1. Bölüm - İlk Ölüşüm

677 35 16
                                    

02.02.1992

Herşey oldukça yolundaydı, fakat biz yanlış yoldaydık. Babam uykulu halde araç kullanıyor, yan koltuktaki annem telaşlı bakışlarıyla bizi süzüyordu. Ters yönde ilerliyorduk, asfaltı tozu dumana katar hızda karşıdan gelen arabayı fark ettiğim an bu araçtan sağ kurtulmamızın imkansız olsuğunu hissetmiştim. Ben imkansızı başarmıştım. Fakat ailem için aynı şeyi söylemek de bir hayli imkansızdı.

Yaklaşan aracın içinde yaşlı bir adam vardı, yanında oturan küçük kıza heyecanla birşeyler söylüyordu ve bize her yaklaştığında ses tonunun yükseldiğini ve bağırarak konuştuğunu hissediyordum. Ölüme git gide yaklaşıyorduk.
Kendi varlığımı unutmuş, ailem için tedirgin hâl almıştım. Kalp atışlarımdaki hızlı ritmi hissedebiliyordum. Kan akışım hızlanmıştı, alnımın kenarından akan küçük ter damlası birden tüylerimi diken diken yapmaya yetmişti.
Babam ani manevralarla çarpmayı önlemek istemişti fakat pek de etkili olmamıştı. 2 can taşıyan annem karnını okşayarak feryatla çığlık atmıştı. İkisi de arkaya dönüp bana baktı ve son göz göze gelişimiz oldu. 2 çift göz, bir daha açmamak üzerine ebediyete kapatılmıştı. Erkek kardeşim daha doğmadan ölümü tatmıştı.

Hem kazanın oluşu hafızamdan formatlanmış, hem de vücudumdaki yara bere ve kalbimdeki tarifsiz sızı kazayı tekrar tekrar yaşatır gibiydi. Kıvranışlar içinde olmam da ikinci seçeneğin gerçeklik payını gösteriyordu.
Kolumda serumla gözlerimi açtığım hastane odasında, birden affalamıştım. Bilincimi yokladım, gözlerimi odanın tavanına sabitleyerek derin düşüncelere daldım. Artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum.
Ailem artık ölmüştü. Tanrı, sevdiklerimi elimden almayı kusursuzca başarmıştı. Benim güneşim batmıştı. Bir daha doğmamak üzere batmıştı. Karanlıkta hapsolmuştum, bir umut ışığı aramak yerine, kendi ellerimle kendimi karanlığın soğuk kuyusuna teslim etmiştim.Ve güneş bile tekrar ısıtıp aydınlatmaya yetecek gibi durmuyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kazanın üzerinden 13 yil geçmişti. Acısı dinse bile hala acıtacak tarzdaydı. Tanrı, kurnazca ailemi elimden almasını bildiği gibi merhamiyet gösterip güçlendirmeyi de biliyordu. Kaza sonrası 3 ay gördüğüm psikolojik tedaviyle durumum iyileşmişe benziyordu. Otokontrolümü daha iyi sağlamış, normal yaşantıma çoktan dönmüştüm.
(Haftasonu olmasına rağmen sabahın 7'sinde uyandırılmayı saymazsak)
-Uyan bakalım minik kurbağa Kayra. Yoğun bir gün bizi bekliyor! Neşeli ve cırtlak ses tonu Almila'dan başkasına ait olamazdı. Almila,ben ve Ecrin oda arkadaşıydık. Maalesef ki aynı üniversitede okuyorduk. Sırf onun sesini duymamak için ondan önce kalkardım. Fakat bu haftasonu için fazla erkendi. Küfür sallayarak yastığımla kulaklarımı kapattım.
- Hey sana diyorum Kayra. Eğer kıllı bacaklarından tutulup yerle temasa geçmek istemiyorsan kalkarsın. Bu gece yılbaşı eğlencesi var, alışverişe gidilecek.
-Kıllı bacak mı? Gözlerin kör herhalde. Ayrıca sen kendi bıyıklarına baksana. Bir erkek arkadaşa sahip olmanı garipsemiyor değilim.
Almila erkekleri yönetmeyi ve ilgi çekmeyi çok iyi başarırdı. Değiştirdiği çorap sayısı kadar sevgilisi olmuştu.
Bana cevap verme gereksinimine girmeden mutfağa yöneldi ve mırıldanarak taşan çayın altını kapattı.Gülerek zombi adımlarıyla kapıya doğru ilerledim. Ecrin çoktan hazırlanmıştı. Özenle yaptığı saçlarını bir hısımla dağıtarak kendimi banyoya attım. Ecrin'in küfürleri eşliğinde üzerimi çıkartmaya başladım. Boynumun sol kısmında köprücük kemiğime denk gelen morluğu dikkatle inceledim. Muhtemelen gece şakalaşan Ecrin veya Almila'nın kalıntısı olma düşüncesiyle aldırış etmeden duşa girdim.
25 dakikalık rahatlığın ardından kendimi mutfağa attım. Bir yandan kahvaltı yapiyor diğer yandan alışveriş için planlar kuruyorduk. Her zamanki gibi plan dışında kalan her şeyi yapacaktık.
Kahvaltı yaptıktan sonra bulaştıkları makineye tıktık ve son hazırlıkları tamamladık.
Neşeli tavırlarla yola koyulduk, bir yandan da akşamki partiyi düşünüyorduk. Okuldan tanımadığımız tipte insanların birleştiği bir hava olacaktı. Ben babaannemden parti kiyafeti için para koparmıştım. Almila sevgilisine partiden bahsetmeyip özgürlüğün tadını çıkarma fikrindeydi. Böylece ipini koparıp yakışıklı çocukları rahatça stalklayacaktı. Kayra ise suskun ve içine kapanık halini koruyordu. Bizden 1 yaş küçüktü ve 1,5 yıldır tanıyorduk. Bizim gibi akıl yoksunu iki kızın arasında durmaya hala alışmışa benzemiyordu.
Bircok yeri gezmiş, epey yorulmuştuk. Gezilen 7 magazada isteklerini bitiren tek kisi Kayra olmuştu. İpi kopmuş uçurtma gibi dolaşıyorduk. Almila varken akşama kadar sürerdi. En son alışverişe çıktığımızda 11 magaza gezip yuzlerce urun deneyip eli boş dönmüştü. Göze alarak onunla alışverişe çıkmayı seviyordum. Ecrin ile tekken pek keyifli geçeceğini sanmıyorum.
-Ya ben çok acıktım hadi birşeyler yiyelim yoksa boş mideyle ustunuze kusarım.
Almila her zamanki gibi pis boğazını konuşturmuştu.
-Hah ben de diyorum ki Almila ne zaman acıkacak acaba diye. Kızım bi işimiz bitsin bekle.
- Aç ayı oynamaz güzelim. O yüzden bir an önce yemek yiyelim yoksa karnım orkestra grubu olusturacak.
-Bir atasözü anca bu kafar cuk diye oturabilirdi küçük ayı.
Zar zor ikna çabalarımla alışverişi bitirip ardından yemeğe gidiyorduk.
Yakınlardaki Burger King'e yol aldık. Her zamanki gibi Almila double menüyü tek başına yiyordu. Evrin ile ben de ikili menü almıştık. Biz daha yeni yarılamışken Almila patates cipsindeki son kırıntıları toplayıp yemekle meşguldü. Bir kız anca bu kadar çok yiyebilirdi.
Sonunda biz de bitirdik ve eve varmak icin ayaklandık.
Hava oldukça soğumuştu. Saat 5.30 du ve 8 de parti için Koray'ın evinde olmamız gerekiyordu.
Yakın bir yerden taksi cevirmek için beklerken yağmur bastırdı. Islanan saçlarımdan dolayı önümü tam anlamıyla görmüyordum. Sag taraftan carpan bir omuz ile elimdeki poşet yere düştü. Ecrin yerdeki posedi alırken ben çarpan çocuğa reflex olarak bağırmıştım. Almila ise yakışıklı çocuğu görünce erimeye başladı.
-Aman Kayra'cım çocuk yanlışlıkla çarpmıştır. Koskoca seni görmeyecek değil ya.
Kimseye laf yetiştirecek halde değilim. Herkesin yüz ifadesini tek tek inceledim.
Çocuk ve Ecrin birbirini fark ettikleri anda mimikleri hemen değişti. İkisini de süzdüm ve pek burnumu sokmamaya karar verdim.
Çocuğun kusursuz bir yüzü vardı. Gözlerini gözlerime dikti ve tane tane konuşarak
- Ben gerçekten özür dilerim. İsteyerek olmamıştı. İstersen kendimi affettirmek için sizi arabamla evinize bırakabilirim.
Almila erkek sinek görse asılacak tipte olduğu için öne atılacaktı ki ben teklifi reddetmeyi başarmıştım.
Yola devam ederken Almila çocuğu övmekten, beni ise sövmekten başka is yapamadı.
Ecrin çocuğu gördüğü andan itibaren ayni yüz ifadesindeydi ve hiç konuşmamıştı. Fazla dikkate almamıştım ve sonunda eve varmıştık. Kendimizi koltuğa atıp derin bir oh çektik. Yarım saatlik kahve molasının ardından yılbaşı gecesine hazırlanmaya başladık.
Sabah fark ettiğim morluk birden acımaya başladı. Biraz daha yayılmış ve rengi koyulasmıştı. Ecrin ve Almila'yı çapraz sorguya çekmek için salona doğru yol aldım.
-Aaaa Kayra biz seni ic çamaşırlarınla görmek zorunda mıyız acaba? Göz zevkimizi bozuyorsun defol burdan sürtük
Ecrin tepkisini ortaya koyup parmaklarının arasından beni stalklamaya devam ediyordu. Yanlarına doğru kedi yürüyüşü edasıyla yaklaştım.İkisinin arasına oturdum ve morluğu gösterdim.
-Bak kızım biz senin iğrenç vücut hatlarını görmek zorunda degiliz tamam mı hadi hazırlan da bir an önce gidelim
Almila morlugu fark edip mimiklerini değiştirdi ve nasıl olduğunu sordu.
-Konuşmama fırsat vermeden sapık yerine koydunuz beni. Bu sizin eseriniz canım gecenin 3'unde Işığı açmadan ustume saldırıp gıdıklayıp kaçan hanginizdi?
İkisi de suçlu gibi durmuyordu. İlk kez rollerini güzel yapıyorlardı.
Ecrin savunmaya geçerek kendisi olmadığına inandırmıştı. Aynı şekilde Almila'da üstüne toz kondurmuyordu. Yalan söylüyor gibi duruyorlardı da. Zaten gıdıklanarak böyle bir morluğun oluşma ihtimali de yoktu. Bu tatsız konuyu kapatıp son hazırlıklarımızı tamamladık.
Sonunda tamamen hazırlanmıştık. Ecrin son anda karar değiştirip partiye gelmeyeceğini söyledi. Her ne kadar ustelesek de evde kalıp film izleyeceğini belirtti. Onu ikna etme çabalarımız epey vakit aldı ve saat 8:13 geçiyordu. Pes ederek Almila ve ben taksi çevirip Koray'ın evine yol aldık. Bir yandan Almila ile anlaşmamızı yapıyorduk. Fazla alkol yok, en gec 2 de evde olunacak. Tanıştığımız kişilerle fazla samimiyet kurulmayacak. Evet tam bir uslu aile çocuğuyduk.
İçimdeki kötü his ile sonunda parti mekanına varmıştık.

(Fotoğrafta sırasıyla Ecrin, Almila ve Kayra var)
Vote ve yorumları eksik etmezseniz sevinirim. İlerleyen bölümde maceralar bekliyor :) )

Katilimle YaşıyorumWhere stories live. Discover now