisini tamamen kaybetmiş kendini içmeye vermişti. Bazen o kadar içiyordu ki kendi adını bile unutuyordu ,  gündüzleri saat 2 kadar uyur  2 sonra uyanır  bir bara gidip içerdi bazı akşamlar gelirdi bazı akşamlar hiç gelmezdi.

8 yaşında bir kız çocuğu tek başına hayata kalmaya çalışıyordu o zaman, beni hayata tutacak kadar yemek yapmayı o zaman öğrendim. Para kazanıp kendi başımın çaresine bakmayı ise 13 yaşımda.  Annem elinde olan bütün parayı alkole yatırmaya başladığında evin ihtiyaçlarını göz ardı etmeye başlamıştı,  elektrik faturasını ödemedi eve geldiği yokken elektriklerin kesildiğini bile bilmezdi. Market alışverişi yapmazdı onun için yemek alkoldü  bir kızı yoktu onun için, çeşmeden akan şey alkol olsaydı belki suyun faturasını öderdi ama hayır onu da ödemedi.

İlk ortadan kaybolmasını ben 13 yaşındayken yapmıştı, en fazla 2 gün eve gelmeyen Annem bir dahaki sefer 3 hafta boyunca uğramamıştı eve.  3 hafta boyunca komşulardan yardım alarak karnımı doyurabiliyordum,  Para veya yemek karşılığında bahçelerini evlerini temizliyordum. Bu sayede karnımı doyurabilmiştim , bir hafta sonunda eve döndüğünde tek bir açıklama daha yapmamıştı gelmiş uyumuş ardından akşam olunca yine gitmişti hala o gün nereye gittiğini bilmiyordum aynı şu an nerede olduğunu bilmediğim gibi.

Onu bulmak istiyorsanız bir kahin olmanız gerekti aksi takdirde onu hiç bir güç bulamazdı, denemiştim onu bulmayı ama girdiği cehennem neresiyse kendini iyi saklıyordu.

" Elena hadi   kalabalıklaşmaya başladı içerisi."    Kararmaya yüz tutmuş Gökyüzünden  aldığım bakışlarımı Tuğba'ya çevirdim,  saniyeler içerisinde gözden kaybolurken  derin bir nefes alıp biten sigarayı yere atıp üzerini ezdim.

ikizler Where stories live. Discover now