ikinci

764 46 2
                                    

Elini dizlerimin arkasından kaldırarak beni yavaşça kucağına aldı. Pozisyon değişimini yarattığı şaşkınlık sisini üzerimden dağıtmaya çalışırken Justin çoktan beni merdivenlerden yukarı doğru çıkartmaya başlamıştı.



İki tarafa ayrılan koridorda benim odamın olduğu bölüme dönmesini bekledim. Ama onun yerine brni kendi kral odasını andıran odasına götürdü. Burada annemle beraber kalıyordu.



Yatağının yorganını açmadan beni üzerine yemeğe tuz serpermişçesine yerleştirdi. Üzerime yavaşça eğilerek kulağıma yaklaştı. Nefesi kulağımı okşarken konuştu. " Beni seviyor musun?"



" Elbette Justin. Elbette "



"Artık bekleyemiyeceğim.Çünkü..." doğru kelimeyi bulmak için durakşadı. Geçen saniyelerin ardından " bıktım" diyebildi sadece.



Kulak mememi ısırdı. Ve hızla oradan çekilerek yüzüme karşı doğruldu. Şekilli elleri bacaklarımdan yukarı doğru izler bırakıyordu. Ellerinden biri yavaşça göğsüme doğru ilerlerken inledim. "Justin. N'apıyorsun?"



Adını tekrar inleyip ona karşı çıkmaya çalıştığımda eli göğsüme gelmiş, baş parmağı göğüs ucumu okşarken diğer dört parmak da alttan bastırıyordu.

"Justin." Dedim ve sözlerimi toparlamak için nefes alış verişimi düzenlemeye çalıştım. "Bırak beni" Onu itip odadan gitmeye çalıştım. Ama o kadar üzerime çullanmıştı ki hareket bile ettiremiyordum.



"Seni o kadar uzun siredir arzuluyorum ki " dedi kelimeleri yavaşlatarak nefesinin yüzüme çarpması eşliğinde biçimli ve dolgun dudaklarıyla bana bir şölen sunarak.



" Neler geveliyorsun sen ? Sen benim babamsın "



"Evet. Ve sen de dediklerimi yapmak zorundasın"



"Ben on sekiz yaşındayım. Kimsenin dediği bir şeyi yapmak zorunda de-"

Bir eli okşamaya devam ederken diğer elinin baş parmağı havalandı ve yavaşça dudağımın üzerine konarak beni susturdu



"Hala on yedi yaşındasın. Bugün ağustos ayının biri. On gün sonra on sekiz oluyorsun " dedi beni hayran bırakacak kahkağa eşliğinde. "Yani benimsin"

Dudaklarımın üzerine süzülür gibi o pürüssüz yumuşak ve şarap ve bal akan dudakları yavaşça yayıldı. Göğsümün ucunu okşamayan eli kalçama gitti ve yavaşça sıkarken ağzımda ve vücüdümda patlayan havai fişeklerin seslerini duyduğuma yemin edebilirim.


the freak story // justin bieber | ariana grande (biebergasm)Where stories live. Discover now