Silsem mi bilemedim ya

97 27 286
                                    

Selamun Aleyküm 

Selamı vermek sünnet, Almak ise farzdır...

1- Yaşadığınız şehrin nesi meşhur? (Gezilecek yer yada yiyecek fark etmiyor)

2- Gitmeyi çok fazla istediğiniz/hayal ettiğiniz bir şehir var mı? varsa hangisi?

3- En çok hangi göz rengini seviyorsunuz?

4-Kendi göz renginiz ne?

5- Bir günlüğüne istediğiniz her şeyi yapabilme imkanınız olsa ilk ne yapardınız?

6- Anlamını en sevdiğiiz kelime?

7- En büyük şükür sebebim dediğiniz kişi?

8- Şükür ve hamd farklı şeyler mi sizce?

9- En etkileyici bulduğunuz sahabe/sahabi hangisi? Neden?

10- Anlamlı bir söz bırakın şu satırcığa da barii...

11- Sizce bu anketi silmelimiyim yoksa kalsın mı?



Sa'd bin Muaz, Benî Kureyza yahudileri hakkındaki hükmü verdikten sonra tekrar çadırına götürüldü. Yarası ağırlaşıp, durumu şiddetlenmişti. Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) yanına gelip onu kucakladı ve "Allahım; Sa'd, senin rızan için senin yolunda cihad etti. Resûlünü de tasdîk etti. Ona kolaylık ihsân eyle..." buyurarak duâ etti. Sa'd bin Muaz Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) bu sözlerini duyunca gözlerini açıp şöyle fısıldadı. "Yâ Resûlallah! Sana selâm ve hürmetler ederim. Senin, Allahü teâlânın peygamberi olduğuna şehâdet ederim." Bundan sonra Sa'd bin Muaz'ın yakınları onu kaldığı çadırdan Abd'ül-Eşheloğullarının evine götürdüler. O gece durumu çok ağırlaşmıştı. Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize ( aleyhisselâm ) gelip "Yâ Resûlallah! Bu gece senin ümmetinden vefât edip de vefâtı melekler arasında müjdelenen kimdir?" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) hemen Sa'd bin Muaz'ın halini sordu. Evine götürüldüğünü söylediler.

 Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) yanında Eshâb-ı kirâm'dan bazıları olduğu halde süratle Sa'd bin Muaz'ın yanına gitti. Yolda süratli gitmeleri sebebiyle Eshâb-ı kiram yorulduk Yâ Resûlallah dediler. Melekler Hanzala'nın cenâzesinde bizden önce bulundukları gibi Sa'd'ın da cenâzesinde bizden önce bulunacaklar biz önce yetişemeyeceğiz, buyurarak hızlı gitmelerinin sebebini açıkladı. Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) Sa'd bin Muaz'ın yanına gelince Onu vefât etmiş olarak buldu. Baş ucuna durup; Sa'd bin Muaz'ın künyesini söyleyerek "Ey Ebû Amr sen reîslerin en iyisi idin. Allah sana se'âdet, bereket ve en hayırlı mükâfatı versin. Allaha verdiğin sözü yerine getirdin. Allah da sana va'd ettiğini verecektir." buyurdu. Bu sırada Sa'd bin Muaz'ın annesi ağlayarak şu beyti okudu:

"Nasıl dayanabilir vah yazık annesine,
Tahammül ister, ağlarım başıma gelene..."

Bu da küçük bir kıssa olsun bari :)

Hayırlı Akşamlar...

Anket (Herkesi bekliyorum)Where stories live. Discover now