0.0

378 19 22
                                    

Tw: 2. Uyari fic sinirinizi bozabilir ay cok tatli demeden önce dusunun bir de smut degil çünkü yazmayı bilmiyorum ayrıca Kuni pek sevmiyor böyle şeyleri artık ilerde//

Kuni, Kazuha'nın boynuna iyice sokulduktan sonra kafasını kaldırıp Kazuha'ya baktı. Derin bir çektikten sonra konuşmaya başlarken sesi incelmişti.

"Ben yeni yaratıldığım zamanlarda yaratılışıma ağlamışım. Ei, kendine duygusuz birini istiyordu, benim gibi kırılgan birini değil. O yüzden beni terk etti. Güçsüz olduğum için beni terk etti. Başka birine yöneldim, insan gibi yaşamaya çalıştım. İnsan değildim işte, olamazdım da. Niwa bana çok iyi davranıyordu. Onunla seninle olduğumuz gibiydik. Bana ihanet etti o da. Beni öylece bırakıp kaçtı. Beni sevdiğini ve hiç bırakmayacağını söylemişti. Diğeri ise, benim gibi bir insandı. Hastaydı. Bana aile olabileceğimizi ve hiç ayrılmayacağımızı söyledi. Eve geldiğimde o ölmüştü. Şimdi aynılarını bana sen diyorsun. Ama bir gün sen de beni bırakacaksın. Bir gün benim yerime başkasını tercih edeceksin."

Kazuha, ellerimi yavaşça kaldırdı ve nazikçe Kuni'nin saçını okşamaya başladı. Nazikçe gülümsüyor ve her zamanki sıcak sesi ile Kuni'ye "Biliyorum. Hâlâ insanlara güvenemiyorsun ama seni seviyorum, çok seviyorum. Seni neden bırakayım? Beni çok sevdiğimi biliyorum. Ben de seni seviyorum." diyerek Kuni'nin alnından hafifçe öptü.

Kuni de belli etmeden gülümseyerek kollarını Kazuha'nın beline sıkıca doladı. "Kazuha, sen benim yaşayan tek parçam gibisin. Seni seviyorum. Senin sayende duyguları hissediyorum, yaşadığımı hissediyorum. Nefes aldığımı bile hissediyorum. Belki de aşk, böyle bir şeydi?" dedi.

Kuni, Kazuha'nın saçını kulağının arkasına alarak, parmaklarını Kazuha'nın dudaklarına getirdi. Kendine yaklaştırıp dudaklarından öptü kısaca. Geri çekilerek "Gülümsemek sana yakışıyor Kazuha, gülümse." demesi ile beraber Kazuha gülümseyerek Kuni'ye baktı. "Şimdi daha güzel miyim?" diye sordu. "Evet." dedi Kuni ve tekrar kendilerini öpüşürken buldular.

Kazuha, Kuni'nin göğsüne uzanarak boynundan hafifçe öpüyordu. Kuni'nin agzından çıkan ufak iniltiler hoşuna gidiyordu. Kazuha gittikçe kendini daha bastırıyor, arada nefes alacak yer bırakmıyordu neredeyse. Kuni'nin kızarmış yüzüne  dönerek "Kuni, kızaran yüzün çok tatlı. Çevirme kafanı bana bak." dedi.
Kazuha, gözleri ile Kuni'nin bedenini inceliyordu.

Omuz kısmı yine kesikler ile doluydu. Kazuha önce Kuni'nin elinden tuttu sonra da omzundan öperek "Kendine zarar verme artık.." dedi. Kuni "İlaçları almama izin vermiyorsun, kriz anımda da kayboluyorsun. O an halimi görsen acırdın bana" dedi biraz kızgın bir tonda.

Kazuha gülerek Kuni'ye sarıldı. "Üzgünüm, denk gelemedik. Ama o ilaçlar zehirli. İçmene izin veremem. Saçma sapan hayaller görüyorsun. Uyuşturucudan farkı yok bunun. İzin veremem. Ben varım artık. Ne zaman kötü hissetsen yanıma gel, seni iyileştiririm." diyerek tekrar gülümsedi.

"Haklısın, yanımda olman daha iyi geliyor. Ama bir şeyler garip gelmiyor mu? Böyle olması normal mi yani? Bilmiyorum hâlâ garip gelen şeyler var." dedi ve sustu. Kazuha fazla üstüne gitmedi.

Kuni, Kazuha'nın göğsüne uzandı. Kazuha da onun saçlarını okşuyordu. İkisi kısa süre sonra uyuyakalmıştı.
_
_

Soğuk bedenine sıkıca sarıldı. Kuni, yüzünü Kazuha'ya doğru çevirdi ve kafasını boynuna gömdü. Kazuha'nın boynu çoğunlukla sıcaktı. Kuni de bunu seviyordu. Aslında Kuni zaten onunla alakalı her şeyi seviyordu.


Bölümü uzatamadım IMDAT neyse bu da kısa olsun 470 kelime baya kısa ama//

Kaze No Hana , kazuscaraWhere stories live. Discover now