2.BÖLÜM:Başlangıç

17 8 8
                                    

Şarkılar: Simge,prens & prenses
                  LP, Lost On You

                    

Merhabalarr, ilk bölüm çok güzel bitmişti. Ve ben de 2.bölümü yazmak için çok heyecanlıyım bu ay bölümleri zamanında atmakta biraz aksilik yaşayabilirim ki bu bölümü atarken yaşadığım aksilik gibi (Normalde fün atmam gerekiyordu). Şimdiden bilgilendiri-
yorum ama zamanında atmaya özen göstericeğim o zaman hızlıca 2. Bölü-
me geçelim.

                        BAŞLANGIÇ

Gözlerimi açamıyorum ve başımda inanılmaz bir sızı var. Gözlerim kenetlenmiş gibiydi. Bilincim açıktı ama gözlerimi açamıyorum. Bir kaç kez daha uğraştıktan sonra gözlerimi açabilmiştim. Gözlerimi açar açmaz beyaz bir tavanla karşılaştım.

Neredeydim ben? Birkaç saniye düşünüp hafızamı yokladıktan son
ra kafama birşey zonk etti. En son hücredeyken gece yarısını geçtikten sonra 2 kişi tarafından bayıltılmıştım.
Hızla ayağı kalktım ama ama gözlerim
kararıyordu. Tekrar yatağa oturdum.
Gözlerimi kıpıştırdım.

Sonunda önümü net bir şekilde görebiliyordum
Karşımdaki kişiyi görünce gözlerim irileşti. Kendini bana avukatım diye tanıtan kadın karşımda duruyordu.
Kapı pervazına yaslanmış gülümseyerek beni izliyordu. Gözlerimi kısarak kadını inceledim.

Gri ve buz mavisi renklerinin karışımı olan gözleri bana yüz hatlarına göre çok yumuşak bakıyordu. Yanaklarında,burnunun üzerinde ve alnında olan çilleri ona ayrı bir güzellik katıyordu. Simsiyah saçları hep düzdü. Kaç kere gördüm ki
onu da böyle bir gözlem de bulunuyorsam.

Kadını incelemeyi bırakıp bakışlarımı gözlerine çevirdim. Tam konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki kadın konuşmaya başladı." Acıkmış sındır Deren sana yemek getiricek yemeğini yerken konuşabiliriz" kadının dediklerine sesimi çıkarmadım çünkü çok acıkmıştım hatta biraz sonra midemin gurultusu deprem yaratıcak etkideydi. Sessizlik beni gererdi ve konuşma ihtiyacı duyardım ama boş ve çok konuşmayı sevmezdim bu yüzden o ortamdan uzaklaşırdım.
Kadın bunu anlamış olacak ki gelip yatağa oturdu. Ardından ellerimi tuttu ve konuşmaya başladı.
"Lalin kendini kasıyorusun-"

"Kendimi kasıyorum gayet normal davranıyorum hatta fazla sakin duruyorum"

"Hareketlerinden bahsetmiyorum konuşmalarından, ses tonundan,kelimelerinden ve verdiğin cevaplardan bahsediyorum bizden sana zarar gelmez buna emin ol biz seni burada zorla tutmuyoruz istediğin zaman gidebilirsin ama eğer gidersen zarar göreceksin kimse senin zarar görmeni istemez ki daha genceciksin senin daha yasayacağın ve göreceğin çok şey var."

Son kelimeleri bir yılan edasıyla söylemişti ve bundan irkilmiştim.

Kadına cevap veremedim çünkü tam o sırada kapı açıldı ve içeriye bir kadın ve kadın ile birlikte bir servis arabası girdi içeriye. Servis arabasının üzerinde salatadan tut ara sıcağa kadar tüm yemekler vardı. Servis arabasının altında da içecekler vardı.
"Ah Derenciğim sana da zahmet oldu' ardında bana döndü 'ne sevdiğini bilemediğimiz için karşık bir menü istedim eğer yemekleri sevmezsen söyleyebilirsin" ne kadar naziktiler... İnanılmaz. "Hiç sorun değil ben yemek seçmem zaten genelde o yüzden sıkıntı yok "

Aslında 'çok acıktığımda  kör boğalar gibi yediğim için sıkıntı yok' diyecektim de biraz mütevazılık taslamak için öyle dedim ayrıca çok yemek seçerdim pırasa, işkembe çorbası, ıspanak,pilav... Ve daha fazlası ama bunlar zaten yoktu menümüzde(!)

Deren dediği kadın önüme kocaman bir masa koymuştu ve hatta yemekleri bile dizmişti. Ne ara? Bunu çok önemsemeden yemek yemeğe başladım.

Yemek yerken konuşacaktık(!) Ama ben deli danalar gibi yemeklere saldırdığım için hem tüm yemekler nerdeyse bitmişti hemde hiç konuşamamıştık. Yemeğimi bitirdikten sonra peçete ile ağzımı sildim. Evet inanılmaz bir insandım.
"Sorularını artık sorabilirsin sanırım"
Bana alttan alttan laf sokuyordu. Çok bilmiş kadının fiziği güzeldi ya aslında hatta fazlasıyla güzeldi ama benim de fiziğim güzeldi.

Yalnızlığın YakarışıWhere stories live. Discover now