twenty-three (the end)

2.5K 151 13
                                    

Pekala bu kadar çabuk beğeniliceğini düşünmemiştim.Çünkü text hikayesini yazabileceğimden emin değildim.Ama en çok yazarken keyif aldığım hikayelerden birisiydi.Gerçekten her zaman böyle hikayeleri sevmişimdir.Bu hikayenin burada bitmesi gerekiyordu çünkü daha fazla devam edersem saçmalayacağıma eminindim.Bir yerden bağlamam lazımdı ve ben de ileriye dönük bir bölüm istedim.İleride özel bölüm gelebilir,kesinlikle bende bunu isterim.Umarım hikayemden zevk almış ve beğenmişsinizdir.Final için biraz ani oldu ve bu hikayeye başlama sebebim olan @mikeysteddy de bunu bilmiyor.Benden özel bir istekte bulunmuştu 23. Bölümde bitirirmisin hikayeni diye.Tabi bu istek,bu hikaye için değildi ama olsun.Buna kısmetmiş.Yapmazsam içimde kalırdı.

Takip eden ya da etmeyen,seven ya da sevmeyen,okuyan ya da okumayan herkese teşekkür ediyorum.Başka hikayelerimde buluşmak üzere sizi seviyorum :*

(Sanırım bölümden uzun oldu apapsjsnpsosjsj)


1. Yıl Sonra


Üstümde ki elbiseye bir kez daha göz gezdiririm. Siyah diz üstünde biten,straplez ve bedenimim bütün kıvrımlarını gösteren bir elbiseydi. Göğüslerimin hemen altında olan minik tülden kurdeleyle oldukça şık duruyordu. Ayağımda ki platform siyah topuklu ayakkabıyla harika bir uyum yakalamıştım Fazla sadeydi fakat beni yansıtıyordu. Saçlarımı da hafif su dalgasıyla şekil verdirerek bir yana toplamıştım. Pekala bu tamamiyle Lucy'nin fikriydi. Böyle "Daha Seksi Davulcu Sevgilisi" oluyormuşum. Tabi bu onun aptalca ad takmasıydı. Tanrım..Bu berbat!

Gözlerimi kapattım ve son kez derin bir nefes aldım. Sakinleşmeliydim ve heyecanıma kapılmamalıydım. Ama bu imkansızdı.

Tanrı aşkına, nişanlanıyordum! Hem de Ashton Fletcher İrwin ile! 5 Second Of Summer'ın seksi davulcusu.

Şu 1 yıl önce gittikleri Newyork'ta ki yarışmayı kazanmışlardı ve bir an da tüm dünya da duyulmuşlardı. Her yerdelerdi.Adları,isimleri,fotoğrafları,hayatları...

Bu beni ve Lucy'i oldukça korkutuyordu. Etraflarında ki kızlar,gittikleri konserler,çıktıkları programlar ve etraflarında ki kızlar,yaptıkları ve yapacakları tüm işler ve yine kızlar!

Hepsi tüm düşünce odacıklarımı işgal ederken,kusacak gibi oluyordum. Mantığım beni dibe sürüklüyordu ve nefesim kesiliyordu.Onu kaybetmekten öyle korkuyordum ki...

Ama bir gün karşıma bir yüzükle çıkıp aniden bana evlenme teklifi ettiğin de, bu lanet düşüncelerimin hepsinin saçmalığının farkına varmıştım. Tamamiyle aptallıktı. O bana aşıktı,ben ona aşıktım ve kimin ne düşündüğü ne söylediği ve lanet düşünceler umrumda değildi.

Ve şimdi ise evlenecektik. Teknik olarak şu anda nişanlanıyorduk fakat bu evliliğin ilk adımıydı değil mi?

Kapı çaldığın da hızla arkamı döndüm ve gelen kişiye baktım. Siyah saçlarını ve daha sonra çekik gözlerini gördüğümde zamanın geldiğini anladım.

Calum bana aşağı gidene kadar eşlik edecekti. Bu aptalla ne kadar anlaşamasakta yine de anlaşıyorduk. -Bu nasıl cümle nslslslslsk-

Kolunu uzattı ve gülümsedi.

"Pekala bayan?"

"Klişesin, Hood."

"Kesinlikle! Ve bu arada güzel görünüyorsun Michel."

"Teşekkür ederim,Calum."

Bir kez daha birbirimize gülümsedikten sonra koluna girdim ve aşağı indik.

Merdivenin son basamağına geldiğimizde,herkes karşımızdaydı. Lucy, mavi kısa askılı elbisesiyle güzel görünüyordu. Luke kırmızı kareli bir gömlek ve siyah dar bir pantolon giymişti. Michael her zaman ki gibi grup tişörtleri ve siyah pantolonuyla buradaki herkesin arasında sırıtıyordu. Calum mavi kareli gömlek ve siyah dizleri yırtık bir pantolon giymişti. Ve Ashton. O ise beyaz bir gömlek ve siyah dar pantolon giymişti. Saçlarını her zaman ki gibi zapt edemediğinden, ona geçen hafta beğenerek aldığım siyah bandanayı takmıştı. Arkası dönüktü ve elindeki tek bageti hızla çeviriyordu. Tanrım, şu bagetleri kıskanmaya başlıyordum.

"Pekala,bagetlerle mutluluklar?"

Dediğim an arkasını hızla döndü ve baget elinden kayıp düştü. Hızla dişlediği dudaklarını araladı ve oldukça derin bir nefes aldı. Gözleri beni süzerken kızardığıma adım kadar emindim.

"Harika gözüküyorsun,Michel."

Hızla başımı eğdim ve dudaklarıma işkence etmeye başladım. Beni öylesine utandırıyordu ki her bir kelimesi,heyecandan bayılmamı sağlıyordu.

Bana doğru oldukça büyük bir adım attı ve ellerini ellerimin üzerine getirerek tuttu. Yavaşça her ikisini de kaldırarak avuç içlerimi çevirdi ve birer öpücük kondurdu.

Gülümsemem genişlerken, aşıkça ona bakıyordum. Bu çocuk beni değiştirmişti. Bana iyi gelmişti, fazla iyi.

Sol elimi kendine doğru getirdi ve cebinden çıkardığı yüzüğü taktı. Sonra elimin üstünü öptü ve beni kendine çekti.

Yüzünü yüzüme eğerek alınlarımızı dayadı. Kokusu beni kendimden geçirirken, tek yaptığım kollarımı boynuna dolayarak ona gülümsemek ve düşmemek için destek almaktı.

Derin bir nefesi içine çekti ve dudaklarını araladı.

"Pekala, ilk başta seninle konuşurken bu işin bu kadar büyeyeceğini tahmin bile etmemiştim. Sadece fake bir twitter hesabıydı ve önüme keşfette aniden sen çıkmıştın. Sayfana girdim ve bateriye olan sevgini öğrendim. Bu dünya da benden çok bateriye değer veren biri olduğunu bilmiyordum ve bunu öğrenmek için sana mesaj atmalıydım. Beni ilk başta terslediğinde alınmıştım, gerçekten. Sadece konuşmak istiyordum ve sen beni çok yanlış anlamıştın. Daha sonra bana bunu yaptığın için sana oyun oynamaya karar verdim. Şu yanlış mesaj olayı. Onu sana isteyerek atmıştım fakat bir tepki ya da karşılık alamadığımdan bunu seni deli etmek için kullanmanın iyi bir fikir olacağıno düşündüm. Sonraysa tamamiyle birbirimizi tanımaya ve öğrenmeye başladık. Hayatımın en harika anlarıydı, bebeğim. Buraya gelmen, yanımda olman, hayallerimden vazgeçmemeyi bana öğreten, aşka ve sevgiye inandıran tek kişi oldun. Senden öncem yokken, senden sonram cennetim oldu. Sen bana ait oldun ve şimdiyse bunu resmileştiriyoruz. Bir İrwin oluyorsun meleğim. Seni seviyorum Michel, sana aşığım. Bateriden daha da çok."

Dediği her bir harf her bir kelime beynime kazınmıştı. O benimdi, ben onundum. Ve o bizi o kadar güzel özetlemişti ki, konuşmama gerek dahi yoktu. Bir işin bu kadar büyüyeceğini ben bile tahmin edememiştim. Ama işte buradaydık. Sevdiğim adamın, kollarında gözlerinde kayboluyordum. Resmi şekilde onun oluyordum, benim oluyordu.

Hayatımın en harika anını yaşarken, herkes yanımdaydı ve bu adam ömrümü adayacağım tek insandı.


Evet her hikayenin sonu gibi bu hikayeninde sonu geldi. Başta da dediğim gibi zevk alarak yazdığım bir hikayemdi. Umarım beğenirsiniz, sizi seviyorum. Başka hikayeler de görüşmek üzere :*

Bad Drummers ● İrwin (1.KİTAP)Where stories live. Discover now