33) "Kek"

9.3K 1K 516
                                    

Selamınhelloooo!! Yarın olmadan yetiştim çok şükür kshxhwjxkwh Tospiklerim nasılsınız??

Ay bir hafta ne çabuk geçmiş. Dün baktım bir hangi gündeyiz diye, hafta bitmiş... Dershane bakıyoruz da ailecek o yüzden geçen hafta bölüm gelmedi maalesef :(

Yanlışlarım varsa özür dilerim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar.

Sabah kulağıma dolan seslerle uyandım. Gözlerimi açmadan ne olduğunu anlamaya çalıştım.

"Tüm gece sayıkladı durdu," dedi birisi. Bu Güney Bey'di. Yani babam. Onun sesiyle dün gecede yaşanlar aklıma doldu. Yıllar sonra ilk kez ağlamıştım. Hayatım boyunca ilk defa birilerine karşı içimi açmıştım, ne hissettiğimi hiç tereddüt etmeden öylece dökmüştüm kelimelere. Kabullenmesi zordu ama iyi gelmişti. Bunca zaman neden ağlamamışım ki diye sorgulatmıştı bile.

"O kadar çok şey yaşamış ki Güney, hepsini de içine atmış," dedi babama nazaran daha ince bir ses. Bu da Nesli Hanım'dı. Yani annem.

"Dünkü hali gözümün önünden gitmiyor Nesli. Benim küçük kızım neler yaşamış şu hayatta... Allah canımı alsaydı da o bunları hiç yaşamasaydı."

O an boğazıma bir yumru oturdu. Gözlerimin dolmasıyla birlikte dişlerimi sıktım. Dünden sonra, ağlamak artık çok daha kolaydı benim için. Biri koluma dokunsa ağlayacak haldeydim. Ne ara bu kadar sulugöz olmuştum ben?

Bade'yi çok kınadık Tomris...

"Dünkü haykırışları, sürekli bize anne-baba diye seslenmesi o kadar dokundu ki. Anlamıştım ama ben taa ilk anda onun nasıl biri olduğunu. Kalpsiz, duygusuz gözüküyordu ama değildi işte. O sadece onun maskesiydi."

"Bunları düşünmek artık, Ahu'nun yanında da konusunu açmayın. Şimdi Ahu'nun iyiliği için el birliğiyle çalışmalıyız. Ona daha iyi bir hayat sınmalıyız," dedi babam.

Babamdı değil mi o benim? Öbürü ise annem. Bunları kendi hür irademle söyleyebileceğimi düşünmemiştim hiçbir zaman. Bırakın iradeyi, bunları söyleyebilecek bir insanın karşıma çıkacağına ihtimal bile vermemiştim. Bir annemin, bir babamın, koca bir ailemin olduğunu hayal etmemiştim hayatımın hiçbir döneminde. Hakikatle yaşamış, acılarla büyümüştüm.

Şimdi ise bir ailem vardı, hem de kocaman. Anne-baba dediğim insanlar, sayamayacağım kadar çok kardeş... Güzel bir ev, sıcak bir yuva. Ve çok çok daha fazlası.

Nasıl olacaktı peki bundan sonrası? Daha mı kolay yoksa daha mı zor? Tüm gerçekler bir bir dökülmüştü ortaya. Hiçbir sır kalmamıştı. Peki ortaya çıkan bu karanlık sırlardan sonra her şey nasıl ilerleyecekti? Hiçbir şey olmamış gibi davranacaktık? Yoksa her şeyi göz önünde bulundurup, birbirimize daha sıkı mı sarılacaktık?

Hiçbir şey bilmiyordum. Artık yaşayarak öğrenecektik.

O an annem "Kızlar annelerinin kaderini yaşar, derlerdi de inanmazdım," dediğinde yüzüme soğuk su yemiş gibi irkildim. Annem devam etti.

"Neden benim yaşadıklarımı yaşadı ki Güney? Ahu, neden benim çektiğim acıların aynısını çekti?"

Yorganın altındaki ellerim yumruk şeklini aldı. Dişlerimi sıktım. Daha önce duymadığım bu şeyler ağır gelmişti. Annemin de tıpkı benim gibi acılar çekmesi canımı yaktı. Kader dediğimiz şey tam da buydu sanırım. İnsanoğlunun bazen elinin kolunun yetmediği şeyler oluyordu. Bazen bazı şeyleri engellemek istesek de başaramıyorduk. Bir şey kaderimizde yazılıysa muhakkak gerçekleşiyordu. Ama erken ama geç yaşanıyordu bir şekilde.

TOMRİS | Gerçek Ailem Where stories live. Discover now