Trafalgar Law x Okuyucu Beklenmedik Olay

Sadece beklenmedik bir olay

Koridordan aşağı koştun, yarım koşuluk yerdeki kaptanın odasına yöneldin. Sabahın erken saatleriydi ve kahvaltı hazırdı. Kaptanınız, Trafalgar Law, henüz ortaya çıkmamıştı, bu yüzden gidip onu getirmek sizin görevinizdi. "Umarım izinsiz girmeye aldırmaz..." Koşarken kendi kendine mırıldandın.

Sonunda kapısına vardığında, nefesini düzenlemek için bir an durakladın. Elini kaldırarak kapısını çaldın.

"Girin"

Kapı arkasından Law'un sesi geldi, kapı koluna uzandın, iterek açtın, içeri girdin.

Ve yarı çıplak, pantolonu olması gerekenden fazlasını göstericek kadar alçak şekilde kaptanınızın görüntüsü ile karşılaştınız. Sana doğru yürümeye başladığında ağzın açık bakakaldın. Vücudundan dövmelerine, derin gri gözlerine kadar her şey güzeldi.

Yanınıza vardığında kapıyı kapattığını ancak anlayabildiniz. Bir parmağını nazikçe çenenin altına koydu ve ağzını kapadı. "(Y/N), buraya bir amaç için mi geldin?"

"B-ben istiyorum- ben sanırım-" Hayatın boyunca mantıklı bir düşünceye sahip olamazdın. Çok yakındı ve Gravity kolonyası gibi kokuyordu ama daha doğal.

Law senin cümle kuramamana kıkırdadı. Tüylerini ürperten derin bir ses. "Sorun ne (Y/N)? Kedi dilini mi yedi?"

"Kahvaltı hazır" kelimeleri söylemeyi başardın, düşüncelerin hâla dağınık.

Law sana yaklaştı,seni kapıya sıkıştırdı.
"Bu mu?" kafanı sallamayı becerdin. "Pekala, gitsek iyi olur. Bundan önce bir şey yapabilir miyim?" Tekrar, kafanı sallamayı başardın ve dudakları seninkilerdeydi.

Öpücüğü ile nefesin kesildi ve dilini ağzına itti. Direnmedin, karşılık vermek için zar zor düşünebildin ve şimdi elleri üzerindeydi, biri sırtının küçük kısmında seni daha yakına çekiyordu diğeri saçlarındaydı. Geri çekildi ve boynunuza saldırdı, tatlı noktanızı buldu ve onu ısırıp emerek izini bıraktı.

Law omzunu ısırdı ve onun olduğunu gösteren başka bir iz bıraktı. Dizini bacaklarının arasına itti ve seni tekrar öpmeden önce sana sürtünmeye başladı, tüm gücüyle. Bu sefer ellerini çıplak vücudunda gezdirerek öpücüğe karşılık verdin.

Sonra aniden çekildi. Uzun paltosunu kaptı, seni hayal kırıklığına uğrattı, üzerine giydi ve kapıyı açtı. "Artık gitmeliyiz, sence? Diğerleri endişenlemeye başlayabilir"

Öfkeyle kızararak tiz bir sesle kabul ettin. Kapının önünde durdu ve gözlerinin içine baktı. "Ve,(Y/N)? Bundan sonra benimle uyuyacaksın."

Kapıdan çıkıp koridora yürüdü. Peşinden gittin şimdiden günün bitmesini ve sevgilinin yatağında olabilmeyi istedin.