⚵20 - cedric ile hogsmeade.

Zacznij od początku
                                    

İkisi göz göze geldiler. Harry bir an kendisine daha sonra da Cedric'e baktı. Yeşil gözleri kıskançlığın ateşiyle yanmaya başlarken Alora kendini rahatsız hissederek gülümsemeye çalıştı ve "Gidelim." dedi Cedric'e.

Cedric üç Gryffindorluya gülümseyerek el salladıktan sonra Alora ve diğer Şampiyonlar ile ilerlemeye devam etti. Harry onların arkasından bakarken kıskançlığının pençesinde yok olmamaya çalışıyordu.

Birlikte Hogsmeade'e giderlerken Harry'nin keyfinin gözle görülür şekilde kaçtığını fark etti Ron. Ona doğru eğilerek "Dostum iyi misin?" diye sordu, Hermione duymasın diye alçak sesle sormuştu.

"İyiyim." dedi Harry ancak sesinden bile yalan söylediği anlaşılmıştı.

Ron kaşlarını çattı. "Dostum, benim yalan söylerken kulaklarım kızarır ama sen bile benden daha kötü bir yalancısın şu anda." Harry hafifçe güldü. "Ne oldu?"

Harry kendi içinde Alora ile ilgili şeyleri çözemeyeceğini fark edeli çok olmamıştı, Ron'la bu durumu paylaşmak istiyordu zaten. O yüzden "Akşam konuşuruz." dedi.

Ron onu daha fazla zorlamayıp başıyla onay verdi. Konunun bir yerde Alora'ya bağlanacağından emindi ancak tam olarak ne olduğunu kestiremiyordu. Akşam Harry anlatınca daha iyi anlardı muhakkak.

Üç Süpürge her zamanki gibi ağzına kadar doluydu. Alora ve Şampiyonlar yer bulmakta oldukça zorlanmışlardı. Yer buldukları anda da Viktor'u tanıyan ve hayranı olanlar başlarına üşüşmeye başlamıştı.

"Üff." dedi Fleur kendini tutamayıp. Yan yana oturan Cedric ve Alora'ya döndü. "Ne kadar yoruyorlar değil mi?"

İkisi de başlarını salladılar, inkar edemezlerdi kalabalığın boğuculuğunu. Viktor'un yerinde olmak istemezdi doğrusu Alora.

Cedric biralarını içerken Alora'ya baktı. "Keyifsiz gibisin niye?"

Açıkçası içinde bulundukları ortam Alora'ya pek keyif vermemişti. Fleur ile konuşmak biraz sıkıcıydı, Viktor inanılmaz sessizdi, Cedric de konu açmaya çalışıp başarısız oluyordu. Bundan ötürü Alora sıkıldığını saklayamamaya başlamıştı.

Bir de aklı Harry'deydi, yüzündeki sıkıntıyı kafasından atamıyordu. Hem sıkıntısı için düşünüyordu Harry'yi hem de zihninin gerisinde sürekli oynayıp duran o yakın sahne yüzünden.

"Yok, sadece Harry'yi düşünüyorum." dedi ve ne dediğini fark ettiğinde kaşlarını çatarak Cedric'e döndü. O da kendisine şaşırmış bir halde bakıyordu.

"Harry mi?"

Alora durumu nasıl kurtaracağını düşünürken "Eee, şey, birkaç gündür morali bozuk da. Bugün el salladığımızda da suratı düşüktü, o yüzden." dedi. "Keyfini nasıl yerine getirebilirim diye düşünüyorum."

Cedric hımmm diye bir ses çıkardı. "Niye sıkkın ki canı?"

Senden hoşlandığım için, diyemedi Alora. "Özel bir şey." diyerek geçiştirdi bu yüzden.

"Harry senin için çok değerli, değil mi?"

Alora gözünü bile kırpmadan "En değerli." dedi. "Harry benim hayatımdaki en değerli insan."

Cedric, Alora'nın gözlerindeki ışıltıları izlerken bu ışıltıların Harry'den bahsedene kadar orada olmadığını fark etmişti.

Bu fark ediş kendisini rahatsız etti sebepsizce. Onların kardeş gibi olduğunu biliyordu ama Alora'nın bu denli düşkünlüğü ufak bir kıskançlık hissi yaratıyordu içinde.

SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz