38~Jennifer~

74 39 108
                                    

☀️

Geceler gündüze ulaştığında ışık tekrar var olacaktı, ancak içinde bulunanlar kaderlerine terk edilecekti. Bu yüzden de artık olmuş olanın, olacakların başına geçmesi gerekiyordu.

Boylu boyunca uzanan koridorun ortasında kendini tek başına hissediyordu. Gözlerinden akan yaşları engelleyemediği gibi kaderinin gerçeklerini de engelleyemiyordu. Canının bu kadar çok yanacağını bilseydi, hiç bilmediği bu yere asla gelmezdi. Hayatındaki her şey yalandı. Aynı ona gösterilen ilginin de yalan olduğu gibi...

"Jennifer, dur! Bekle!"

Jennifer, gözlerini karartarak hızla yolu yürümeye devam etti. Buradan gitmek istiyordu. Ama nereye gideceğini bilmiyordu. Sadece buradan uzak olmak istiyordu. Ondan ve yalanlarından...

"Jennifer! Sen yirmi iki yaşında olamazsın, bu imkânsız..." diyerek peşinden ona yetişmeye çalışıyordu Siera. Ancak Jennifer ona karşı çok öfkeliydi.

"Yeter! Artık seni dinlemek istemiyorum Siera! Bana yalan söylediniz. Hepiniz bana yalan söylediniz. Beni ben olduğum için sevdiğinizi sandım." Duraklayarak arkasındaki Siera'ya baktı. "Ama hepsi meğerse bir yalanmış."

Yine içindeki kırıntıları etrafa saçarak yürümeye devam etti. Kalbi paramparça, hayalleri ise etrafa saçılmıştı. Bir Aydınlık Olan sanıyordu kendini. Onlardan biri gibi... Ama bunların hepsi büyük bir oyunun parçasıymış. Kendini aptal gibi hissediyordu. İnkâr edemeyeceği şekilde bir aptal!

Siera, hala üzerindeki şoku atlatamazken önünden ilerleyen küçük erkinin aslında yıllardır beklediği umut olduğunu ve aradığının bunca zaman yanında olduğunu anladığında her şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Ama bu kızın şu anda anlamak istemediği bu şey de diğer olanlar için son çareydi. Bunu anlamalıydı.

"Seni seviyoruz Jennifer. Buradaki herkes sana elindeki her şeyi verdi. Sana yalan söylediğimizi nereden çıkardın?"

Jennifer onu dinlemek ne kelime, yüzüne dahi bakmıyordu. Ona ve söyledikleri şeylere inanamıyordu. Bunca zaman onu kurtarıcı olarak görmüşlerdi. O kurtarıcı olmak istemiyordu ki! O daha kendini kurtaramıyordu bir başkasını mı kurtaracaktı?

"Bana kurtarıcı diyorsunuz. Ben kimseyi kurtaramam."

"Jennifer, dur artık!" Siera, sonunda şaşkınlığı bir kenara bırakarak, öfkeli Jennifer'ın kolunu yakaladı ve onu durdurmaya çalıştı.

"Bırak beni Siera!" dedi bağırarak. "Sana inanmıyorum! Sana asla da inanmayacağım."

Siera, kendini parmaklarından kurtaran Jennifer'a anlamsız ve endişeli gözlerle bakakaldı. Onun korktuğunu ve karşısındaki gerçeği kavrayamadığını biliyordu. O bazı şeyleri kavrayamayacak kadar az yaşadı burada. Ancak Jennifer'ında bunu algılaması gerekiyordu. Tüm yaşananlar için artık acı çekmemelilerdi.

Siera, ondan daha uzun süre buradaydı ve tüm acıları tek tek görmüştü. Küçük çocukları annesinin kollarından koparıp uzaklara gidişlerini izledi. Geri gelmeyeceklerini bildiği halde... Kollarında ölen binlerce Olanı hatırladı. Jennifer'ın şu anda hızla uzaklaştığı yol, onun gözünde kanlı bir yola dönüştü. Binlerce Olanın can çektiği o anlara geri döndü; kan kusanlar, yardım çığlıkları atanlar, bebeklerinin acıyla haykırışları duyanlar ve sonsuz acıların hepsi bu koridorlarda gerçekleşti. Şimdi öylece durup bulunan umudun ellerinden kayıp gitmesine izin vermeyecekti.

Tüm hızıyla Jennifer'ın peşinden ilerledi. Ana solana çıktığında o da peşinden çıktı ve tam Jennifer'ın arkasında durdu.

"Ne istiyorsun Jennifer?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KATARSİS: Arınma (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin