~Bölüm 10~

55 9 0
                                    

Uykudan gözlerimi zor bir şekilde açıp etrafta boş boş gezdirdim sonra yatağı düzenleyip masamdaki kahvaltılıkları fark ettim.Bir kaç lokma ağzıma çoktan atmıştım.

Belli ki Aidan'nın işi olmalıydı ki beni kahvaltıya çağırmamıştı.Miya odaya girince merakımdan sordum.
"Aidan niye kahvaltıya çağırmadı işi mi var?"bana sevecen gözlerle sıcak bir tebesüm atıp "Evet, Sana da Günaydin."dedi ve çamaşırları toplamaya geri döndü.

"Aidan ne zaman döner peki?"dedim o sorgulayıcı ifademle "Geç saate kadar olmaz sanırsam."dedi çamaşır sepetini aldığı gibi odadan çıktı küçük peri.

Bu benim için bir fırsattı Aidan yok ve ben daha kolay bir şekilde işlerimi yapabilirdim.

Yatağın üzerine bırakılmış olan giysileri alıp giymeye başladım ve kitabı da çantama ona çaktırmadan koydum.

Giydikten sonra Miya tekrar odaya girip benim bir yere gitçeğimi fark edince tabi haliyle sordu "Nereye gidiyorsun?"giyindikten sonra ve yakamın düğmelerimi bağlarken "Dışarı çıkıyorum.Bir itirazın var mı?"dedim o kendimden emin gülümsememle.

Kapıdan çıktım ,soğuk bir tavırla ve kenidimden emin adımlarla sarayın kapısına ilerledim.

Kapıdan ilerlerken gideceğim yerin ve yapacaklarımın riski büyüktü ama aklımdaki soruları çözmek için bunu yapmak zorundaydım.

Kapıdan çıktığım an da saray kapısı biranda kapandı.Artık geri dönüş yoktu.Daha bir iki adım atmışken arkamdan bir ses duydum bunlar yürüme sesleriydi elim koruma iç güdüsel olarak elim kınımdaki kılıcın sapına gitti.

Arkamı döndüğümde arkamda gökyüzü mavisi gözler ,beyaz hafif dalgalı saçlar, beyaz ama bir o kadar soğuk tenli ,üzerindeki kıyafetlerden ve kafasındaki tacından bu kişinin Hava Lordu olduğunu fark ettim.

Bir Lordun önünde nerdeyse kılıç çekip ona saldıracaktım ama neyseki bu olay olmadı.

+Afedersiniz leydim korkuttum sanırsam.

Gözü kınımdaki kılıca gitti hala sapını tutuyordum,beni onu öldüreceğimi sanmasın diye elimi kılıcın sapından indirdim.

-Asıl siz beni affedin.Ben sizi fark etmemişim.

+Önemli değil.Leydim nereye gidiyordunuz böyle alelacele?

-Şey..uhm yürüyüşe çıkacaktım.

+Anlıyorum,bir konuda ihtiyacınız olursa Leydim yardımcı olurum.

-Çok teşekkür ederim ama şuan ihtiyacım yo-

Tam sözümü bitirecekken aklıma Geceormanı Kasabası'nın yerini sormak geldi.

-Şey aslında bir şey sormak isterim.

+Tabi dinliyorum.

-Uhm,burda Geceormanı Kasabası'nın yerini biliyor musunuz?

+Evet de, ne için sordun?

-Merak ettim sadece.

+Peki,isterseniz sizi götürebilirim.

-Zahmet olmazsa,bide bana "siz-li,Leydim-li" konuşmaya gerek yok.

+Peki uhm yanıma gelir misin?

Yanına doğru ilerledim Hava Lordu bana gülümseyerek silikleşmeye başladı ve bir anda yok oldu.Daha yaptığının şokundan çıkamamışken bende silikleşmeye başladım.

Bedenim silikleştikten sonra sanki bedenim ile ruhum birbirinden ayrılmış gibi hissediyordum kulaklarım çınlamaya başladı bir anda sonra gözlerimin ağırlaştığını fark ettim.

İNTİKAM OYUNU-1Where stories live. Discover now