1.4

668 94 77
                                    

nevşehirde geçirilen üçüncü gündü. o gün sayılmazsa bir gün bir gece daha kalıp istanbul'a geri döneceklerdi.

akşam yemeği vakti olduğundan odasında yiyenler hariç katlar boş sayılırdı.

arda ferdi'nin yoğun isteği üzerine ismail'in kamerasını almak için odaların olduğu kata çıkmıştı. odaları yan yana olduğundan çok geçmeden içeri girdi.

sevgilisi ferdi geziden anı kalacak fotoğraflar çekmek istiyordu ve arda da buna hayır diyemezdi. housekeeping ekibi girmesine karşın hâlâ dağınık olan odaya karşı yüzünü buruşturdu. ismail ve irfanin kaldığı odadan daha ne beklenebilirdi ki sonuçta.

arda'yı orada bırakaduralım. kerem ve altay sabah sözleştikleri gibi dışarı gezmeye çıkmışlardı. ikisi için de yeni bir deneyimdi orası, çünkü tanıştıkları zamandan itibaren belki de en uzun zaman geçirdikleri yerdi burası. doğrusu ikisi de şikayetçi değildi bu durumdan. hatta gayet keyifli geçiyordu günleri.

birlikte altay'ın arkadaşının yeni doğan bebeğini ziyaret etmeye bile gitmişlerdi.

şimdi otele geri dönüyorlardı. altay yoldaki taksileri döndürmeye çalışıyorsa da hep değişim saati sorunuyla karşılaşıyordu, tabii o saate ne değişimi olduğu da muammaydı.

"ters istikamete gidiyoruz diye almıyorlar işte altay, zorlama."

kerem'in beklemekten oldukça sıkılmış sesi altay'ın gülmesine sebep oldu. "varsa daha iyi bir fikrin onu yapalım bi'tanem."

kerem oturduğu kaldırım taşında somurtmaya devam ediyordu, ta ki aklına mükemmel bir fikir gelene kadar "otostop mu çeksek?"

"ya da bir ihtimal halk otobüsünden falan rica etsek abi buralı değiliz otele dönmemiz lazım diye?"

altay saatini kontrol etti "bu saatte geçer mi ki?"

kerem oturduğu yerden kalkıp altay'ın elini tuttu sıkıca, gözünü hafifçe kırpıp gülümsedi "denemeden bilemeyiz değil mi?"

altay onun yarısı kadar anca olan çocuğun kendini sürüklemesine izin vermişti. duraklardan birine geldiklerinde tek umutları bir otobüsün geçmesini beklemek olacaktı.

onlar orada beklerken arda ismail'in valizini ve çantalarını karıştırıp kamerasını arıyordu. kısa süreli bir seyehata gittikleri için küçük kamerasını getirmişti ve arda onu daha önce hiç görmemişti, nerede olduğuna dair en ufak bir fikri dahi yoktu.

number twins, alkerWhere stories live. Discover now