"Abi yani" Diye ekledim.

"Sil çabuk onu, abin ağzına sıçacaktı zor ikna ettim yoksa bana ne senin ne paylaştığından."

Arkamı döndüm ve dediklerine cevap vermeden Zeyno'nun evine doğru yürüdüm.

Şükür ki hemen kapıyı açıp dışarı çıktı. Her dakika süslü olduğu için hazırlanmasına gerek kalmadan çıkıyordu.

"Ne bu surat Defne?" Birşey yok desem inanmaz akşama kadar başımın etini yerdi o yüzden anlatmak zorundaydım.

"Zeyno ben yapamıyorum artık gözümün önünde ama ben ona abi demek zorundayım bu ne kadar kötü birşey sen biliyor musun benim her gün içim yanıyor ya aramızda sadece üç yaş var neden abi diyorum ki ama o bana küçük muamelesi yapıyor." Kontrol edemediğim yaşlar gözümden birer birer dökülmeye başladı.

"Gel buraya bitanem, üzülme ne olur dayanamıyorum." Beni göğsüne çekti ve elleri ile saçlarımı okşadı.

"Ben dayanamıyorum artık Zeyno ne yapacağım her gün sevgilisiyle birlikte gözümün önünde sarılıyor, öpüyor ben ise sadece bakıyorum öylece." Daha şiddetli ağlamaya başladım. Çünkü aylardır içimde biriktiriyordum.

"Gel biraz abinlerin yanına gidelim belki kafan dağılır." Gitmek istemiyordum ama Zeyno için 'tamam' dedim.

Abimlerin yanına geldiğimizde ise hemen abimin yanındaki boş yere oturup abimin omzuna kafamı yasladım. Canım sıkkın olduğu zaman hep böyle yapardım.

Abim Zeyno'ya 'ne oldu buna' dercesine kafasıyla işaret yaptı.Zeyno ise ellerini iki yana açıp 'bilmiyorum' dedi.

"Abicim iyi misin bitanem?" Abim konuşunca başımı kaldırıp ona baktım.

"İyiyim." Değilim abi içim yanıyor.

"Bana pek öyle gelmedi ama sen sonra anlatırsın diye umuyorum." Kafamı salladım.

Bir iki dakika sonra Ceren geldi. Ceren'i anlatmış mıydım? Aras'ın sevgilisi hatta annemler yüzük bile takmayı düşünüyorlar.O kadar ileri seviye yani...

"Ay selam napıyorsunuz bakalım?" Cırtlak sesiyle konuştu ardından Aras'ın yanına geçip ona sarıldı.

Bana abim olarak bile sarılmamışken ona her gün sarılıyor.

"Öyle tavla oynuyorduk aşkım sen niye geldin ki?"Aras böyle söyleyince Ceren 'niye' falan derken ben Zeyno'ya kaş göz yapıp kalkalım dedim.

"E hadi o zaman bizim işimiz vardı. Defne hadi kalk." Ayağa kalktım ve Zeyno gelmeden ilerlemeye başladım.

Zeyno koşarak yanıma geldi ve elini omzuma koydu.

"Lan beklesene beni ne ara geldin buraya?" Orda bir saniye daha bekleyemezdim.

"Geldin işte Zeyno, hadi biraz gezelim kafamız dağılsın." Ardından Zeyno 'ay tamam' deyip koluma girdi.

***

Zeyno ile gezdikten sonra saat baya geç olunca evlere dağıldık ama abimler akşam parkta buluşacaklarını söyleyince ayaklanıp tekrar oraya gitmiştik.

Bu arada da üzerime daha rahat birşeyler giymiştim.

Üzerimde mavi bir tişört altımda siyah bir şort ayakkabı olarak da beyaz Nike seçmiştim.

Parkta bizim gruptan herkes vardı. Yerdeki çimlere oturmuş sohbet ediyorduk.

Zeyno ve Ceren 'tişörtün çok güzel' gibisinden şeyler konuşuyorlardı.

"Ay babam almış geçen ama pek beğenmedim üzülmesin diye giydim." Ceren konuşunca başımı kaldırıp ona baktım.

"Benim için o tişört dünyanın en kıymetli şeyi olurdu." Diye söze girdim. Abim bana bakıp acı bir tebessüm etti.

"Niye olsun kaç yüz tane tişörtüm var yani?Ha doğru senin baban yoktu değil mi?" Burdan bir yapıştırıcam onu istiyor.

"Ceren sussan mı artık?" Aras Ceren'i susturmaya çalışsa da Ceren susmadı.

"Niye susayım doğruları söylüyorum? Ayrıca baban bırakıp gitmedi mi? Baban bile seni sevmemiş kim seni sevsin ki?" Son söylediği cümle ile birden ayağa kalktım.

"Bana bak sen bilemezsin tamam mı senin baban yanında diye böyle konuşuyorsun ama hakkın yok anladın mı bir daha böyle bir konu açarsan o yüzünü tanınmaz hale getiririm, benim sabırlarımı sınama!" Kolunu büktüğüm için ağzından büyük bir inleme çıkardı.

"Defne bırak kızın kolunu ileri gidiyorsun." Dedi Aras.

"Sevgili Ceren'in konuşurken birşey olmuyor ama ben konuşunca mı sesin çıkıyor Aras abicim?" Abicim kelimesini bastırarak söylediğim için dik dik baktı.

"Aras oğlum bak şu kıza birşey de yoksa kalbini kıracağım kimse benim kardeşimle böyle konuşamaz!" Abim olaya dahil olunca ben yerden telefonumu alıp yola doğru ilerledim.

Deniz kenarına gelince kayalıklara sert bir tekme attım. Ellerimi saçlarıma geçirdim.

"Doğru beni kim sevsin babam sevmedi Aras sevmedi lisede hep dışlandım. Defne'yi kim sevsin? Bu hayatta hiç mi yüzüm gülmez ya hep mi itilip kakılan ben olurum? Herşeyden bıktım herşeyden." O kadar çok bağırmıştım ki sesim kısılmak üzereydi.Kayalıklara bir tekme daha attım.

Ve bir tekme daha.

Tam ayağım kayaya takılmış düşecekken belime bir el sarıldı. Arkama dönüp baktığımda ise Emir'in geldiğini gördüm.

"Napıyorsun Defne burada?"

"İyiki geldin Emir iyiki sana çok ihtiyacım vardı." Dedikten sonra kendime çekip sarıldım. O da kollarını belime sardı. Başımı göğsüne yaslayıp bir süre öyle kaldım. Sonra duyduğum ses ile irkildim.

"Defne?" Soru sorarcasına çıkan sesi ile ona döndüm.

Peşimden gelmişti.

Aras peşimden gelmişti.

|Bölüm Sonu😴|

|Bölüm nasıldı 🤍?|

|Aras Defne'yi seviyor mu sizce?|

|Lütfen bol bol yorum ve oy kullanır mısınız?❤️🎀|




KÖRDÜĞÜM Where stories live. Discover now