özel bölüm son.

Start from the beginning
                                    

Kanepede oturunca sohbetleri biraz daha ilerlemişti. Ardından Y/N'in aklına bir şey takılmıştı. "Levi sen şimdi doktorsun ya. Önceden asistan doktorken yaşadığını şeyleri anlatsana. Hiç anlatmadın. Ya da staj yaparken, fark etmez. Çok merak ediyorum." Levi kafasını olumlu anlamda salladı ve staj yaptığı sırada aklına gelen şeylerden birini anlatmaya başladı. "Daha bir haftalık staj yapıyordum ve o bir hafta içerisinde çok şey görmüştüm. Aklımdan asla çıkmayan bir olay var."

"O zaman üniversitenin yolladığı yerlerde staj görüyordum. Bir nevi eğitim amaçlıydı, zaten okulum devam ediyordu o sırada da." Y/N meraklı gözlerle eşini dinlemeye başlamıştı. "Benim olduğum alanın yan tarafında hemşirelik bölümü vardı. Bazen onlara gelen hastaları görüyorduk. Bazı zamanlar onlarla birlikte derslerimizi yürütüyorduk. Bir gün hemşirelerin olduğu tarafa durumu kritik bir hasta geldi. Kritikten kastım hasta feci bir şekilde hipotermi geçiriyordu."

"Doktor tarafı olarak bizim de ilgilenmemiz gerekiyordu. Hastanın ölüm tehlikesi yoktu, kritik dediğime bakma. Ama o hasta eğer o şoku beyninden atamazsa hayatı boyunca hep büyük bir şok içinde yaşardı. İlk defa bu kadar büyük bir hipotermi vakası görmüştüm. Hâlâ benim için en büyüğü sayılır. Bizim hocamız aramızdan birini görevlendirmek istiyor ama herkes korkuyor. Ben de çok korkuyordum. Yine gelen hasta oluyordu, bakıyorduk falan ama kimse böyle bir şey görmemişti."

"Hafızadan asla silinmemesi gereken bir anıydı. Kimse çıkmayınca ben hastaya bakmaya karar verdim. Verdim de ne yapacağım hakkında da gram fikrim yok. Durmuş bekliyorum ve beni izliyorlar." Y/N kahkaha atınca dinlemeye devam etti. "Bildiğim kadarıyla hastaya ilk müdahaleyi yapmaya başladım. Hocamız ilk müdahaleyi yaptığımı görünce bana yardım etti. Bir şekilde o adamın beyninden o şoku atlattık." Y/N bir şey demiyordu çünkü hikâyenin devamı vardı, belliydi.

"Bak, hani... Hani senin kafana şu yaptığım masaj vardı ya. Daha sevgili değildik, evine ilk gelişimdi. Hatta baban bizi basmıştı." Y/N kafasını olumlu anlamda sallayınca Levi devam etti. "O masajı bana o hocam öğretmişti. O da eşiyle evlenmeden önce ona bu masajı yapmış ama onlar o zaman sevgililermiş. Eşi hasta da değilmiş zaten. Eşinin başı her ağrıdığında bunu yapıyormuş." Y/N duyduğu şeyle gülümsemişti. O masaj şeklinin böyle bir hikâyesi olduğunu asla düşünmemişti.

"Bir doktor olarak yanına geldiğimde aşırı telaşlanmıştım. Çünkü o an senin beyninden hasar aldığını ama MR sonuçlarına bakınca benim fark edemediğimi düşünmüştüm. Eğer böyle bir durum olsaydı nasıl olurdum asla düşünemiyorum." Y/N oturduğu yerden tekrar Levi'a sarılınca biraz ona sokulmuştu. Onu dinlemek en çok sevdiği şeylerden biriydi. Sesinin verdiği huzuru kimse veremiyordu. Eğer biri huzuru veriyorsa yine eşi veriyordu. Ondan başka çıkışı asla yoktu, istemezdi de.

"O masaj tekniğinin de işe yarayacağını asla düşünmemiştim. Yaparken aşırı korkuyordum ama annenin, babanın ve Hange'nin endişelenip kaos çıkarmaması için elimden geldiğince sakin olmaya çalışmıştım. Bence başarılı olmuşum çünkü baban bana gayet güveniyor gibi." Levi şu an evliliklerini kastederek Y/N'e bakarak göz kırptı ardından gülümsedi. Gülümsemesi karşılıksız kalmamıştı elbette. Y/N'in aklına gelen şeyle başını tuttu, numara yapacaktı. "Ay, Levi. Başıma bir ağrı girdi."

Levi eşinin numara yaptığını elbette anlıyordu. "Ay, Y/N. Bakayım." Onun gibi karşılık verdi ve başını dizlerine koydu. Aynı o masajı yapmaya başladı. Arada bir eğilip eşini öpüyordu çünkü ona ve onun duru güzelliğine dayanamıyordu. Y/N başında hissettiği ellerin etkisine kapılarak gözlerini kapatmıştı. "Annene de ben dizlerine yatarken yakalanmıştık." Y/N aklına gelen şeyle hafifçe gülmüştü. O anda çok komikti. "Bizi kaldırmasından sonra on saat söylenmesi ve senin de evden gitmene izin vermemesi... Sen de benimle fırça yemiştin. Bu olay aklımdan asla gitmiyor."

"Aslında yanlış bir şey de yapmıyorduk." Y/N başını sallamıştı. "Zaten o da biliyor öyle olduğunu. Ama naz yaptı o gün. Söylemiştim zaten sana sevgili olmamızı en çok o istiyordu." Levi masaja devam ettiği sırada Y/N arada bir gülümsüyordu. Kalbi huzurla doluydu. Kendini cennette gibi hissediyordu. "Kedilere benziyorsun." Levi bir eliyle Y/N'in burnunu sıkıp işine geri dönmüştü. "Senin kedin." İkisi birden gülmüştü bu söze.

"Sarhoş olduğun gün aklıma geldi." Y/N hemen Levi'ın dizinden kalktı ve eliyle Levi'ın ağzını kapattı. "Sus, sus, sus." O anlardan hâlâ çok utanıyordu. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen utancını asla atlatamıyordu. Elini geri çekti ve kafasını eski yerine geri yerleştirdi. "Utanma. O an öyle davranmasaydın belki şu an bu durumda olmayabilirdik." Y/N gözlerini kapattı ve Levi masajına devam etti. "Sen de o anı bekliyor gibiydin." Levi aniden gülmüştü. Bu cümle onun boşluğuna gelmişti.

"Ben yok demem. Önüme güzeller güzeli bir kadın çıkmış, yok der miyim? Demem. Sonrasında pişman olma diye çok çabaladım ama çabalamasam da olurmuş." Y/N'in yanakları hafifçe kızarmıştı. Utancı dışarı da vuruyordu yavaştan. "Off, Levi. Sus." Levi en sonunda bu konuyu kapatmıştı. Y/N'in üzerinden büyük bir yük kalkmıştı. Levi haklı olabilirdi ama istemsizce utanıyordu. Kör kütük sarhoş olup o zamanlar doktoru olan bir adama sulanmıştı. Şimdi ise o doktor onun eşiydi.

"Seninle yaşlanmak, seninle ölmek aldığım en doğru kararlardan biri." Levi son sözü söylemişti ve bu güzel aşkın hikâyesi burada sonlanmıştı.

doctor'dan kopmak zor ama bitti.
(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

doctor || levi ackermanWhere stories live. Discover now