"Bora!!" O an sesim gür çıkmıştı "Yeter tamam iyiyim işte uzatmayın." Dedim bıkmışcasına.
Bora sinirle bana döndü "Uzatmıyorum zaten." Dedi kinli gözleriyle geceye bakarak
Gece bir anda Boranın elinden tutarak dışarıya doğru çıkardı.
Çağan gülerek bana baktı "Öpüşcekler iddiaya var mısın?" Dedi bir anda.
Pis pis gülerek "Yok be şimdi değildir." Dedim sanki konuşacak başka konu kalmamış gibi.
Bora Yılmaz anlatımıyla...
Oyle bir sıkıyordu ki elimi beni durdururken kangren olacaktı elim.Yüzüme bakarak "Aptal mısın? Neden anlamıyorsun?" Dedi alayla
"Ya kızım işine baksana ne derdin var benimle." Dedim sinirle
"Bir derdim yok ama git gide asabımı bozmaya başladın bilerek yapmadım diyorum anlamıyorsun." Elimi saçıma götürerek nefes alıp vermeye başladım
"Anlıyorum ama uzatmaya gerek yok dendi ya, ne bir yerlere çekip alacaklı gibi konuşuyorsun." Dedim sinirle tekrardan.
"Konuşuyorum çünkü" dedi duraksayarak, kafamı salladım o an
"Ne çünkü?" Dedim dediğine karşılık olarak.
"Hoşlanıyorum senden." Dedi bir anda.
Konuşmama bile izin vermeden dudağını dudağıma bastırdı.
Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum sadece
Geri çekildiğinde anlamsız bakışlarla yüzüne baktım."Özür dilerim" dedi yine ve yine karşıma geçerek "Ben öyle sende şey seviyorsun diye yani öyle işte."
"Dilemesen Olmaz mı özür?" dedim kırgınlıkla "Yaptıysan pişmanlıkla olsun istemiyorum, Hem" dedim üstüne basa basa "İlk hoşlananın sen olduğunu mu sanıyorsun?"
Anlamayarak yüzüme baktı "Nasıl yani?" Dedi sanki bir şey olmamış gibi
"Asıl anlamayan sensin kızım" dedim yüzümü yüzüne yaklaştırarak "Ben seni gördüğümden beri aklımı kullanamıyorum." Dedim sanki içime bir özgüven yerleşmişcesine
Kollarımı iki yana açarak "Koskoca Bora Yılmaz nereden bilebilirdi bir kadına aşık olacağını." Dedim bağırarak "Lan ben ölüm isterken sırf seni bir kez daha görebilmek için o sevdadan vazgeçmişim."
Karşımda gülümseyerek yüzüme baktı "Ne yani kızmadın mı?" Diye sordu korkuyla
"Kızmış gibi mi görünüyorum oradan bakılınca?" Dedim alayla
Kafasını hayır der gibi sallamaya başladı
"Sadece şey ben daha seni yeni gördüm ya garip gelir diye o yüzden yani." Sırıtarak kafamı diğer tarafa doğru çevirdim.
"Niye ilk görüşte diye bir şey Yok mu demeye çalışıyorsun?" Hızla Kafasını hayır diyerek sallamaya çalışarak
"Yok sadece bazıları öyle düşünüyor." Dedi Kafasını yere eğerek
"İnsanlar ne derse desin umrumda mı sanıyorsun?" Dedim alayla
Elimi uzattım ona doğru "İnsanlara mı uyacaksın yoksa bana mı?" Dedim merakla
Gülerek uzattığım Eli tutarak "Tanımadığım insanları dinlemeye gerek Yok." Dedi dalgaya vurarak
Tuana Naz Tiryaki anlatımıyla...
Çağana doğru işaret parmağımı uzatarak "Hastalarım var benim, beni beklerler." Dedim gülerekÇağan dizini sallamaya başladı dur işareti yaparak "Stres mi yaptın sen?" Dedim merakla
Dizini durdurarak "Ne alakası var kızım?" Dedi konuyu değiştirerek
"Bir şey var, var yani net eminim." Çağan Kafasını eğerek
"Annemi görmek istiyorum Naz" dedi bir anda
Yatakta doğrular çağana baktım "Neden?" Diye sorabildim sadece
"Sormam gereken çok şey var, bilmem gereken ama İşte cesaret edemiyorum." Dedi tedirginlikle
Tam bir şey söyleyecekken kapı açıldı Bora'nın elini tutmuş bir adet geceyi gördüğüm an elimi azıma götürdüm şaşkınlıkla
Çağan bilmiş gibi sırıtarak bana döndü hemen ardından Bora'ya
"Öpüştünüz demi lan?" Diye bağırdı bir anda odanın içinde
Bu sefer yastık atma sırası boradaydı koltuktan yastığı alıp Çağana attı acımasızca
"Sana ne lan." Dedi sanki yürek yemiş gibi.
Elimle azımı kapatırken Gülmeye başladım aynı Bora'nın bize yaptığı gibi
"Eee gün gelir devran döner boracım." Dedim alaylı bir sesle "Allahtan öpüşmenizi bölmedik." Dedim çağana bakıp sırıtarak
Gece utanır gibi arkasını döndü Bora gözleriyle bana küfürler saydırırken bir anda azıyla küfür etmeye başlayacak diye çok korkmuştum ama öyle bir şey olmamıştı çok şükür.
Çağan bana dönerek "Eee güzelim bir iddiamız vardı Ne oldu ona ben kazandım baksana." Dedi çok bilmiş bir tavırla
"Alakası yok ben sadece erken dedim bir şey söylemedim, yoksa bende öyle düşünüyordum." Çağan inanmayarak Gülmeye başladı
Gece bir anda sesini yükselterek "Siz biz öpüşecek miyiz öpüşmeyecek miyiz diye iddiaya mı girdiniz?" Dedi bir tık sinirli bir sesle
"Yoo biz sadece öyle konuşuyorduk." Dedim konuyu değiştirmeye çalışarak
Çağan hemen lafa atlayarak "Hayır direk iddiaya girdik ben kazandım öpüştünüz." Dedi doğrucu davut gibi.
Borada sinirli gibi gözüküyordu ama hoşuna gidiyordu keratanın.
Çağan Hızla ayağıya kalkarak kulağıma eğildi "Bizde belki tekrar söyle şunlar gibi" Omzuna vurdum anlar anlamaz
"Vallahi döverim çağan." Dedim sinirle.
Gülerek dudaklarını alnıma bastırdı "Neyse ben gideyim akşama dönerim çok boş bıraktım orayı." Dedi telaşla
Kafamı sallayarak onayladım.
"Sakın ortalığı karıştırma bücür." Dedi burnuma dokunarak
"Sende sakın sinirine yenik düşüp birilerini gebertme Mozilla." Dedim üstüne bastıra bastıra Ne dediğimi anlamış olacak ki sırıtarak kapıdan çıktı.
Aslında beni bu kadar düşünmesi beni mutlu ediyordu.
Ama sırf benim yüzümden insanların zarar görmesi beni çokça üzüyordu.
Beni bıçaklayan adam hariç..
Umarım beğenmissinizdir oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim <3
YOU ARE READING
Yara İzi
Teen Fiction"Alışkınız oysaki ikimizde kan kokusuna." Bir şey farketmiyordu artık o ölüyordu ben ise iyileştiriyordum. Tek bir istek vardı içimde onun kendine açtığı yarayı asla sarmamak ne yaralansın nede bir şey olsun...
27. Bölüm
Start from the beginning