Paris

46 0 0
                                    

Uyandığımda varmıştık, uçak görevlisi bizim için çantalarımızı aldı ve bize verdi, annemler şüphelenmesin diye çok bir şey almamıştım.
Eylem'de Bende ilk kez yurtdışına geldiğimiz için çok  heyecanlıydık, üniversiteye giderken küçük bir cafe de çalışıyordum, orada biriktirdiğim parayla ucuz ve küçük bir otel odası tutmuştum, Eylem de bana güvenerek hiç bir şey almamış sağolsun, üç beş kıyafet biraz para yurt dışına gelmişti benimle, babasının durumu iyiydi ondan alışveriş yapıcam diye uçak biletinin paralarını almıştı, birlikte otele doğru gittik, havaalanına çok yakın bir oteldi, eski bir oteldi, içeriye girince bizi yaşlı bir adam karşıladı, kayıt işlemleri sonrası odaya gittik, ufak bir banyosu minik bir penceresi ve tek kişilik eski bir yatağı vardı, ikimiz nasıl kalıcaktık hiç bir fikrim yok,

Saat 20.00 olmuştu, ikimizde çok acıktığımız için yemek yemeye küçük bir cafe ye gittik, fazla para harcamamak için, iki kruvasan iki çay aldık, bizim yaşlarımızda genç bir çocuk getirdi yemeği, Türk olduğunu hemen anladık, türk aksanıyla "bon apetit" dedi. İkimizinde fransızcası olmadığı için ingilizce cevap verdik. Yemeklerimizi yedikten sonra ödemek için kasaya gittik, 5€ dediler, türk lirası olarak 125tl olduğunu öğrenince şaşırdık, ikimizinde yanında sadece 30tl vardı , hayır yani ne bekliyorduk ki? 5 tl olmasını falan mı, kasada ki çocukla türkçe konuşmaya karar verdik, tahmin ettiğimiz gibi türk çıktı, kısaca ona durumumuzu anlattık, anlayışla karşıladı, fakat durumunun iyi olmadığını ve ödeyemeyeceğini söyledi, ne yapacağımızı düşünürken içerden bir tane daha garson geldi 1.80 boyunda siyah saçlı ve oldukça bakımlı bir erkekti, "kulak misafiri oldum ben ödeyebilirim" dedi. Türk olmasına şaşırdık , garson çocuğun arkadaşıydı, Eylem gurur yapacak zamanı buldu " gerek yok bulaşık yıkar öderiz" dedi. Eyleme dönüp kaşlarımı çattım ve "sen ne anlarsın bulaşık yıkamaktan kızım?" Dedim. "Olsun ya ne var bunda"dedi.
Siyah saçlı garson çocuk "siz bilirsiniz ama bulaşıkları görünce vazgeçerseniz ödeyebilirim"dedi. Mutfağa geçtik ve bulaşıklar resmen benim 10yıllık bulaşığım kadardı, Eylem bu manzarayı görünce "ay geri mi dönsek ya hiç bir şey için geç değil" dedi. Bu sefer ben karşı çıktım ve "o kadar guru yapmasaydın kızım, yıkayalım şu bulaşıkları da hemen gidelim"dedim, bulaşıkları yıkamaya başladık...

Aradan 1 saat falan geçti. Tüm bulaşıkları yıkamıştık,
Ellerimiz buruş buruş olmuştu, mutfaktan çıkıp, garsonlarla konuştuk "tüm bulaşıklar bitti"dedim. Bizi ilk başta karşılayan kahverengi saçlı 1.70 boylarında ki çocuk " oha ne ara bitirdiniz lan" dedi. Eylem "biz bitiririz dedik,şimdi gidiyoruz" dedi. Cafe den çıkıp otel odasına gittik.
                                            •••
3. Bölüm en kısa zamanda geliyor, takip edip oy atmayı unutmayınn💗🌸🌸

Truth Or DareWhere stories live. Discover now