11. Bölüm

29 2 0
                                    

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar....❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Biraz öpüştükten sonra ayrıldık ve Barış bu sefer arkasını döndü ve konuşmaya başladı:Hadi otur sofraya
Barış bunu söyledikten sonra ben tezgahın üstünden inip masaya oturmak yerine Barış'a yardım edicekken konuşmaya başladı:Sen otur ben hallederim
Dediğini yapmıştım. Sandalyeye oturduğumda Barış sofraya yaptığı salatayı koydu. Sonrada çayları koyup oturdu ve kahvaltıyı yapmaya başladık.

Uçurum kenarı
Barış'tan
Kahvaltımızı yaptıktan sonra ben, Aycan'a bir işimin olduğunu akşama geliceğimi söylemiştim. Akşam olduğunu anlamıştım. Günbatımı burdan çok güzel görünüyordu. Ve ben bunu seviyordum, günbatımını, güneşin doğuşunu ve batışını burdan izlemeyi çok seviyordum. Telefonumdan saate baktığımda saat baya olmuştu. Saat 19:30'tu.

Gece saat 01:30
Aycan'dan
Barış kahvaltıyı yaptıktan sonra dışarı çıkmıştı. Bir işinin olduğunu ve akşama doğru geliceğini söylemişti. Ama hala gelmemişti. Telefonlarımıda açmıyordu. Merak etmeye başlamıştım.

Uykumda gelmişti. Ama yalnız uyumaktan korkuyordum. Tam mutfağa geçicekken elektrikler gitmişti. Bir anda elektriklerin gitmesiyle korkmuştum.

Telefonumun fenerini açıp mutfağa girdiğimde arkası dönük bir adam vardı. Korku dolu bir sesle konuşmaya başladım:Kimsiniz?
Bunu söylememle adam arkasını döndüğünde yüzünde kar maskesi vardı.

Adam konuşmaya başladı:Beni özledin mi gülüüüüm?
Sesini duymamla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Korkudan tir tir titrerken yutkunarak konuşmaya başladım:Ne işin var senin burda?
Kemal:Seni çok özledim. Ateşimi görmeye geldim
Aycan:Defol git burdan. Gitmezsen eğer senin o ateşini biri çok güzel söndürür.

Kemal:Kim o? Heee bu evin sahibi olan adam mı? Hani şu arka...
Aycan:Evet o.
Lafını kesmiştim. Çünkü ne diyceğini biliyodum. Bana doğru yürümeye başladığında bende arkamı döndüm ve telefonun el feneriyle koşarken yere düşmüştüm

Tam ayağa kalkıcakken ayağımın burkulduğunu farkettim. Kemal'e baktığımda adımlarını yavaşlatmış bir şekilde bana doğru geliyodu. Ben yerde geri geri giderken konuşmaya başladım:Yaklaşma. Uzak dur benden.

Kemal:Sen benimsin.
Aycan:Ben senin değilim. Uzak dur benden. GELMEEĞ
En son söylediğimi bağırarak söylemiştim. Kemal bana sonunda yaklaşıp üstüme çıktığında erkekliğine dizimle vurdum.

Kemal acıyla kıvranırken ben yerdeki telefonumu elime alıp zorla ayağa kalktım ve burkulan ayağım yüzünden zar zor yürürken bir andanda Barış'ı arıyordum.

Yol
Barış'tan
Telefonum çaldığında ekrana baktığımda Aycan arıyordu. Bluetooth kulaklığımı tek kulağıma takarak telefonu açtığımda bir adamın sesi geldi.

Telefon görüşmesi
Kemal:Barış haaa...
Barış:Sen kimsin lan?
Aycan:Barış... (Kemal ağzını kapatır) IMMMM
Barış:Aycan noldu? Kim var senin yanında?

Kemal:Üvey babası var tabi. Başka kim olucak be Barış?
Barış arabayı 400'de sürerek konuşmaya başlar:Gebertirim lan seni. O kıza dokunursan seni kendi ellerimle öldürürüm.

Kemal:Çok korktum.
Barış:Aycan korkma geldim ben.

Kemal:Çok dır dır yapıyorsun. Kapatıyorum ben. Hadi eyvallah
Kemal, Aycan'ın telefonunu salondaki duvara fırlatıp kırar
Telefon kapanır
🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin