Yavaşça Değişen Hayat

11 1 0
                                    

     Kristali Kurumi'ye uzattı ve gülümseyerek;
   "—İşte aradığın güç." Dedi.

     Kurumi kristale doğru uzandı kristal bir anda parlayarak Kurumi'nin göğsüne girdi. Kurumi'nin sağ gözü sarı bir saat şeklini almıştı, ne olduğunu anlamayınca şaşkın bir şekilde;
    —Şimdi ne yapmalıyım, oldu mu?

Silüet gülerek;
    —Evet, birleşme tamamlandı, hatta o kadar kusursuz du ki ben bile biraz şaşırdım diyebiliriz.

    —Peki, ben bu gücü nasıl kullanacağım.

    —Şu anda içgüdüsel olarak biliyor olman lazım. Astral elbiseni giymeyi bir dene.

    —Tamam, o zaman deneyeyim.

     Kurumi biraz düşündü ve bir anda üstünde gelinliği andıran kırmızı, üstünde siyah işlemeler olan tuhaf bir kıyafet belirdi. Şaşırmış ama gücünü kullanabilmenin de sevinci ile silüete;
     —Bu kadar mı? Hiç birşey anlamadım.

    —Tabikide hayır. Biraz daha düşün şu an biliyor olmalısın, ama istersen yardım edebilirim.

    —Tamam o zaman, biraz düşüneyim ama yardımını da isteyeceğim sanırım.

    —Hiç çekinmene gerek yok. İstedeğin her soruyu sarabilirsin.

    —Peki, o şeyler ne öyle ve o kristal?

    —O canavarlara "Ruh" diyoruz, baya tehlikeli canavarlar, ve o kristal de sephira kristali, ruhlara karşı gelebilecek gücü elinde bulunduruyor.

    —Hmm... Anladım gibi. Herneyse böyle şeylere daha çok şahit olacağım sanırım, ha bide ben Kurumi, Tokisaki Kurumi. Sen?

    —Bende Mio, Takamia Mio.

       Kurumi'nin hayatı bir anda değişmişti. Gücünü kullanmayı yavaş yavaş öğreniyor sınırlarını genişletiyordu, okuldan sonra ruhları avlıyor, derslerine odaklanmaya çalışıyor, sağ gözünü saklamaya çalışıyor ve diğer birkaç işin daha ucundan tutuyordu.
   Bu yorucu tempo ile yaşamak onun için zor oluyordu ama korumak istediği insanlar (ve kedicikler) için elinden geleni ve daha fazlasını bile yapıyordu. Bu şekilde yaşamayı artık normal bulmaya başlamıştı, yine bir gün okuldan çıktı ve eve doğru yürürken Mio yine başka bir ruhun ortaya çıktığını söyledi. Kurumi hemen oraya gitti, artık güçlerinden olan bir tüfek kullanabiliyor du ilk öğrendiği güçlerindendi bu tüfek.
     Vardığında Mio orda duruyor ve ruha bakıyordu, Kurumi'ye;
    —Artık onu öğrenmenin zamanı geldi, eğer öğrenirsen mermilerinin değdiği her şeyin zamanını kontrol edebileceksin, çok iyi değil mi?

    —Evet, ama nasıl kullanabilirim ki?

Gülerek;
   "—İşte şimdi öğreteceğim ya." Dedi.

   Kurumi heyecanlıydı, öyle bir güçle işleri daha kolay olurdu. Mio Kurumi'ye dövüşmeye başlamasını söyledi bir yandan da Kurumi'ye birşeyler söylüyor Kurumi'de harfi harfine söylediklerine uyuyordu.
   Bir anda Kurumi'nin arkasında devasa bir saat belirdi. Mio;
    "—İşte, bu Zafkiel. Bununla vurduğun hedefin zamanını kontrol edebilirsin, istersen onun için zamanı hızlandırıp, yavaşlatabilirsin. Saatin üzerindeki her rakam bir yeteneği temsil eder, bunları kullanmakta ustalaştığın zaman gerçekten güçleneceksin." Dedi
   Kurumi, şaşkın ama heyecanlı bir sesle;
    —Peki o zaman, hemen öğrenmek istiyorum. Ustalaşırsam eğer işimiz daha da kolaylaşır değil mi?

    –Evet, hadi hemen hallet işini, konuşurken savaşmak zordur.

    —Tamam, hemen dönerim!

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Apr 11, 2023 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

Kurumi no MonogatariWo Geschichten leben. Entdecke jetzt