One Shots { ENKAY}

(81) Düşüncesizliğin Bedeli / 1.8

"Görüyorsun dimi yaptığının nelere mâl olduğunu."

"Kendi yaptıklarından bahsediyorsun herhalde."

" Sana inanamıyorum, gerçekten inanamıyorum ya Kaya!"

" Neye inanamıyorsun? Birde utanmadan gerçekten karşımda oturup konuşabiliyorsun pes doğrusu."

" Bir dakika ya, olayları birbirinden ayıralım istersen, gördüğüm kadarıyla bu hisse meselesi sadece bahaneymiş."

" senin hayatın hisse olmuş zaten."

" hem suçlusun, hem güçlüsün yani? Gerçekten pes diyorum ya pes, ama seninle boşanmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu şuan daha iyi görüyorum."

" bende seninle evlenmenin ne kadar yanlış bir karar olduğunu şuan anlıyorum. Maalesef çok geç kalmışım."

* İkisinin içinde de öfke ve özlem bir mücadele verirken Kaya, Ender'e kıyasla çok daha acımasızdı.*

" yanlış, geç kalınmış bir karar."

* Yüzüne sahte bir gülümseme oturur.*

" Yiğit bir şey söylerse haber verirsin."

" hiç sanmıyorum."

"Yiğit yüzünden birbirimize tahammül etmek zorundayız."

" senin gibi birine oğlum için bile olsa tahammül etmem."

" ben senin gibi bir kadına tahammül ederken, sen hangi hakla, hangi cüretle bunu söyleme hakkını kendinde bulabiliyorsun?"

" Kaya haddini aşıyorsun. İlişkimiz hakkında söylediklerini kabul edebilirim ama bana olan sözlerine dikkat et."

"Asıl sözleri sen hak ediyorsun ama tartışmaya o kadar değmez ki, netice de insan düşmanına bile duygu besler."

* Ender masaya kasarak ellerini yaslar, içinde sıkışan nefesle cevap vermez. Gözlerindeki kızarıklığı saklayarak yanağının içini ısırır.*

* Kaya gözlerindeki kinle beraber Ender'e olan sevgisini hiçe sayar masadan kalkar.*

"kendine iyi bakacağından o kadar eminim ki (!)"

* Kaya'nın ardından bakarak dudaklarının içini ısırarak bir süre sessizce kendi kendine kalır.*

* Kaya otele döndüğünde Ender'e söyledikleriyle gözleri yaşlı girdi. Ceketini kollarında öfkeyle çekerek bir kenara fırlatır.*

* Şahit olduğu karelerle hıçkırıklarla yere diz çöker. Dudaklarındaki nemi ellerinin tersiyle siler. Gözlerinin önünden karısının gözlerini silemez.*

"Kaya."

"efendim?"

" canım küpem saçıma takıldı, çıkarabilir misin?"

" bakayım."

* Karısının saçlarını narince arkaya iter, küpenin kenarına dolaşan saçlarını yavaşça kurtarır. saçlarının tamamını birleştirerek geriye iterek boynundan öper.*

" harika kokuyorsun."

" teşekkür ederim."

* Ender aynanın karşısında, boyunlarına dokunarak Kaya'nın tenini hisseder. Göz pınarlarından süzülen yaşlarla gözlerini kapatır.*

* Ellerini yüzüne kapatarak içindeki sesle etrafı sessizliğe boğarak ağlar.*

* İkisi içinde devam eden ancak sır gibi sakladıkları özlem ve çaresizlik yalnızlıklarında gün yüzüne vurur. Gerçeği ise kimseye duyurmazlar."