Gözlerimi açtığımda yanımdaydı yavaşça boynuna sokuldum, cidden harika bir kokusu vardı. Kıpırdanmaya başlayınca geri çekildim "çekinme çekinme kokla" sırıtıyordu, of Esin ya yine rezil oldun. "günaydın" diyebildim sadece. "günaydın iyi misin?" dün geceden dolayı soruyordu "iyiyim" , yüzüme dokunup "ilkin olduğunu düşünmemiştim" sus artık utanıyorum ya "hıhım" gülümseyip " ne oldu utangaç " benle uğraşıyor hala ya "utanmadım Yağız" yavaşça eğilip dudaklarıma öpücük kondurdu, sanki sevgiliymişiz gibi. "Yağız kalk istersen Yiğit gelecek" ters ters bakıp "hayırdır ne bu tavır" ben Yağız'dan hoşlanıyordum ama o bana karşı aynı şeyleri hissetmiyordu nasıl sıkılmasın ki canım. sen beni sevmiyorsun diye tripte atamam. "Hayır tavırlı değilim" yüzüm düşmüştü "sorun ne anlamıyorum" Yataktan çıktı pantolonunu giymeye başladı "bir daha olmasın böyle bir şey" dedim. Sinirle odadan çıktı kapıyı sertçe kapattı.
Banyodan çıktıktan sonra Yiğit'in odasına girdim ve oyun oynadığını gördüm. "Yiğit kahvaltıya hadi canım" Yiğit kalkıp yanıma geldi, elimi tuttu ve beraber kahvaltıya indik. Yiğit'in karnını doyurdum, yüzme kursuna gideceği için korumaya teslim ettim. Bende televizyon izlemek için salona geçtim. Film izlerken filme odaklanamıyordum aklıma dün gece geliyordu, düşüncelere öyle dalmışım ki Yağız'ın geldiğini bile fark etmemişim, yanıma oturmuş beni izliyordu elinde bir kadeh sinirli sinirli bakıyordu " ne var?" dedim. "senin sorunun ne anlamaya çalışıyorum" bende sinirlenmiştim "sorunum sensin her sevmediğinle sevişir misin?" afallamıştı bu kadar açık olmamdan dolayı herhalde "ne saçmalıyorsun? sevişmek için aşık mı olmam lazım?" gerçekten tipik erkek ya " işin görülsün yeter dimi? " yavaşça yaklaştı " sana aşık olmadığım için mi bu tavırlar?" ben bile bilmiyorum ki neden bu tavırlar "telefonumu istiyorum ve bir daha bana yaklaşmamanı okey?" yine sırıtıyordu çok yakışıklı Allah'ım sabır ver, "emredersin küçük hanım, telefon kolay da ben senden uzak durmam" bu beni neden mutlu etti şimdi "duracaksın dedim ben seninleyken ..." iyice yüzüme yaklaştı, "sen benimleyken ne?" gözlerine bakmaya çalışıyordum. " düşünemiyorum" hımm diye sırttı "aklını başından mı alıyorum?" omuzlarından ittirmeye çalıştım "sus artık git dibime girme " kahkaha attı. bu adam ne çok gülüyor bu aralar, "komik mi ?" hala gülüyordu. "gülmesene " dedim ve ittirdim.
"sen bana mı aşksın yoksa Esin?" ukala "n-ne saçmalıyorsun? ben senin neyini seviyim. Beni bu eve hapsetmeni mi saçlarımdan tutup sürüklemeni mi aa dur daha iyisi var karanlıklara kilitlemeni mi?" söylediklerime sinirlenmişti. "sana bunları yapan adamla seviştin ama onu ne yapacağız Esin?" bağırıyordu, "bağırma bana" bende bağırıyordum. İkimizde ayağa kalktık "ben diyeceğimi dedim telefonumu vereceksin sana da aşık falan değilim" hala bağırıyordum. "Esin o sesini alçalt" üzerime doğru bir adım attı, "döver misin? kitler misin ne yaparsın Yağız" dudaklarıma kapandı. Bende anında karşılık verdim ellerini bacaklarıma koydu kucağına aldı bacaklarımı beline doladım, koltuğa oturttu. Altımda ki sertliği hissediyordum, "sana sus dedim dimi?" nefes nefese birbirimize bakıyorduk. Gözümden yaşlar akmaya başladı, "Esin ne oldu şimdi?" ben konuşamıyordum "Yağız ben seni..." beni dinliyordu yüzümü avuçlarına aldı , "...seviyorum"...
Canlarım yeni bölümlerin gelmesi için yorum ve oylarınızı bekliyorum...
YOU ARE READING
SENİN ELİNDE
Romance"Bunu yapamazsın..." "Yerinde olsam bu kadar emin konuşmazdım" dedi. sinirli hali her ne kadar beni korkutsa da şu an belli edemezdim. "saçmalık" dedim ve arkamı dönüp kapıya yöneldim, kolumdan tutup duvarla arasına aldı. Nefesim hızlanmıştı " be...
