Uçağın inmesine az kalmıştı. Beraber yemek yiyip videolar hakkında da konuşmuştuk. Jimmy ne zaman konuşmak için yanıma gelse veya tek kalsak ecel terleri döküyordum. Tamam evet ondan bende hoşlanıyorum ama sanki herşey bir anda olmuş gibi hissediyordum.
Hep beraber otele gelmiştik. Odalarımıza yerleştik. Hepimiz aynı kattaydık o yüzden bir sorun olmayacaktı.
Eşyalarımın birazını yerleştirip akşam yemeği için hazırlanmaya başladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Makyajımı yaparken kapı çaldı bende hazırlandığım için telefonumu da alıp çıktım.
Jimmy: Hazır mısın diye gelmiştim.
Lily: Evet hazırım. Bi dk oda kartımı da alıyım geliyorum.
Jimmy: Bekliyorum...
Odamdan kartı alıp tekrar Jimmy'nin yanına gittim. Asansör geldi ve bindik.
Jimmy: Elbise yakısmış
Lily: Teşekkür ederim.
Jimmy ile fazla konuşmamaya çalışıyordum zaten konuşmak istesemde heyecandan konuşamıyordum fazla. Ah ben işler ciddiye binince asla rahat edemiyorum. Jimmy bana yüz vermese bak ne güzel hayat of of.
Hep beraber okyanus manzaralı restoranta yemeğimizi yemiş şimdi şaraplarımızla sohbet ediyorduk ta ki bi el omzuma dokunana kadar...
Finn: Ah Lily sen burada ne arıyorsun?
Gerçekten bu Finn'miydi istesem denk gelemez ulan hayat.
Lily: Finn, asıl sen neden burdasın? (Japonya'dalar ya askolarım ondan saskinlar)
Finn: Ben okul için gelmiştim 1 aylığına. Son haftamız olduğu için de arkadaşlarla kafa dağıtalım dedik. Peki sen?
Lily: Ben.. benimki uzun bi mevzu sonra anlatırım
O sırada masada bize şaşkın şaşkın bakan ekibe açıklama yapma gereği duyarak Finn'i tanıttım.
Lily: Bu arada Finn benim liseden arkadaşım. Liseden beri birbirimizi görmemiştik de.
Karl: Öyle mi memnun oldum ben Karl.
Finn: Bende memnun oldum. Finn: Arkadaşlarım bekliyor da Lily tekrar görüşelim.
Lily: Olur tabii görüşürüz.
Finn arkadaşlarının yanına dönmüştü. Bende geri masaya oturdum.
