Saat gece onikiydi parti başlayalı yarım saat olmuştu. Her şeyi kafamda planlamış Drew'e haber vermiştim. Plan onun da hoşuna gitmişti hatta kanları o hazırlamıştı. Her şey hazırdı. Son bir saat kaldı. Üzerime dizlerimin bir karış üzerine gelen, siyah, dar bir elbise giymiş üzerine de pelerinimi giydim. Pek fazla makyaj yapmadım ve aşağıya indim. Bizimkilerin yanına gittim.
Ben de partiye şu yeni gelen Victor sayesinde girebilmiştim. Her zaman takıldığımız gruplaydım. Tabi şu Victor denen ezik hariç. Tamam kabul ediyorum yakışıklı ama muhabbeti hiç sarmıyor hatta çocuk hiç konuşmuyordu. İçkilerin tadı çok güzel ama ben içemiyorum. Neden mi? Vicent Bey arkadaşlarını tembih etmiş. Sadece bir bardak içebilirmişim.
Telefonumu gelen bildirim sesiyle elime aldım.
Bıçaklı Fırtına: Su borularını ayarladım.
–Tamam ama ben de içmek istiyorum.
Bıçaklı fırtına: Vicent izin vermiyor.
–Gizlice içsem. Vicent'e söylemezsen birşey olmaz Drew.
Bıçaklı Fırtına: Sadece iki kadeh.
–Ama bana göre iki kadeh.
yazdım ve kocaman kadehi elime aldım ve uzun bir yudum aldım. Bunun dozu kaç lan?.. Derin bir nefes aldım ve bir yudum daha aldım. Arada bir Kant hoca beni kontrol ediyordu ama onu umursamadım. Son 3...2...1...
Sulama mekanizması çalıştığında etrafa kan fışkırmaya başladı. Biz Drewle karşılıklı gülerken herkes birbirine bakıp koşuşturuyordu. Galiba fare kanı hoşlarına gitmemişti. Kızların yarısından fazlası beyaz veya kırmızı giymişti. Erkeklerin ise neredeyse hepsi gri giymişti. Bir tek Drewle ben siyahtık.
Kan akmaya devam ederken şarkı devam ediyordu. Drew bana elini uzatıp "Bu dansı bana lütf eder misin?" dediğinde elini tuttum. Birlikte bahçenin ortasına geldik. Bir elini belime, bir eliyle ellerimizi birleştirdi. Ben de diğer elimi onun omuzuna koydum. Şarkı eşliğinde dans ediyorduk. Ama öyle sıkıcı danslardan değil iki adım atıp dönüyorduk. Her yer kandı bizde öyle. "Sonsuza kadar arkadaş mıyız?" diye sorduğumda "Sonsuza kadar arkadaşız. Hatta bir gün birimiz ölürsek diğeri de kendini öldürsün." dediğinde güldüm.
"Sen ölmessin Drew."
"Sen de ölmessin Rena."
Haklıydı ben ölmem...
YOU ARE READING
Vampirler Okulu 2
吸血鬼Rena yıllar sonra bulduğu ruh eşi Vicent'i usanmadan, vazgeçmeden bekler. Kavuşma anı geldiğinde Rena ile Vicent birbirlerinden birkaç saat bile ayrılamayacak konuma gelir. Bir çok düşmana sahip olan Rena ile Vicent bütün yaşanacaklara rağmen bir a...
