FİNAL: UNTOUCHABLE

205 21 69
                                    

"Gerçekten çok komiksin giyuu san!" Dedim. "Teşekkür ederim." Dedi. Bayadır sohbet ediyorduk.

***

"Biraz ormanlık alanlara gidelim mi?" Dedi giyuu san. "Ama ben korkarım." Dedim. "Elini tutarım." Onun elini tutmak nedense benim için cennet gibiydi.

Aşık mı olmuştum acaba?

Giyuu'nun elini tutmuş ormana doğru yürüyorduk ve ardından ormanın içine girdik. "Çok güzel değil mi? Otursana." Dedi. "Evet çok güzell!"

Ormana oturup uçan kelebekleri izlemeye başladım. Böyle kanatlı kelebek değil hani küçük küçük olur ya ondan aslında kelebeklerden çok korkarım. Fakat yanımda giyuu varken ne önemi var ki?

İkimizde ormanda uzanmış gökyüzünü izleyip konuşurken bulduk kendimizi. "Aslında makio ile iş birliği yaptım." Dedi giyuu. "Ne?!"

"Biz makio ile çocukluk arkadaşıyız. Onunla arkadaş olduğunu öğrendikten 7-8 yıl sonra ona sorma kararı aldım.. ehm evet sana 6-7 yaşından beri hayranım. Makio da çok sevindi. St den sürekli konuştuk senin hakkında bilgiler verdi. Ondan senin fotoğraflarını çekmesini istedim. O yüzden hep senin fotoğraflarını çekiyor."

Gerçekten bana bu kadar takıntılı mıydı giyuu? Eğer beni bu kadar çok seviyorsa ona bir şans verebilirdim. Hem zaten karnımdaki kelebekler saatlerdir dans ediyordu.

"Vay be. Demek ki bana bu kadar takıntılısın. Doğruyu söyle. Bu takıntı değil. Aşk. Sen bana aşık mısı-"

"Shinobu!"

Bir anda kendimi yerde yatarken buldum. Kalkmaya çalıştım. Olmuyordu bacaklarım ve ellerim bağlıydı. Bağıramıyordun çünkü ağzım bantlıydı.

"Uyandın mı aşkım? Artık hayatımızın geri kalanını burada geçireceğiz." Dedi douma. Ne?!!?!?! Demek Giyuu'nun douma'ya pislik demesinin nedeni buymuş.

Douma bana eğilerek ağzımı açtı. Ağlamaya başladım. "Neden..? Neden..?"

"Nedeni yok. Seni seviyorum işte." Dedi douma. "Bu sevmek değil! Beni sevseydin bana giyuu gibi davranırdın! Düşmanım gibi değil!" Diye bağırdım.

"Kes sesini!"

"Giyuu nerede?" Allahım lütfen iyi olsun lütfen yaşıyor olsun.. "bilmiyorum. Benim umurumda olan tek kişi sensin." Dedi.

"Geliyorum shinobu!"

Douma beni kucaklayarak duvara dayadı. Alnıma silahını doğrulttu. Çok korkuyordum.. ölmekten değil. Sadece Giyuu'nun ölmesinden.

Giyuu, douma'nın arkasından bana bakıyordu. Çok çaresiz görünüyordu. Elinden hiçbirşey gelmiyor gibi görünüyordu. Douma elini ters çevirerek giyuu'yu da bana biraz yakın bi bölgeye dayadı.

Onunda alnına silah doğrulttu. "Shinobu! Burada öldüreceğim kişiyi söyleyeceksin. Söyle! Bana mı aşıksın giyuu'ya mı? Giyuu dersen seni öldürürüm beni söylersen giyuu ölür ama hayatının sonuna kadar benimle birlikte yaşarsın. sadece kendin için seç!"

Douma mı demeliydim giyuu mu? Giyuu en iyisiydi. Giyuu'nun ölmemesi için herşeyi yapmaya hazırdım.. ve evet.. Ben sanırım giyuu'ya aşıktım. Ama bunu engelleyen biri vardı..

Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. "Seç!" Diye bağırdı. "Giyuu.. giyuu'yu seviyorum..!" Dedim.

Ve bir silah sesi..

Ölmüş müydüm..? Herşey bitmiş miydi? Boşlukta süzülüyor gibi hissediyordum.. "shinobu.. shinobu.."

Gözümü açtığımda gördüğüm manzara şu şekildeydi.. giyuu endişeli şekilde bana bakıyordu. Yine onun kucağındaydım sanırsam..

•kelebeğin son isteği• giyushinoWhere stories live. Discover now