Dudaklarım büküldü. Ceyhun'dan sonra Selim ve Serdar da gelmişti ama onlar da ses çıkarmadı.

Kendi kendime sırıttım. "Neyse, reklamımızı yapmış. Sıradaki."

Millet taşak geçiyordu, yazıyı yazanla. Bu yüzden umursamadan devam ettim.

"Öncesinde çok yakından takip ettiğim, hatta sohbet etmeye fırsatımın olduğu internet ünlüsü. Şu an fırsat demek ne kadar doğru, tartışılır. Yayına sürekli gelen ve yüksek miktarda paralar gönderen babacık adlı kişi yüzünden ne yazık ki suyu çıkmış biri. Gönderilen paranın nereden geldiği belli olmamasına rağmen bunu laylaylom havasında kabul etmesi, beni kendisinden uzaklaştırdı. LGBTQ+ üyelerine saygılıyım ama bu şekilde göz önünde olunmamalı bence."

Kısa bir an yorumlara göz gezdirdim ve yine yazıyı yazan kişiye küfür ettikleri için derin bir nefes daha aldım.

"Oğlum, bence bırak." Serdar'ın mırıldanışı üzerine gülümsedim. "Salla dedim ya? Merak ve eğlence için yapıyoruz. Ayrıca bu reklam da yapmamış, o yüzden tutacak tarafı yok. Geç."

Her ne kadar böyle desem de para mevzusunda aklı karıştırmıştı. Düşünceyle diğer yazıya kaydırdığım sırada duyduğum bildirim ile gözlerim hemen mesaj ekranına gitti.

Babacığın: Paranın kaynağını merak ediyorsan, seni şirketime zevkle götürürüm, bebeğim.

Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdım. Boğazımı temizlediğim sırada ise Selim yine laf cambazlığı işine başlamış ve benim birkaç kat kızarmamı sağlamıştı.

"Zaten gönderdiğin paraların hepsini bağışlıyor. Paranın nereden geldiğini bilmediği için güvenmiyordu."

Utançtan neredeyse gözlerim dolacaktı ki bir bildirim daha geldi.

Babacığın: Çalıştığım yeri görmek ister misin?

Yutkunup gözlerimi kaçırdım. Bana göre aşırı utanç verici bir olaydı, şu an yaşanan. Sanki ona bağlanmışım da hesap soruyorum gibi gelmişti. Üstelik şu an konuştuğumuz konu, sanki ilerde de bana hep para atacak ve ben buna alışmışım gibi geliyordu, kulağa.

Ensemi kaşıdığım sırada bu seferki bildirim telefonumdan gelmişti. Kaşlarım bükülürken dudaklarımı yalayıp mesaja tıkladım. WhatsApp'tan fotoğraf atmıştı.

Gördüğüm resimler ile gözlerim açılırken donate sesi geldi.

Babacığın: Şimdi güveniyor musun, güzelim?

Yavaşça başımı sallasam da gördüğüm resimler ile kısmi şok geçiriyordum. "Sen," Desem bile devamına dilim varmamıştı. Gördüğüm oda ve şirket daha doğrusu holding son derece bilindikti. Kim olduğunu bas bas bağırmıştı, resmen bana.

Babacığın: Evet, ve çekincen olduğunda direkt bana söyle. Başkasından duymak istemiyorum.

Yavaşça başımı salladığım sırada ise Ceyhun konuşmuştu. "Ne gördün de bu kadar şaşırdın?"

Gözlerimle mesaj ekranını kontrol ettim. İzin ister gibi bakıyordum ve gördüğüm yazı ile hızla dudaklarımı yalayıp cevapladım.

Babacığın: Çok detaya girme.

"Tahmin edemeyeceğimiz kadar zenginmiş."

Selim, söyleme tarzıma gülerken Serdar atıldı, bu sefer. "Nasıl anladın lan?"

Tam ağzımı açacaktım ki durdum. İş yerinin adını söyleyemezdim. "Sana söyleyemeyeceğim bir yerde çalışıyor. Ulan orada bulaşıkçı bile olsan kral gibi yaşarsın."

YAYINCI -GAYDonde viven las historias. Descúbrelo ahora