1. BÖLÜM

39 1 1
                                    

+Hey Ay! Şuan bir baksana, ne kadar da garip görünüyorum böyle.

Değişik bir bıkkınlık ile döndü Ay.

-Böyle daha da çirkinsin!

+Pekii, Her şey midir? Senin gözünde güzellik?

-Evet güzellik olmadan hiç bir şey olmaz şan, şöhret ve ne de başka bir şey.

+Ben karşımdakinin ruhuna bakarım... Güzellik benim için bir hiçtir. Zaten ruhu güzelse kendisi de güzeldir. Ve, biliyor musun?.. Sen bu zamana kadar gördüğüm en güzel ruhlu kişisin..

-Hmm, öyle mi dersin? (Fazla güvenme bence..)

Ve kapattı Güneş yavaşça gözlerini, yavaş yavaş uykuya daldı. Kaldı geriye bir tek Ay ve Karanlık. Konuşmaya başladı Ay kıskançlık ve bıkkınlıkla.

-Bana güveniyor! Saçmalığa bak, bilmiyor ki ben ondan nefret ediyorum. 

Yüzünde pişkin bir gülümsemeyle başladı konuşmaya Karanlık.

-Sen de mi ondan nefret ediyorsun?

- Onun hakkında yorum yapmaya hakkın yok aşağlık Karanlık!

-Ah, bu kadar kırıcı olmak zorunda mısın? Üzüldüm ama bak..

-Söylediğim gibi, onun hakkında yorum yapmaya hakkın yok!

-Sadece söyle bana, onu alt etmek ister misin?

-Lanetlenmiş Karanlık ile iş birliği yapmam asla, varsın Tanrı beni yok etsin ama yine de iş birliği yapmam. Sen, sen karşındakinin duygularına bakmadan onları kendi çıkarların için kullanan bencilin tekisin!

-Peki öyleyse, parılda bakalım kapkaranlık gece de bir kurtarıcı gibi.. Kötülük dolu Ay...

Sesler kayboldu yavaşça derin gecede. Düşünmeye başladı Ay.

-Onunla iş birliği yapmak istemiyorum ancak.. Güneş'i alt etmek isterdim. Şöhretimi çalıyor, bütün ilgiyi kendine çekiyor ve geriye bana bir hiç kalıyor.. Bunu yapacağım onu alt edeceğim! Öyle ya da böyle alt edeceğim. Bunu tek yapabilir miyim emin değilim. Karanlık beni korkutuyor.. Sanki kendi zevkleri için herkesi kullanabilir. Güneş'ten bu kadar nefret etmesinin sebebi ne?

-Seni hala duyabiliyorum!

-Sen beni mi dinliyorsun?

-Evet! Çok mu kurnazım yoksaa?

-Evet kurnazsın.

-Güneş'ten nefret etmem normal değil mi? Seninle neredeye aynı sebeplerden nefret ediyorum. Hatta daha fazla sebepten. Eskiden sadece benimle yaşıyorlardı. Şimdi onsuz yaşayamıyorlar! Onu ortadan kaldırıp bana muhtaç edeceğim onları!

-(Bu ne kadar korkunç bir plan böyle? Aslında.. Gayet normal sadece geçmiş geri gelecek..)

Ay'ın gözü uzaklara daldı. Karanlık ve kendisinin yükseldiği bir gelecek düşündü, bu gelecek ona çok cazip gelmişti o an ama Güneş olmadan kendisi de olmayacaktı.. Bunun farkında değildi.

-Bana cevap vermedin? Sonuçta bir cevap gerekiyor soruma.

-B-Ben..

-Evet sen?

bir öksürükle çıktı bu düşünceli halinden.

-Ben bilmiyorum. Düşünmem gerek. 

-Peki, düşün bakalım seni bekliyor olacağım.

Tekrar gitti Karanlık ve tekrar sessizliğe gömüldü Ay. Düşüncelere daldı tekrar.. 

-(Nasıl alt edeceğim? Nasıl yapacağım bunu?..)

O anda asla yapmak istemeyeceği, asla zarar vermek istemeyeceği bir şey geldi aklına.. Duygular.. O'nun duygularına zarar veremezdi. Bunu yapamazdı.. Böyle yapsaydı nefret ettiği Karanlık'tan ne farkı kalırdı ki? Ama yapmak zorundaydı.

-Üzgünüm Güneş...





Not; Parantez için de yazılanlar iç sesler.

His.Where stories live. Discover now