⚘yirmi sekiz

En başından başla
                                    

"Kız arkadaşımın ne tür bir rahatlamaya ihtiyacı olduğunu henüz bilmiyorum. O yüzden yallah." diyerek kapıyı gösterdi, Zach de homurdana homurdana çıktı. Sanırım Zach, en yakın zamanda benden nefret etmeye başlayacaktı. Çoktan etmediyse tabii.

"İş nasıldı?" diye sordum.

"Klasik." Gözlerini kıstı. "Sorun ne?"

Pekala. Aslında bir sorun yoktu. Şu buz pateni olayı ani olduğu için ne yapacağımı şaşırmıştım sadece. İçimdekileri döküp, yorgun olup olmadığına emin olamadığım Gavin'i rahatsız etmek de istemiyordum. Bir yandan da ona anlatmak istiyorum. Oha. Sanırım bana ne olduğunu çözmüştüm.

Şımarabileceğim biri var diye şımarmak istiyordum.

Belki de Zach'in beyzbol şapkasına benzeyen şapkası işe yarıyordu.

"Sorun yok." dedim kendi iç karmaşama pes eder gibi, birden ruh halim düzelmişti. "Biraz kafam karışmıştı sadece."

"Zach'in şapkasını takarsan böyle olur işte." diyerek kafama uzandığında eline vurup geri çekildim.

"Hayır, şapka yardımcı oldu."

"Bana burada ne bok döndüğünü anlatana kadar bir yere gitmiyoruz." dedi, huzursuz bir tavırla kollarını göğsünde birleştirerek. "Ve gitmemiz gerek. Chalsea, kendisinden başkası bir yere geç kaldığında çıldırır. Geç kalmamızın sebebini boğmaktan beter eder ve ben de sen olduğunu söylerim, görürsün."

Ayağa kalkarak, yatağa oturması için onu çektim. Kolları hala göğsünde bağlıydı ama yatağa oturtmama izin vermişti. Kucağına oturduğumda kaşlarını kaldırdı bir anlığına. "Dikkatimi dağıtıp sorudan kaçabileceğini mi düşünüyorsun? Ben iş üstündeyken bile sorgulayabilirim, Belezza."

"Evet, evet. Çok fonksiyonlusun." diyerek geçiştirdim ama asıl amacım dikkat dağıtmak değildi. Kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım. Kokusu etrafıma dolandığında gizliden gizliye iç çektim. "Sadece özledim."

Kolları gevşer gibi oldu. "Beni mi?"

Güldüm. "Evet." Ardından ona kısaca beni geren şeyi açıkladım. Devam ettim: "Sorun sayılabilecek bir şey olmadığını biliyorum."

"Bu kocaman bir adım, amore mio." diyerek sırtımı okşadı. "Gerilmen son derece normal. Ama bu seni rahatsız ediyorsa annemle konuşabilirim."

"Hayır hayır. Annenle konuşma. Bugün bana iyi davrandı." diyerek hafifçe geri çekilip gözlerine baktım. "Claudia gelecek diye beni uyardı hatta."

"Hı?"

"Cidden." Birden duraksadım. "Siktir... Bu iyi bir şey sayılmaz aslında. Amacımız bu değildi."

Kaşlarını çattı. "Demek istediğini yine anlamadım."

"Annenin benden hazzetmemesi lazım. Sanırım onunla konuşsan iyi olur. İstemediğimi ve yapmayacağımı söylersin-"

"Neden? İstiyorsun." Kaşları daha derinden çatıldı. "Senden hoşlanmamasını mı istiyorsun?"

"Yanlış anlama ama istediğimiz buydu."

bir zehir gibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin