31

7.9K 460 24
                                    

Kartal bir sinirle eve çıktığından beri ağzını açmadan, sinirle volta atıyordu. Çiçeğin anlamını öğrenmesine öğrenmiştim ama kim, neden böyle bir şey yapma gereği duymuştu bunu anlamıyordum.

"Kartal." Elinde tuttuğu telefona bakıp, gözlerini bana çevirmişti.

"Anlamıyorum."

"Hiç son zamanlarda garibine giden bir şey oldu mu?" Kafamı olumsuz anlamda sallamıştım. Kartal dışında kimse ile konuşmuyordum, buna Asu'da dahildi. Ayağa kalkıp, yanına gitmiş ve elimi sakallarını koymuştum.

"Bilmem gereken bir şey mi var?"

"Çözünce anlatacağım." Kartal'ın gözlerine bakarken aklıma gelen şey ile gözlerimi kırpıştırmıştım.

"Aslında garip bir şey oldu."

"Noldu?"

"Dün seninle görüntülü konuştuktan sonra kapı çaldı. Biri apartmanı karıştırmış."

"Ee?"

"Kapıyı kapatacakken su istedi, sonra ben içeri geçince o da içeri girmiş, kapı çarpacak diye." Dişlerini sıktığını kasılan çenesinden anlamıştım.

"Bunu yeni mi anlatıyorsun Arif?"

"Gerizekalı, eve gelir gelmez üstüme saldırdığın için unuttum."

"Sana bir şey yaptı mı ya da dedi mi?"

"Verince gitti. Hatta adı sanırım Şahin'di."

"Orospu çocuğu."

"Sen tanıyor musun?"

"Arif dün söylemen gerekiyordu." Sesi yükselirken geriye adımlamıştım.

"Sebebini söyledim."

"Otur bekle beni." Telefonu kulağına götürerek diğer odaya geçtiğinde sinirle bir sigara yakmıştım. Akıl mı bırakmıştı sanki. Dakikalar sonra Kartal, daha sakin bir şekilde gelmiş ve yanıma oturmuştu.

"Daha önce hiç gördün mü o adamı?"

"Hayır ama çok tanıdık geldi."

"Abim. Orospu çocuğu rahat durmuyor."

"Ha?"

"Bana taşınacaksın. Kapıda zaten koruma olacak."

"Ne olduğunu anlatacak mısın amına koyayım?"

"Beni tehdit etti Arif, seninle tehdit etti. Bu sefer harekete geçmez sanıyordum ama erken davrandı."

"Öldürecek mi beni?" Sesim öyle korkak çıkmıştı ki Kartal'ın sinirli ifadesi yumuşamış hatta tebessüm bile etmişti.

"Yavrum sence ben öyle bir şeye izin verir miyim?"

"O zaman neden o çiçekleri bıraktı. Ölüm çiçeği demiştin. Kapı çaldığında Kartal benden önce kalkıp, kapıyı açmıştı. İçeri sinirli bir şekilde giren Acar, direkt ikimizi de gözleri ile kontrol etmiş, bir sorun olmayınca rahat bir nefes almıştı.

"Abi napacağız?"

"Karar vermedim."

"Bir şey yapmış mı?" Beni göstererek sorduğu şeye Kartal, kafasını olumsuz şekilde sallayarak cevap vermişti.

"Abi anlat, bilsin her şeyi."

"Neyi anlatacaksın?"

"O orospu çocuğu Kartal abinin sevdiği, değer verdiği her şeye göz koyuyor. Önce ilk sevgilisini çalıp, evlendi. Şimdi de şirketi istiyor, vermezse de bu sefer kurban sen olacaksın."

"Gel benle." Kartal beni odaya götürüp, kapıyı kapatmıştı.

"Ona gideceğimi düşünüyor musun?"

"Seda para meraklısı biriydi. Şahin onu zaten pahalı takılar, arabalar ile kandırdı. Senin öyle bir şey yapacağını hiç düşünmedim. Sana zarar vermesinden korkuyorum." Kafamı sallayıp, dolaptan çıkardığım çantaya kıyafetlerimi koymuştum. Neden bilmiyordum ama sinirli hissediyordum. Elimin üzerinde duran el ile Kartal'a dönmüştüm.

"Korkma gülüm, istediğini vereceğim ona. Senin kılına zarar gelirse öldürürüm onları." Beni kollarının arasına çekerken gözlerimi kapatmış ve bende onu sarmıştım. Umarım kötü şeyler yaşamazdık.

KARTAL -GAYUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum