AV U AGIR

Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR

&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Ömer ise bu saate rağmen hâlâ uyanıktı ve uyuyacağa pekte benzemiyordu .

Havin'de oğlunu yormak için Ömer'le birlikte oyun oynuyordu.

Karnında varlığını hissettirdiği canla ...

Havin'in bebeği kendini tekmeleriyle belli ederkende Havin karnını okşamıştı.

Ömer doğduktan sonra unuttuğu hamileliği bebeği ona tekrardan yaştıyordu .

Aşermeleriyle birlikte ...

Ömer'in zamanlarında olduğu gibi Havin yine her gece aşeriyordu .

Şimdide olduğu gibi...

Canı aşırı derecede ciğer çekerkende Havin dudaklarını ıslatmıştı .

"" Oğlum ."" Dedi Havin.

"" Hadi gel mutfağa ciğer yiyelim ."" Dedi Ömer'i de yanına alarak .

Ömer artık alıştığı tepkiyle gülüp Havin'e bakarkende Anne oğul birlikte mutfağa inmişti.

Havin'de hızla buzdolabını açıp içinde olan ciğerlere bakmıştı.

Ciğerleri buzdolabından çıkarıp ocağın üstüne alarak ısıtmıştı .

Ciğerler ısınırkende Havin dürüm yapacağı için sumaklı soğan hazırlamıştı.

Ciğer ve sağanı dürümle birleştirip koca bir ısırık almıştı.

Gözleri Ömer'in üstüne gidincede Ömer sistemli bakışlarıyla ona bakıyordu.

"" Benim niyde ???"" Dedi Ömer.

Nerde demeye dili niyde'ye dönerek.

Havin'de dürümünü bırakıp Ömer'e küçük bir dürüm hazırlamıştı .

"" Al bakalım ."" Dedi Havin.

"" Bu da senin ."" Dedi gülümseyerek.

Ömer'de minik elleriyle dürümünü Havin'den almıştı.

Anne oğul iştahlı iştahlı dürümlerini yerkende Cesur bel havlusuyla banyodan çıkmıştı.

Boş odayla karşılaşınca da gülmeye başlamıştı.

Havin yine aşermişti ...

Hatta aşermekle de kalmamış oğlunu olarak odadan gitmişti.

Cesur'da giyinme odasına giderek üstüne rahat bir eşofman giymişti .

Üstüne hırka geçirerek hırkanın fermuarını yarıya kadar çekmişti.

Göğüs kısmının diğer bölümleri açıkta kalırkende odadan çıkmıştı.