32

15.4K 1.2K 713
                                    

Taehyung hyung
Jeon
Jeongguk*
Geldim ben

Jeongguk
Aşağı ineyim mi?

Taehyung Hyung
Hayır
Ben yukarı çıkacağım

Jeongguk
Ne? 
Nasıl? Annem evde
Görüldü

Taehyung çocuğa görüldü atıp telefonu deri ceketinin cebaine koydu. Pekala, evden aceleyle çıkmıştı fakat yine de bir planı vardı. Çıkmadan önce bulduğu karışık, eski fotokobi kağıtlarını da almıştı. Kağıtlarda ne olduğuna bile bakmamıştı, öyle heyecanlıydı ki bebeğini görmek için... Neredeyse 1 saatlik yolu ne ara gelmişti, onu bile bilmiyordu.

Heyecandan terlemiş ellerini siyah eşofmana sildi ve genç çocuğun evine doğru ilerledi. Ev haliyle çıkmıştı, sadece üzerine ceket geçirmişti. Böyle hissetmesi çok garipti, kendisini bu zamana kadar engellemeyi çok iyi başarmıştı ancak Jeongguk onu delirtecekti. Kendisine öyle bağlamıştı ki Taehyung da lisede gibi hissediyordu. Liseli aptal bir aşık gibiydi çocuğun yanında.

Jeongguk bu sene mezun olacaktı, aylar kalmıştı. İşte o zaman onlar için engel kalmazdı. Taehyung yanlış yapıyor gibi hissetmişti şimdiye kadar ancak Jeongguk'a dayanmak gerçekten zordu.

Gergin bir şekilde zili çaldı, zilin sesi adeta kulaklarında yankılanırken kapının Jeongguk'un annesi tarafından açılması birkaç saniye sürmüştü.

"Bay Kim?"

Karşısındaki kadın şaşkınlıkla adama bakarken içinden burada ne işi olduğunu düşünüyordu. Jeongguk haylazlık mı yapmıştı yoksa?

"Bayan Jeon, merhaba." derken gülümsedi. Gergin değildi, en azından öyle davranmaya çalışıyordu. "Jeongguk ödevlerini unutmuş, buralardan geçiyordum ve önemli oldukları için vermem gerektiğini düşündüm." Elindeki kağıtları gösterdi kadına. İnandırıcı bir tavırda konuşmuştu ve kadının aklına hayır, oğlumla flörtleşiyorsun ve onu görmek için geldin gibi bir şey gelemeyeceği için inanmıştı. Ayrıca Jeongguk'un haylazlık yapmamış olmasına da sevinmişti.

"Ah," derken kağıtlara baktı orta yaşlı kadın. Taehyung içinden onu içeri davet etmesi için dua ediyordu. Aksi takdirde kendisi yine bir yalan uydurup içeri girmek zorunda kalacaktı. "Anladım. Teşekkür ederiz buraya kadar geldiğiniz için." derken adamın elindeki kağıtlara uzandı. İşler Taehyung'un tahmin ettiği gibi gitmemişti bu yüzden hemen yeni bir yalan uydurdu.

"Hayır," derken telaşla kağıtları geri çekti. "Jeongguk'u görmem lazım, onunla deneme sonuçları hakkında konuşmalıyım."

Kadın, öğretmenin ani tepkisine şaşırmış olsa da nazikçe gülümsedi ve geri çekilip içeri geçmesini işaret etti. "Buyrun içeri geçin."

Taehyung memnunca gülümsedi ve ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti. O etrafı incelerken Jeongguk'un annesi de merdivenlere doğru bağırmıştı. "Jeongguk, gel buraya!"

Annenin bağırmasıyla yukarıdan bir gürültü kopmuştu, sanırım Jeongguk düşmüştü. Genç çocuğun heyecandan eli ayağına dolaşmış olmalıydı.

Taehyung salona geçip koltuğa oturmuştu ve etrafı inceliyordu. Bayan Jeon da karşısına oturmuş bir öğretmene sorulacak soruları soruyordu. Taehyung da bebeğini övüyordu.

Birkaç dakika sonra odaya altında kırmızı şortu ve üzerinde beyaz kısa kollu tişörtü olan Jeongguk girdi. Annesinin niye süslendin sen? diye sorguya çekmesini istemediği için ev hali ile gelmişti. Sadece saçlarını düzeltmiş, dudağına nemlendiricisini sürmüştü. Taehyung odaya giren çocuğu kısa sürede süzdü ve gözlerine bakıp gülümsedi.

forgotten micWhere stories live. Discover now