24) "Şüphe"

14K 1K 420
                                    

Selamınhelloooo!!

Bu bölümü yazmak o kadar zorladı ki beni, size anlatamam. Aslında anlatırım LDJIEJDWPDKĞWDK. Önce taslağa giremedim, sürekli attı beni. Watty'nin her zamanki sorunu işte. Ertesi gün taslağa girdiğimde 5000 kelimelik bölümden sadece 1500 kelimelik kısmı kalmıştı. Adeta sinir krizi geçirdim diyebilirim. Yani düşünün o kadar emek veriyorsunuz ama aptal uygulama yüzünden her şey çöpe gidiyor. Her neyse hatamı telafi etmek amaçlı diğer bölümü çok daha erken atmaya çalışacağım.

Sınır: +300 yorum

Aranızdan birinin doğum günüymüş. Bu bölümü ona ithaf ediyorum. Doğum günün kutlu olsun bebeğim ve geçmiş olsun. Nice seneleree 🥳💜

İthaf: ErvaAkta389

Keyifli okumalarr

Sonunda mağazadan çıktığımızda derin bir nefes aldım. O kadar ısrarlarıma rağmen formanın parasını Nesli Hanım ödemişti. Aslında asla böyle bir şeye müsaade etmezdim ama abi tayfası da üzerime gelince susmak zorunda kalmıştım.

"Yemek mi yesek?"

Peker'in sesiyle hepimiz ona döndük. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Yemek yemek yiyecek halim kalmamıştı. Zaten yarın okul için erken kalkacaktık. En iyisi yemeği evde yemekti. Bu yüzden hemen itiraz ettim.

"Çok yoruldum evde yiyelim bence."

Kamer'in gözleri bana döndüğünde ters bir cevap vermemek için kendimi tuttum. Hem ne diye çatacaktım ki? Sonuçta çocuk bir şey yapmamıştı. Durduk yere insanlara çatmayı alışkanlık haline getirmiştim sanırım. Bu huyumu terk etmem gerekiyordu.

Kamer'in gözleri hâlâ bendeyken "Eve gidelim, bende yoruldum," diyerek o da istemediğini belli etti.

Latif ise bana fark etmez diyerek kenara çekilmişti. Barlas'de eve gitmeyi kabul etmişti. Bundan memnun olmayan tek kişi elbette ki Peker'di.

"Ya şaka mısınız siz, karnım açlıktan gurulduyor. Eve kadar dayanamam. Çıkalım yukarı, yiyelim iki dakikada işte."

Nesli Hanım bana bir bakış atıp "Oğlum, Ahu bugün biraz yorgun gözüküyor. Eve kadar idare edemez misin?" diye sordu.

Annesinin sözleriyle bakışları bana döndü Peker'in. Uyku akan gözlerimi görünce anlayışla gülümsedi.

"Benim güzelimin uykusu mu gelmiş?"

Gülerek söyledikleriyle birlikte sertçe yutkundum. İçimde oluşan kıpırtılara bir anlam veremedim. Mideme tuhaf bir şeyler oluyordu. Bir anda ne olmuştu böyle? Farkında değildim ama sanırım üşütmüştüm.

Peker tam karşıma geçtiğinde uzun boyundan dolayı biraz eğildi ve parmağının ucuyla burnuma vurdu. Bu dokunuştan tuhaf bir şekilde rahatsız olmadım. Muhtemelen dokunuşunu hissetmediğim içindi, çünkü çok hafif vurmuştu. Ne olduğunu anlamamıştım bile.

Bu hareketi karşısında şaşırdım. Şaşkınlığım yüzünden sessizce Peker'e bakarken o gülerek konuşmaya başladı.

"Şaşkın ya! Normal de olsa asla buna müsaade etmezdim, çünkü yemek benim için her şeyden önce gelir. Ama söz konusu sen olduğunda tüm alışkanlıklarımdan hiç düşünmeden vazgeçerim."

Diyeceğini deyip giden oğlanın arkasından burukça baktım. İçimdeki ağlama isteğine boyun eğmek istesem de bunun olmayacağını biliyorum. Ne zaman ağlamak istesem, sadece istemekle kalıyordum çünkü.

TOMRİS | Gerçek Ailem Where stories live. Discover now