1

2K 153 30
                                    

Ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Yerden aldığı pantolonunu giyerken yatağında uzanan bedene göz ucuyla baktı. Nasıl bakacaktı bundan sonra Arda'nın yüzüne? Peki ya Altay, ona ne diyecekti? Nasıl çıkacaktı bu işin içinden ya da çıkabilecek miydi ki?

Arda'nın hareketlendiğini fark ettiğinde odadan koşarak uzaklaşmak istedi. Onunla yüzleşmeye hazır değildi. Kendisi gece yaşanan her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu. Arda'yı nasıl kıskandığını, dans eden bedenler arasından onu nasıl çekip yukarıya çıkardığını...

Çocuğun yattığı yerden doğrulup gözlerini ovalamaya başladığını fark ettiğinde düşüncelerinden sıyrılmayı başardı. Uykusunun açılmasını bekledi. Karşısında dikildiği gencin çıplak olduğunu fark edişiyle yanaklarının kızarmasına şahit oldu.

Arda'nın da Ferdi'den bir farkı yoktu. Neler olduğunu idrak eder etmez gözlerini karşısındaki bedene çevirmişti. Şaşkındı, hayal meyal hatırlıyordu dün geceyi ama ne yaptıklarını bilecek kadar farkındaydı her şeyin. İkisi de ne söyleyeceklerini bilemiyor, bu saatten sonra ne olacağını düşünüp içlerindeki sıkıntıyla baş etmeye çalışıyorlardı.

Ferdi içinde kopan felaketleri bir an için dahi olsa boş vermeye karar verdi. Olan olmuştu. Tabii Arda'ya bunu bu şekilde dile getiremezdi. Zamanı geriye alamayacaklarına göre o anı değiştirmek için yapabilecekleri bir şey yoktu ama şimdiki zamanı, bu anı, değiştirebilirlerdi. Bu yüzden yavaş adımlarla Arda'nın yanına doğru ilerledi. Yatağın içinde, üzerindeki çarşafa sarılmış bir şekilde oturan çocuğun önünde diz çöktü. "Sana yardım etmeme izin ver." dedi yumuşak bir ses tonuyla. Arda'nın dizlerine gömdüğü başını kaldırdı ve kendisine bakmasını sağladı.

"Diğerleri uyanmadan seni temizleyelim. Sıcak bir duş iyi gelecektir. Sana temiz kıyafetler de çıkaracağım, ağrı kesiciye ihtiyacın varsa eczaneye de gideceğim tamam mı? Ve sonra eğer istersen bu konu üzerine konuşacağız. İstemezsen de bir daha açılmamak üzere bu konuyu kapatacağız. Eğer olur da bunu bir hata olarak görürsen ve bir suçluya ihtiyacın olursa tüm suçu ben üstleneceğim ve senden özür dileyeceğim tamam mı?" Arda, bu sözler üzerine ağlamaya başladı.

Ferdi onu böyle görmek istemiyordu ama rahatlaması için ağlamasına izin verdi. Arda'nın utandığını, pişman olduğunu görebiliyordu. O da büyük ihtimalle kendisi gibi Altay'ı düşünüyordu. O esnada odanın kapısı tıklatıldı. "Ferdi, müsait misin?" Altay'ın pürüzlü sesini duyan ikili birbirine baktı. Arda paniklerken, Ferdi onu omuzlarından tutup sakin kalmaya zorladı. İşaret parmağını dudaklarına götürerek sessiz kalmasını sağladı. "N'oldu, duşa girecektim şimdi?" diye kapının ardında bulunan Altay'a seslendi.

"Arda ortalıklarda yok da onu gördün mü diye soracaktım." Kolları arasında tuttuğu Arda'ya göz ucuyla bakarken derin bir nefes aldı Ferdi. "Sabah karşılaşmıştık, eczaneye gidecekti ağrı kesici almak için. Fazla kaçırmış da akşam, başı ağrıyormuş." Arda, abisi bir şeyler mırıldanıp gidene kadar nefesini tuttuğunun farkında bile değildi.

Ferdi rahatlayan gencin yanaklarından süzülen yaşları elinin tersiyle sildi. "Gel hadi bakalım, abin bir şeylerin farkına varmadan seni temizleyelim."

daylight | ferdi x arda Where stories live. Discover now