~<[🥊]>~ 1

34 4 21
                                    

Minho her akşam yaptığı gibi bu akşamda dokturunu dinlememiş ve kendini geliştirmek için çalışmıştı. Şimdi ise sıkıldığı için dışarı çıkmış ve sigarasını içiyordu. O sırada yanında bir beden hissetti ve ona başını çevirdi. Tanıdık beden ona sigarasını uzattı. "Yaksana" Minho çakmağını çıkartıp yanındaki bedenin sigarasını yaktı. "Yüce Refis'in düştüğü hallere bak.. Yazık.." Minho ona söylenen lafla yanındaki bedene gözlerini dikti. "Minho eğer korkmuyorsan bir maça ne dersin? Kazanan kaybedenin her şeyini alır." Minho kendinden emin Hyunjin'e güldü.

Minho sigarasını söndürüp yere attı ve Hyunjin'e baktı. Hyunjin'de ona bakıyordu. "Teklifini kabul ederdim fakat sahalardan çekildiğimi biliyorsun." Hyunjin'de ayaklandı ve sigarasını söndürüp yere attı. "Bana bak Minho sahalardan çekildiğin gibi ilk sıralara yükseldim ve bu hiç hoşuma gitmedi. Kendi bileğimin hakkıyla birinci olmak istiyorum. Son bir maç yapsan ölmezsin" Minho, Hyunjin'in ciddi olup olmadığına baktı ve fark etti ki ciddiydi. "Şansına küs sahalardan çekildim" ardından yeni bir sigara yakarak evine doğru yürümeye başladı Minho.

Hyunjin, Minho'nun gitmesine sinir olur ve peşinden koşmuş ve yetiştiği gibi sırtından onu itmişti. Minho düşecek gibi olsa da toparlanıp çatık kaşlarıyla Hyunjin'e baktı. "Ne halt yiyorsun sen?" Hyunjin sırıttı "Ne istediğimi çok iyi biliyorsun Minho. Bende seni özgüvenli sanardım korkağın teki çıktın!" Minho, Hyunjin'e göz devirdi ve evine doğru yavaşça ilerlemeye devam etti. "Şansına küs Hyunjin senin aksine ben sevgilimi üzemem" Minho gülüp eve doğru giderken Hyunjin kaşlarını çattı. "Benim bir sevgilim yok Minho" Minho Hyunjin'e dönüp dudak büzdü. "Tüh Felix'e yazık olmuş" Hyunjin, Minho'nun ne dediğini anlamadı fakat Minho gülerek evine gitti.

Minho eve geldiği gibi sevgilisinin verdiği anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi "Jis! Ben geldim sevgilim!" Jisung mutfaktan çıkıp sevgilisinin yanına gitti "Minho keşke haber verseydin! Tatlı bir şeyler yapardım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Minho eve geldiği gibi sevgilisinin verdiği anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi "Jis! Ben geldim sevgilim!" Jisung mutfaktan çıkıp sevgilisinin yanına gitti "Minho keşke haber verseydin! Tatlı bir şeyler yapardım.." Minho ceketini asıp Jisung'a sarıldı. "Bir şey olmaz Ji"Jisung başını Minho'nun göğsüne gömdü. "Min yine çalışma yapmadın değil mi?" Minho sevgilisine yalan söylemeyi sevmediğinden sesini çıkarmadı. Jisung kaşlarını çatarak Minho'ya baktı "Hani bir daha çalışma yapmayacaktın! Yalan mı söyledin bana!" Minho sevgilisinin saçlarını okşayıp dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Söz veriyorum Ji.. Bu sondu" Jisung Minho'yu ittirdi. "Hep söz veriyorsun ama hiç sözünde durmuyorsun!"Minho sevgilisinin yanaklarını tuttu ve burnuna bir öpücük kondurdu. "Özür dilerim Sevgilim ama sana yemin ederim bu sondu" Jisung bir süre sevgilisine baktı sonra ona sımsıkı sarıldı. "Umarım öyledir Minho" Minho sevgilisinin saçlarını okşadı "bu sefer sözümü tutucam" İkili bir süre öylece bekledikten sonra balkona geçtiler.

Minho koltuğa otururken Jisung'sa başını Minho'nun bacağına koymuş uzanıyordu. "Minho" Minho sigarasını içerken Jisung'a baktı. "Efendim Ji" Jisung Minho'nun yüzüne baktı ve konuşmaya başladı. "O zehirli içmeyi ne zaman bırakacaksın" Minho cevaplamadı ve etrafa bakmaya başladı. Sigarasını söndürdü ve attı. Jisung sevgilisinden cevap alamayınca dudaklarını büzdü. Minho bugün yaşadığı olayı Jisung'a anlatmak istedi o an. "Gelmeden önce sokakta Vem'le karşılaştım" Jisung şaşkınlıkla Minho'ya baktı. "Bana maç teklif etti." Jisung hemen ayaklandı. "Sakın bana kabul ettiğini söyleme!" Minho Jisung'u tutup geri yatırdı. "Sakin ol sevgilim kabul etmedim" Jisung derin bir iç çekti ve sevgilisini öptü.

 "Sakin ol sevgilim kabul etmedim" Jisung derin bir iç çekti ve sevgilisini öptü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hyunjin kapıyı sertçe çarpıp içeri girdi. Minho'nun davranışları sinirini bozmuştu. Felix bir anda kapı çarpınca korkmuş ve oturduğu yerde sıçradı. "Hyunjin? Sen mi geldin?" Hyunjin ceketini astı ve Felix'e bakmadan odasına çekildi. Felix, Hyunjin için endişelendiği için yukarı çıktı ve Hyunjin'in odasının kapısını çaldı. "Hyunjin? İyi misin?" Hyunjin kapıyı bir anda açıp Felix'in üstüne yürüdü. Felix'se geriye doğru adımlamaya başladı. "Sence iyi gibi mi görünüyorum!"Felix korkuyla geriye adımlarken sırtı duvarla buluştu. Hyunjin üstüne üstüne yürüdüğü için korkmuştu. Gözleri dolmaya başlamıştı. Hyunjin tam bağıracakken Felix'in dolmuş gözlerini fark etmiş ve durmuştu. Bağırmak yerine Felix'e sarıldı ve kulağına fısıldadı. "Özür dilerim Felix.. Sana patladım" Felix, Hyunjin'i ittirdi. "Hep bana patlıyorsun zaten! Ben oyuncak mıyım!?" Felix, Hyunjin'in cevap vermesine izin vermeyip kendi odasına gitti ve kapısını kitledi.

Hyunjin nede olsa sabah gönlünü alırım diye düşünüp odasına girdi ve üstünü değiştirip yattı. Dinlenmeye ihtiyacı vardı. Felix'se biraz ağlayıp uyuya kalmıştı.

~<[🥊]>~

Sabah her zamanki saatinde Felix kalkmış ve kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Hyunjin'de sabah koşusundan gelince direk mutfağa girdi ve Felix'e arkadan sarıldı. "Günaydın Lixie~" Felix arkasındaki bedeni ittirdi ve yemeği yapmaya devam etti. Hyunjin ilk kez Felix'ten böyle bir tepki aldığı için şaşırmıştı. "Hey Felix küstün mü?" Felix, Hyunjin'e bir süre ciddi misin der gibi baktı sonra sofrayı kurarken konuşmaya başladı. "Sinirini benden çıkarıp duruyorsun. Bir daha senle konuşmak istemiyorum" Hyunjin tam ağzını açıp konuşacakken Felix sofraya bir tabakla çatal koydu. "Sana afiyet olsun. 12'de antreman'ın var hazır ol" Hyunjin bir süre şoka uğrasa da bir şey diyemedi.

Hyunjin, Felix'in peşinden gitmişti. Kapıyı hiç çalmadan içeri girdi ki Felix'i yarı çıplak beklemiyordu. Felix şaşkınca ona bakınca Hyunjin hemen geri çıktı. Felix giyinince kapıyı açıp Hyunjin'e baktı. Hyunjin tam konuşmak için ağzını açtı ki Felix ondan önce davrandı. "Bir saat sonra antremanın var kahvaltını et ve giyin seni salonda bekliyorum" Felix başka bir şey demeden salona gidince Hyunjin olduğu yerde kala kalmıştı. En yakın arkadaşından böyle bir tepki almayı beklemiyordu. Hyunjin kahvaltı etmedi ve sadece üstünü değiştirip salona geldi. Felix, Hyunjin'i görünce ayaklandı ve önden çıktı. Hyunjin sanırım tüm gün boyunca Felix'in gönlünü alamayacaktı.

~<[🥊]>~

Akşam saat on bir gibi eve gelmişlerdi. Felix su içmek için mutfağa gelince Hyunjin'de peşinden geldi. "Lixie lütfen artık konuşabilir miyiz?" Felix odaya geldiğini fark etmediği arkadaşına baktı. "Lixie lütfen konuşalım.." Felix, Hyunjin'in üstüne doğru yürümeye başladı. "Neyi konuşucaz acaba! Senin sürekli bana patlamanı mı? Senle ilgilendiğimde beni takmamanı mı?" Felix konuşurken Hyunjin geriye doğru gidiyordu. En son balkona çıktıklarında Felix balkondan çıktı ve balkondaki Hyunjin'e bağırdı. "Aklın başına gelince konuş benle!" Felix balkon kapısını kapatıp kitledi ve kendi odasına gitti. Hyunjin balkonda kitli kalınca kapıya vurmaya başladı. "Felix! Çıkar beni! Felix!"

Felix ertesi sabaha kadar Hyunjin'i çıkarmamıştı. Hyunjin'de sabah kadar Felix'e bağırıp durmuştu. Sabah Felix mutfakta su içerken Hyunjin'i fark etmiş ve endişeyle kapıyı açmıştı. "Hyunjin çok özür dilerim! Akşam sinirliydim şey oldu-" Felix'in sözünü bölen şey Hyunjin'in ona sarılmasıydı. Felix'te ona sarıldı. "Özür dilerim Lixie.. Söz veriyorum bir daha tekrarlamayacağım.." Felix gülümsedi ve Hyunjin'in saçlarını okşadı. "Bu seferlik affediyorum hadi" Hyunjin gülümsedi ve Felix'e daha sıkı sarıldı.

~<[🥊]>~

Merhabaaaa

Yeni bir ficle karşınızdayız

Bu sefer 2 kişi yazdık

Ben ve Mel 💕

Umarım seversiniz 💞

Başlangıç tarihlerini alayım
03.02.2024

Boks (Hyunlix-MİNSUNG)Where stories live. Discover now