1.7

416 13 121
                                    

Selam karılarım!
Umarım süpersinizdir, kurgumuzun son bölümüyle karşınızdayım. Kitabımın final bölümü.
Biliyorum bir günde aynı kitaba iki bölüm atma gibi bir huyum yok ama, ilk ve son yapışım olsun!
Hadi iyi okumalar, bol yorumlar!

***

"Günaydın güzeller güzeli sevgilim!"

Kollarımdaki kızın gözlerini yavaş yavaş kırpıştırarak açmasıyla kıkırdadım elimde olmadan. Bayılıyordum onun her haline, yüz yıllarca sıkılmadan izleyebilirdim onu. Tüm kalbimle seviyordum.

"Ay noluyor be?"

Kahkaham odada yankılanırken, yanağından kocaman bir öpücük aldım ve kalkarak kenarıdaki tişörtümü üzerime geçirerek baktım ona, "Maşallah sabah sabah pek bir şirinsin bebeğim." Bu söylediğimle bana dil çıkartmış ve gözlerini kapatarak mızmızlanmaya başlamıştı.

"İstemiyorum kalkmakkk, rahat bırak beni."

"Yok, bırakmam ki."

Tamamen üzerimi giyindiğimde ona doğru geldim ve kollarından tutarak yatakta doğrulmasını sağladım. Minik bir bebek gibiydi, yiyesim geliyordu her saniye.

"Hadi bebeğim, kalk da birlikte vakit geçirelim. Abin her zaman böyle evden uzak olmuyor, hadi. Kızım kalksana, hadi prensesim, hadi güzeller güzelim."

Bunu söylememle oflaya poflaya ayaklandı, ben de onun bu hallerine gülerek yataktan kalkıp yatağını düzelttim. O üzerine rahat bir şeyler geçirmişti, ben de o giyinince yanına gidip kollarımı beline sardım.

Yanaklarına ve dudaklarına birer öpücük bıraktım. "Seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?" Kocaman gülümsedi ve parmak uçlarına çıkarak o da bana bir öpücük verdi.

"Biliyorum ve ben de seni çok seviyorum."

Onu kendime çekerek sıkıca sarıldım ve belinden destekleyerek bacaklarını belime sararak kucağıma aldım, böylece parmak ucuna çıkmak zorunda kalmayacaktı. O kucağındayken mutfağa doğru adımlamaya başlamıştım. İşte şimdi gerçekten de bebeğim gibiydi.

"Hadi, kahvaltı yapalım. Sonra bence film izleyelim ve sonra sen bana gitar çal. İnstagramında görmüştüm, gitarın vardı. Bana gitar çalıp şarkı söyle, dinlemek istiyorum! Olur mu birtanem? Hm, prensesim?"

Onun kıkırtısı kulaklarıma doluşurken ben de gülümsemiştim. "Ne var kızım ya, seninle vakit geçirmek istiyorum! Allah Allahh. Her zaman başa gelmiyor böyle hoş boş vakitler?" Tekrar güldüğünde, yanağını bir kez daha öptüm, kollarını boynuma sararak, çenesini de omuzuma yaslamıştı.

"Oluur, tamammm."

Onun bu yaptığı, içimi sonsuz bir mutluluk hissiyle doldurduğunda, iç çektim.

"Minik koalam benim."

İkimizin de gülüşleri birbirine karışırken, daha önce ne zaman bu kadar mutlu hissettiğimi düşündüm birkaç saniye. Sanırsam pek yakın bir zamana ait değildi bu anılar ve hatırıma dahi gelmiyordu.

Mutfağa girdiğimizde, başını çevirdiği zaman yerde olan tişörtü ve şortunu görmesiyle hafifçe utandığını gördüm. Kafasını iyice boynuma gömmüştü. Dün gece burda kalmıştı kıyafetleri bebeğimin. Utanışı ise kalbime zarardı resmen.

"Bak bir de utanıyor, ağzını yiyeceğim kızım yemin ederim ya!"

Yanağını ısırır gibi yapıp dişledim ve ardından kocaman öptüm art arda.

"Vallahi yerim vallahi."

"Ya sus Samet ya!"

Kucağımdan inmeye kalktığında izin vermemiş, daha da sarılmıştım. "Dur iki dakika, keyfini çıkartayım bebeğimin." diyip kucağımda iyice sıkılaştırdıktan sonra, boynuna bir iki öpücük bıraktım. Fakat o biraz daha debelendiğinde, nazikçe yere indirdim.

Sarhoş, Samet AkaydınWhere stories live. Discover now