Gamer//Yoonmin

2- Seni seviyorum

📖🐥📖

Aradan bir kaç hafta geçmişti, oyun odamızda oturmuş bilgisayara takılmıştım. Akşam yeni bir yayın açacaktık ve ben oynayacağımız oyun için prova yapıyordum. Öldüğüm sırada bir küfür fısıldadım, tam o an telefonum çalmıştı.

"Efendim anne." Yoongi'nin annesi arıyordu.

"Oğlum," dedi. "Nasılsın çocuğum?"

"İyiyim annecim siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim yavrum sağ olasın," bir süre sessiz kaldı ve ekledi. "Eeee," dedi. "Nasıl gidiyor evlilik falan, benim sıpa hiç kızdırıyor mu seni?"

"Hayır annecim," dedim kıkırdarken. "Gayet mutluyuz."

"O zaman niye torun vermiyorsunuz bize çocuğum! İki yıldır neyi bekliyorsunuz?!"

"Annecim," dedim sakin kalmaya çalışarak. "Biz çocuk yapmak için evlenmedik, insanlar sadece çocuk yapmak için mi evlenir?"

"Evet!" dediğinde kaşlarımı çattım. "Ben Yoongi'nin babasıyla sırf Yoongi için evlendim, hamile kaldıktan sonra babasına olan aşkım falan bitti gitti. Evlendikten sonra aşk ölür yavrum benim." Kendimi tutamayıp kıkırdadığımda konuştu.

"Gülme çocuğum gerçekler bunlar, o imzayı atarsın ve maksimum 5 ay aşık kalırsın. Sonra aşk yok olur."

"Ama ben kocama hala aşığım annecim?" Bu sefer ofladı.

"Torun istiyorum çocuğum, TORUN!"

"Geumjae Hyung'un eşi üçüncü bebeğe hamile değil mi annecim? Neden torununuz yokmuş gibi davranıyorsunuz?"

"Oğlum," dedi açıklamaya çalışarak. "Geumjae de eşi de ortada, onların çocukları o kadar mükemmel olmuyor. Ama sen ve Yoongi'nin gen karışımı... RESMEN BİR ŞAHESER OLUR! O yüzden torun gerekiyor tamam mı annem?" Sinirle derin bir nefes verdim.

"Biz henüz ebeveyn olmaya hazır değiliz annecim, henüz yeteri kadar iyi değiliz. Bu yüzden lütfen bizi darlamayı bırakın." Bu sefer bağırmıştı.

"OF YA! MÜKEMMEL BİR DAMADIM VAR AMA GENLERİNİ AKTARMIYOR, YAPMANIZ GEREKEN TEK ŞEY;SEVİŞİRKEN KORUNMAMAK!!" Ve telefon suratıma kapandı. Göz devirmiştim derin bir nefes verirken.

"Çocuk işi o kadar kolay değil," diye mırıldandım ve başımı arkaya yaslayıp tavana baktım. "Ebevyn olmak kolay değil. Sonuçta Dünya'ya bir can getireceğiz, sorumluluğu çok ağır bir şey ve Yoongi ile ben bunu kaldıramayız."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim ve saçımı arkaya attım. Başımı çevirip gözlerimi zemine diktiğim sırada, boynumla çenem arasında ıslak dudaklar hissetmemle yerimde sıçradım ve başımı çevirip sağa döndüm.

"Bebeğim," eğildi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. "Neden bu kadar düşüncelisin?" Derin bir nefes verdim ve güzel gözlerine baktım.

"Annenle konuştum, yine çocuk baskısı yapıyor sevgilim." Yeni duş almıştı, beline sardığı beyaz havluyla karşımdaki koltuğa oturdu ve ellerimi tuttu.

"Sen istiyor musun?" Dudak bükerek başımı iki yana sallayarak ret ettiğimde iki elimi de kaldırdı ve dudaklarını ellerimin üzerine bastırdı.