snapping one, two, where are you? you're still in my heart

Start from the beginning
                                        

...

"Ben.. hayatım boyunca hep ikinci plandaydım biliyor musunuz?"

Johnny kaçıncı bardağını içtiğini sayamadığı arkadaşının nihayet sarhoş olduğunu fark etmiş ve ağzından laf almak için yola koyulmuştu. Yuta, Jaehyun'dan önce dağılmış bir şeyler geveledikten sonra sessizce onları izlemeye karar vermişti. Şimdi ise sessiz masayı Jaehyun'un kırık sesi ve göz yaşları dolduruyordu.

"Annem ve babam beni severdi ama kardeşim hep daha önemliydi. Ailem beni severdi ama kardeşim daha öndeydi. O hep daha yakışıklıydı, daha başarılıydı. Arkadaşlarım beni her zaman yanlarında olacağıma güvendikleri için bıraktılar. Beni sevdiklerini söyleyenler gitti hep. Bu yüzden alışıktım ama Taeyong.."

Yüzünde buruk bir gülümseme belirirken sol gözünden bir yaş süzülmüştü.

"Hayatımda ilk kez birinin bunu yapmayacağına güvenmiştim. Ben. Gerizekalı ben. İlk defa birinin beni bırakmayacağına inandım. Bunlar yani hissettiklerim aşk mı, sevgi mi ya da basit bir hoşlantı mı bilmiyorum. Tek bildiğim şey onda bir şeyler farklıydı. Ya da ben öyle inandım. Ama değilmiş. Onun için de ikinci plandaymışım."

Dudaklarından küçük bir kahkaha kaçarken bardağının dibindekini yudumlamıştı Jaehyun. Yuta ve Johnny sessizliklerini korurken birbirlerine bakmışlardı. Bir şeyler olduğunu biliyorlardı ama bu kadar derin olabileceğini tahmin etmemişlerdi. Jaehyun genelde kendinden bahsetmezdi. İyiyim diye geçiştirirdi sürekli.

"Bugün bana onu savunurken öyle bir bakışı vardı ki. Dedim ki kendime.. keşke kör olsaydım da görmeseydim. Biliyorum onun biricik arkadaşı kadar değerli değilimdir ama bu kadar değersiz miydim?"

Bu kez göz yaşları sıklaşırken Jaehyun kendini bırakıp ağlamaya başlamıştı. Johnny ayaklanıp onun yanındaki sandalyeye geçerken bir yandan da hesabı istemişti. Sessizliğini korurken yavaşça sırtını sıvazlayabilmişti sadece. En yakın arkadaşını böyle görmek onu da çok üzmüştü elbette.

"Ben hesabı ödedim. Açık bir yere gidelim hadi."

İkili sessizce Johnny'e uyarken birlikte bardan çıkmışlardı. Barın hemen yanındaki park saat geç olduğu için epey sakindi. Birlikte biraz ilerledikten sonra boş bir banka oturdular.

"Jaehyun, iyi misin?"

Kızıl olanın sorduğu soru ile ağlamaktan kızaran gözlerini ona çevirmişti Jaehyun. Yüzünde alaycı bir gülüş belirdi.

"Değilim Yuta. Hiç iyi değilim. Kalbim çok acıyor."

İkisi de banktaki arkadaşlarının yanına oturduklarında sessizce karşıya bakmaya başladılar. Çok geçmeden sessizliği bozan Johnny olmuştu.

"Ulan madem bu kadar dertlerin vardı neden gelip bize anlatmadın? Sana git diyecek halimiz yoktu ya dinlerdik elbet."

"Kabul etmek istemedim. Ağır geldi bunlar bana. Ama bu gece çoktan altında ezildiğimi fark ettim."

Yuta sessizliğini korumaya devam ederken Johnny başka bir soru daha yöneltmişti Jaehyun'a.

"Peki şimdi ne olacak? Ondan hoşlanıyorsun ama Doyoung var. Ve evden gitmen mevzusu."

"Az kaldı zaten okulun bitmesine. O zamana kadar bir yer bulurum. Sonra da bizimkilerin yanına dönerim zaten temelli."

"Ne?"

"Ne?!"

İkisi de aynı anda tepki verince şaşırmamıştı Jaehyun. Bekliyordu bunu.

"Ne demek gideceksin? Hani burada yaşayacaktık birlikte?"

"Ben burada kalmak istemiyorum artık Yuta. Ona dair her şey canımı yakıyor."

Johnny yüzündeki şaşkınlığı engelleyemezken ayaklanıp ikisine dönmüştü.

"Temelli filan gidemezsin tamam mı? Birkaç ay git kafanı topla. Sonra geri geleceksin."

"Gelmeyeceğim. Bunu şimdiden kabul etseniz iyi olur."

"Jaehyun ama-.."

"Aması filan yok Yuta! Ben yapamıyorum. Onların gözünün içine baka baka yaşayamam burada! Canım acıyor anlıyor musunuz? Bu siktiğimin kalbi çok fazla acıyor. Gitmek istiyorum, unutmak istiyorum. Bunları anlamak bu kadar zor mu?!"

Jaehyun'un yüksek sesle söylediği sözler iki arkadaşının da yüzüne çarparken sessiz parkı doldurmuştu. Johnny alnını ovarken Yuta dolan gözleriyle ona bakmaya başlamıştı.

"Anlıyorum. Anlıyoruz. İstediğini yapmakta özgürsün."

Yuta sessizce oturduğu yerde biraz geriye çekilirken üçlü yeniden sessizliğe hakim olmuştu. Bu zamana kadar elbet kavgaları olmuştu ama eninde sonunda bir yolunu bulmuşlardı. Ama bugün ilk kez aralarından biri gitmekten bahsetmişti.

"Jaehyun şuan canın yandığı için düzgün düşünemiyorsun. Önce bir dönemi bitirelim. Sonrasını o zaman düşünürüz tamam mı? O zamanın şartları gerektirirse bizde seninle geliriz. Sen şimdi eve dönecek misin ya da ne yapacaksın onu düşün."

Jaehyun onu başıyla onaylamıştı sadece.

"Artık eve dönebilir miyiz? Başım çok ağrımaya başladı."

Johnny onu başıyla onayladıktan sonra birlikte arabaya doğru yürümeye başladılar. Jaehyun bugün her şeyini dökmüştü. Belki sabah uyandığında hatırlamayacağı şeyleri bile. Ama en azından kendini birine açabildiği için az da olsa rahatlamış hissediyordu. Arabaya bindikten sonra gözlerini kapatmış ve çok geçmeden kendini uykunun kollarına bırakmıştı.

...

"Uyudu mu tekrardan?"

Johnny, Yuta ile zar zor evlerine çıkarabildiği Jaehyun'u yatağına yatırmış ve salona dönmüştü.

"Evet. Zaten ayılmadı ki. Üstünü yarın sabah değiştirir artık."

Nihayet koltuğa oturduğunda ne kadar yorulduğunu fark etmişti. Bugün sabahtan itibaren fazla hızlı geçmişti.

"Ne olacak peki bundan sonra?"

"Bi kendine gelsin. Taeyong'un yanına dönecek mi dönmeyecek mi ona karar versin. Ona göre düşünürüz bir şeyler."

Kızıl olan başını salladıktan sonra arkadaşı gibi koltukta geriye yaslanmıştı.

"İçinde tuttuklarına bak. Bu kadar kötü olduğunu tahmin etmezdim."

"Ben de."

Salon tekrardan sessizliğe bürünürken Johnny'nin çalan telefonu bozmuştu bunu.

"Efendim sevgilim?"

Johnny rahat konuşmak için içeriye giderken Yuta tek başına kalmıştı. Bugün olanları düşünüyordu. Taeyong ve Jaehyun'un arasını yapmak istemişlerdi ama iş daha kötü yerlere gitmişlerdi. Jaehyun geldiğinden beri Taeyong'dan haber gelmemişti ve söylemese bile arkadaşının buna üzüldüğünü biliyordu. Ve onu böyle görmek kendisini de üzüyordu. Jaehyun ve Johnny çok uzun süredir hayatındaydı ve onların böyle hissetmeleri kendisini de etkiliyordu elbette. Ama ne olursa olsun birlikte kalmaya söz vermişlerken Jaehyun'un gitmesi ikisine de çok büyük bir darbe etkisi yaratırdı. Bu yüzden Johnny'nin dediklerini mantıklı bulmuştu kendi içinde. Kalması gerekiyorsa da gitmesi gerekiyorsa da onunla olacaklardı. Çünkü Jaehyun da bunu yapardı.

Derin bir nefes verirken koltuktan ağırca kalktı Yuta. Başındaki ağrı hafiften etkisini gösterirken bir ağrı kesici atıp hızlıca üzerini değiştirdi ve bugünü biraz da unutmak için uykuya daldı.


.....

merhabaa 😻

sonunda yeni bir bölüm yazabildiim ndnsnxnsnz uzun zamandır cidden vaktim olmamıştı ve kafamı toparlayamamıştım ama devamının hızlı gelmesini umuyorum 👍🏻

nihayet Jaehyun'un içinde kopan fırtınaları öğrendik xnsnxnzn Jaehyunları üzmeyin.

umarım bölümü beğenmişsinizdirr 💖

mwwah<33

forever only | jaeyongWhere stories live. Discover now