35) "Kopan Kayışlar"

9.2K 1K 677
                                    

Selamınhelloooo!! Nasılsınız??

Bomba bir bölümle geldim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yanlışlarım varsa affola. Ayrıca yorum sayımız çok çok düşmüş. Böyle giderse sınır koyacağım :(

Bölüm Şarkısı: 16 Shots - Stefflon Don (özellikle bölüm sonunda dinleyin aşırı heyecanlı wuhuuu)

Duyuru ve bölümlerden haberdar olmak için beni takip etmeyi unutmayın. erzurumluniloyaa

Keyifli okumalar.

Onlara son bir bakış atıp bende annemin peşinden gittim. Salondan çıkıp merdivenlere yöneldim. Tam o sırada basamakları hızlı hızlı çıkan kadını gördüm.

"Anne bekle!"

Sesimle adımları bir bıçak gibi kesildi. Yüzünü dönüp merdivenin başından bana baktı. Gözyaşlarını fark ettim, hâlâ yanaklarından çenesine doğru süzülüyorlardı. Bu hali içimi acıttı.

Kalan basamakları çıkıp yanına gittim. İki yanında duran ellerini, avuçlarımın arasına aldım.

"Senin bir suçun yok," diyerek konuya girdim. "Sen çok iyi bir annesin.. Bunu şu kısacık sürede bile anladım. Ama onlar seni hak etmiyorlar. Senin doğrularını tek sebeple çiğneyip geçtiler. Ama dediğim gibi bu senin suçun değil. Bu tamamen onların suçu, bu onların insanlıklarını kaybetmeleriyle alakalı. "

Burnunu çekip "Neler neler dediler sana Ahu," dedi. Sesi, ağladığı için kesik kesik çıkıyordu. "Şu bir haftada sürekli işle meşguldüm, kim bilir o sırada sana nasıl davrandılar."

Kafamı iki yana sallayıp "Bir önemi yok," diye konuştum.

"Hayır var," diye itiraz etti. "Önemi var Ahu. Onların sana abilik yapması, kol kanat germesi gerekirken şu yaptıklarına bak. Yetimhane magandasıymış. Ben bu çocuklara hiçbir şey öğretememişim."

"Suçu kendine aramayı bırakı. Bana bu şekilde davranmalarının sebebi senin onlara bir şey öğretemediğinden kaynaklı değil. Bu tamamen onların insanlıklarıyla ilgili."

"Şimdi ne olacak Ahu? Ben onları nasıl affedeceğim? Sen onları nasıl affedeceksin? Yaptıklarını nasıl unutacaksın?"

Karşımda bir çocuk gibi ağlayan, çaresizliğini gözler önüne seren kadına hüzünle baktım. Bana soruyordu bir şeyleri ama cevap ne yazık ki bende de değildi.

"Bekleyeceğiz," dedim. "Bundan sonra ne olacağını bekleyip göreceğiz. Sende ağlama o davarlar yüzünden, değmez."

Son söylediğime gülmeye başladığında bende ona eşlik ettim. Biraz olsun kafasının dağılmasını istiyordum. Yoksa tüm gün ağlayıp, suçu kendinde arayacaktı. Aşağıdaki aptallar bu kadını asla hak etmiyordu!

"Hadi," dedim. "Babam gelecek. Aşağı inip güzel bir akşam yemeği yiyelim. Sonra da yaptığımız keki yeriz."

Annem elleriyle, ıslak gözlerini silip kafasını salladı. Benimkiyle aynı tonda olan harelerime baktı.

"Onlar adına özür dilerim Ahu, sen bunları hiç hak etmedin," dedi.

Kafamı iki yana salladım.

"Dileme, sen özür dilenecek hiçbir şey yapmadın."

Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra kollarını boynuma doladı. Tebessüm edip ellerimi beline sardım. Hissettiğim duyguyla gözlerimi kapattım. Bu duyguya bir ad veremiyordum. Anlatılmaz yaşanır tarzında bir şeydi. Sanki huzuru, güveni, mutluluğu bir arada hissediyordum. Öyle mükemmel, öyle kelamlara dökülemeyecek bir histi. Sevmiştim bu hissi ve şimdiden bağımlısı olmuştum.

TOMRİS | Gerçek Ailem Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα