"Şuna bak, nasıl doğramak bu?! Böyle doğranır mı?! "

"Ama küçük dediniz, bende küçük doğradım?"

Ah Taehyung ah, demedim mi ben sana benden başka kimseden emir alma diye.

"Taehyung buraya gel"

"Geldim efendim"

"Ne yapıyorsun sen?"

"Yemek için soğan doğruyorum efendim"

"Neden sen yapıyorsun bunu?"

"Şey bilmem ki"

"Minsuh"

"Emredin efendim"

"Taehyung'a birdaha iş verme"

"Ama efendim-"

"Ne ama?! Delirtme beni, yardımcım o evin hizmetlisi değil duydun mu? Ayağını denk alsan iyi edersin"

"Peki efendim, siz nasıl isterseniz"

Yemek odasına gittiğimde Taehyung peşimden geldi.

"Efendim, durun lütfen"

"Ne zaman son vereceksin başkalarını dinlemeye?"

Sakince sorduğumda dudağını dişledi.

"Ama yardım ettim sadece"

"Kimsenin karşısında susmak zorunda değilsin, sen onlardan üstün konumdasın farkında mısın?"

"Biliyorum, birdaha yapmayacağım kızmayın"

"Kızmadım, kızmıyorum sakince konuşuyorum. Neyse git yemeğini ye hadi, daha sonra işimiz var"

"Tamam efendim, size afiyet olsun"

"Sana da"

Yemek odasına girip masaya oturdum, babam başını ovarak bana baktı.

"Bu sikikler neden geliyor yine?"

"Ştt öyle denir mi!"

"Canım sus lütfen artık hm? İyi niyetli olma"

"Babam haklı anne, kimseye zorla iyi davranamayız"

"Haklısınız tamam, karışmıyorum?"

Geldiklerinde adam gülümsedi.

"Seni görmek ne güzel Jung-"

"Eğil"

"Anlamadım?"

"Karşımda eğilmen gereken yerde adımı söyleme cesaretinde bulunduran hangi sebep var aklında?"

"Özür dilerim"

Hafifçe eğildiğinde gülümsedim, o küçük bir yerin başındaydı karşımda duramazdı. Hoş buraların en büyük toprakları bizimdi o yüzden susmak ve saygılı olmak zorundalar ya? Masaya oturduğumuzda Bong yanıma oturacakken babası karşıyı gösterdi, karşıma oturup gülümsedi.

"Nasılsınız efendim?"

"Gördüğün gibi iyiyim"

"Hep iyi olun"

Yemek sessiz geçti, daha sonra kahvelerimizi içerken Taehyung elindeki küçük tabakları bıraktı herkesin önüne ve bana doldurduğu koca tabağı uzattı heyecanla. Kendi uydurduğu, ismini tonton koyduğu tatlılardan yapmıştı yine. Ağzıma atıp gözlerimi kapattım, nasıl bu kadar iyi yapabilir?

"Ellerine sağlık canım"

"Teşekkürler efendim"

Annem tebessümle bakarken Bong öksürdü.

Save Me PrinceOnde histórias criam vida. Descubra agora