SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

⚵37 - alora'nın kıskançlığı.

Çünkü kimse ona duygularını gizlemesi gerektiğini öğretmemişti. Ne Sirius ne Remus. Tüm duyguları açıkça yaşarlardı.

"Evet, kıskandım galiba." dedi dürüst davranarak. "Harry'ye o kadar yakın olması sinirime gitti, daha iki gün önce tanıdığı çocuğa bu ne samimiyet?!"

Hermione gözlerini kıstı. "Çok saçma bir şey soracağım ve muhtemelen sen bana güleceksin ama..." Ron'un imalarının tek bir sebebi geliyordu aklına. "Harry'ye mi aşıksın?"

Fakat Alora gülmedi, hatta Hermione'ye uzun uzun bakarak sessizliğini korudu.

Bunu oldukça net bir cevap olarak algılayan kabarık saçlı cadı ise ağzı sonuna kadar açılmış bir şekilde "Ne?" diye çığırdı. "Ciddi misin sen?"

"Yani... Bu aşk mı bilmiyorum ama bir şeyler var, Harry'ye çok çekiliyorum."

Hermione, Alora'nın dediklerini dinlerken şaşkınlıktan aklını kaçırmıştı. "Siz kardeş gibiyiz diye dolaşıyorsunuz etrafta! Nasıl aşık oldun Harry'ye?"

"Çok uzun bir hikaye Hermione. Hem ilk aşık olan ben değilim, Harry."

"Ne?!" Hermione adeta çığlık atmıştı. "Harry sana mı aşık?"

Alora ellerini yüzüne gömerek "Ooof, çok zor." dedi. "Her şey çok karışık."

"Anlat o zaman!" Hermione heyecanla yerinde doğrulmuştu. Gözünün önünde olan biten her şeyi kaçırdığına inanamıyordu. Hem Alora ona bunu niye anlatmamıştı ki? "Bunca zaman niye sakladın benden?"

Bakır saçlarını omzundan geriye attı genç kız. "Saklamadım, kendim bile çözümleyemedim ki içimde. O yüzden kimseye anlatmadım." dedi. "Her şey geçen yılki Noel Balosu'nda Harry beni öptüğünde başladı."

Hermione bir kere daha büyük bir şaşkınlıkla bağırmıştı.

"Harry sana ne yaptığında?!"

Alora güldü.

⚵

Hermione ile tüm gece konuşmuşlardı. Alora aslında buna ihtiyacı olduğunu yeni fark etmişti. En yakın arkadaşıyla uzun uzun erkek dedikodusu yapmak onu rahatlatmıştı.

Hermione olanların çok karışık olduğunu ama bu karmaşayı yaratanın da kendisiyle Harry olduğunu söylemişti. Birbirlerini yormuş ve işleri karıştırmışlardı. 

Harry'nin ondan uzak durmak ve ilişkilerinin sağlamlığını korumak istemesini anlıyordu Hermione.

İkisi de birbirine çok düşkündü, bağlarının sağlamlığı duygularından daha önemliydi ikisi adına da.

Alora'ya bir adım attığı durumda Harry'nin de ona geleceğini söylemiş ancak Alora bunun olmadığını söylemişti, Harry arkadaşlık sınırını itinayla koruyordu.

"O zaman biz de o sınırı aşmasını sağlayacak bir şey yaptırırız, merak etme." dedi Hermione. "Harry sana dayanamaz, bu yıllardan beri böyle."

Alora ise ona güvenmekten ve sözlerine inanmaktan başka çare bulamıyordu kendine.

Tüm gün derslere girip çıktıktan sonra Gryffindor Kulesi'ne yürürken koridorun uzak ucundaki Harry'yi gördü, yanındaki sarışın kızı gördüğü anda ise vücudu kıskançlıkla karıncalanmıştı.

Harry acele bir işim var diyerek apar topar derslikten onu bırakıp çıkmıştı, işi Delilah ile konuşmak mıydı yani?

Bu şekilde davranan Harry'ye de öfkelendi Alora, kendisi üzerine bir kızı nasıl tercih ederdi? Hem onlar hangi ara bu denli yakınlaşmıştı?