ALDANIŞ

13 1 0
                                    

Dila'ya gideceğini söylemiş ama ne zaman gideceğini net olarak belirtmemişti Kuzey. Eymen ile apar topar havaalanına doğru ilerlerken kalbi inanılmaz hızlı atıyordu. Yakaladığı bu fırsatı sırf Dila istemiyor diye kaçıramazdı. Zaten saçma sapan bir ilişkileri yok muydu? Sürekli ayrılıp barışıyorlardı. Dila ona bağlıydı. Ondan vazgeçemezdi bunu biliyordu.

Yüzünde sinsi bir gülümseme ile Eymen'in arkasından havaalanının kapısına yöneldi. Dış hava hatları tarafına ilerlerken eline telefonunu aldı ve Dila'ya mesaj attı. Telefonu kapatıp geleceğine doğru ilerledi. Dila onu anlardı. Başta bağırır çağırır sonra her zaman Kuzey'in dediğine gelirdi.

***

Tüm gece boyunca ağlamış olan Dila uykusuzdu. Kuzey hiçbir açıklama yapmamış. Arayacağım dediği halde aramamıştı. O ise uzaklara dalıp dalıp duruyordu. Tek başına yaşadığı bu evde uzun zamandır hissetmediği o duygu ile savaşıyordu. Yalnızlık...
Kendini koltuğun rahatlığına bırakıp derin bir iç çekti. Kuzey onun 17 yaşıydı. Gözünü resmen onunla açmıştı dünyaya, yaşadığı ülkeyi değil şehri bile onsuz hayal edemiyordu. Çaresizdi, defalarca gitme dese de Kuzey onu dinlemezdi. Bildirim sesi ile derin düşüncelerinden sıyrıldı Dila. Kuzey mesaj atmış olmalıydı.

Kuzey: Aşkım ben havaalanına geldim, veda edemediğim için üzgünüm. İnince sana haber veririm.

Mesaj ile şoke olmuştu. Nasıl yani bu kadar erken mi? Nasıl olur? Dizlerinin bağı çözülmüş, kolları boşalmış telefon elinden düşmüştü Dila'nın inanmıyordu. Bu kadar çabuk mu? On saniye kadar kendine gelemedi. Hemen Kuzey'i geri aradı fakat telefonu kapalıydı. Hızlıca hazırlanarak havaalanına doğru yola koyuldu.

Yol boyunca ağlayıp duran Dila, onun hangi tarafta olduğuna ne zaman gideceğini dair hiçbir bilgisi yokken gidiyordu. Aracı o kadar hızlı kullanıyordu ki neredeyse kaza yapacaktı. Birden ağlaması kesildi Dila'nın, aniden frene bastı ve geçmişi düşündü.

Kuzey ile ilk tanıştığı günü, sabahlara kadar sohbet ettiği zamanları ve onun sürpriz dolu hallerini anımsadı. Güzel günlerin ardından Kuzey'in dönüştüğü kişiyi düşündü. Dila'nın sevgisi ve sabrı ile ayakta kalan ilişkiyi düşündü. Sonra arabayı çalıştırdı tekrardan Dila geri döndü. Arabasını hep geldiği yalnız kalmaktan hoşlandığı o kıyı kenarına doğru sürdü. İstediği manzarayı görüp arabayı durdurup narince indi. Hava serindi. Kollarını kavuşturarak yavaş yavaş manzaraya doğru ilerledi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. O güçlü bir kadın olmayı ne zaman bırakmıştı. Kuzey için neden öz saygısını ve güvenini kaybetmişti. Buna asla değmemişti. Kulaklarında Kuzey'in hakaretleri yankılandı.

"Fahişe misin kızım sen"
"Her şeye de ağla"
"Aptal"
"Kendini zeki mi sanıyorsun"
"Or*spu"
"Stres altındayım beni bu zamanlarda hor gör yoksa sana neden hakaret edeyim"
"Çekilmez bir adamım"
"S*ktr git"
"Lan git"
"Hayatını mahvederim senin"
"Sik*k"

Ellerini kulaklarına götürdü Dila daha fazla dayanamadı. Tiz çığlıklar attı. Bağırıyor durmadan bağırıyordu. Falezlerden sesi yankılanıyor. Acısı ona geri dönüyordu. Rüzgar ona acımışçasına saçlarını okşuyordu. Toksiklik dolu, psikolojik şiddet dolu bir ilişki içerisinde ne kadar kör olduğunu anlayan Dila. Kendinden tiksiniyordu. Sırt üstü yere uzandı ve gözlerini göğe dikti.

"Beni kurtarmak mı istedin Allah'ım? Bunca açık ve net şeye rağmen nasıl bu kadar kör olabildim."

Dila gözlerini tekrardan kapattı. Uyumak istiyordu. Kaç saat orada öylece kaldı bilmiyordu. Kendine acıyordu.

***
Kuzey uçağa binmişti. Aşırı derecede mutluydu. Sonunda başarmıştı. Gidiyordu. Dila ile konuşmak istemese de pek onun dırdırını en aza indirmek adına en azından attığı tonlarca mesaja karşılık seni seviyorum halledeceğim yazmak adına hızlıca telefonunu açtı ve bekledi. Dila'dan en az 20 mesaj alması gerektiği yerde hiç mesaj almamıştı. Şaşıran Kuzey, Eymen'e yöneldi.

Kuzey: "Dila hiç mesaj atmamış inanabiliyor musun?"

Eymen: "Uyuyordur muhtemelen Kuzey, Dila'ya gideceğini söylediğin için tüm gece ayakta olduğunu söylemedin mi?"

Kuzey: "Ne bileyim ya, hiç uyumaz benden mesaj bekler diye düşündüm."

Başını iki yana sallayan Eymen cevap vermeden kulaklığını taktı. Kuzey bu kez telefonu uçak moduna aldı. Kaşları çatıldı. Dila'nın vurdumduymaz tavrına sinirlenmişti. Uyumamalıydı. Sonuçta o gidiyordu, bir daha ne zaman döner belli değildi. En azından gelip görmeye çalışabilirdi. Kafasından geçen düşüncelerle boğuşan Kuzey içinden neyse ona yapacağımı bilirim deyip kendini hayaline odakladı.

***

Akşam güneşi yavaş yavaş batarken gökyüzünden denize doğru Dila hareketsiz bir şekilde olduğu yerde duruyordu. Nefes alamıyordu. Telefonu ısrarla çalıyordu. Ama o hareket edemiyordu. Ölü gibiydi. Kalbi acıyor, beyni onu lanetliyordu. Kafasının içinde çalkalanan sesler o kadar kuvvetliydi ki dalgaların sesini duyamıyordu oysa onu rahatlatan dalga sesi değil miydi? Neden bir türlü rahatlayamıyordu. Birden ölüyor muyum acaba diye düşündü? Ruhumun bedenime veda şeklimi tüm bunlar... Gözlerini açtı ve doğrulmaya çalıştı, tüm bedeni sızı içindeydi. Yavaş yavaş alıştıra alıştıra ayağı kalktı. Falezlerin en uç noktasına doğru hafif adımlarla ilerledi. Kalbi acımıyor, beyni onu lanetlemiyor ve kafasında ki sesler bile adımlarının sesini duymak için susuyordu. En uç noktaya geldiğinde derin bir nefes aldı Dila, arkasını denize döndü ve son kez gökyüzüne baktı. Kollarını iki yana bırakarak kendini boşluğa doğru bıraktı.

Benim bile diyecek pek bir şeyim yok. Umarım beğenirsiniz.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Aug 31, 2023 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

KAÇIŞWo Geschichten leben. Entdecke jetzt